Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bu kırıcıydı sevgili lotte
Sizin için üzülmekten başka bir şey yapmayan bir insa­na duyduğunuz üzücü bağlılığa bir son verin.
Sayfa 103 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
neden bilmiyorum ama sanki birini sevdigimde o kisinin butun sorunlari cozulecekmis gibi geldi sirf o kisiyi ben sevdigim icin. oyle bir sey olmadi tabii. ve kimsenin benim gibi birinin sevgisine de ihtiyaci yoktu tabii. yani bunun, birini sevmemin yararsizligi, hep cok uzucu benim icin. :)
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
Durmadan isteyip de istediğine kavuşamamak bıktırıcı şeydir.''
Goriot Baba
Goriot Baba
Güzel bir hikaye ama çok üzücü...
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu kitapta bize nankörlüğün gücünü ve başkalarının iyiliği için hayatını verebilecek bir insana verebileceği zararı gösteriyor.
Goriot Baba
Goriot Baba
hayatı boyunca iki kızı Delfina ve Anastácia'yı kendisinden daha çok sevdi. Zengin bir adamdı ama henüz hayattayken tüm servetini onlara verdi. Ama ona asla en çok istediği şeyi, sevgiyi, tanınmayı vermediler. Her zaman ondan para bekliyorlardı ve o, zaten evli olan her ikisinin de arzularını tatmin etmek veya kocalarının değersiz olması nedeniyle onları maddi sıkıntılardan kurtarmak için her zaman kendi rahatlıklarından para alıyordu. Zavallı ve parasız yaşamının sonunda, hastalığının başlangıcından tabutun mezara indirilmesine kadar ona eşlik eden yalnızca Eugênio, Bianchoni ve Cristóvão'ya güvenebilirdi.
Goriot Baba
Goriot Baba
nın acı sonu, çok sevdiği kızlarını son kez görmenin sevincini yaşayamadan öldü... Cenazeye gitmediler... Sadece Anastácia ölüm döşeğinde onu görmeye gitti ama çok geç...o çoktan gitmişti...
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,8bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap genel olarak akıcı bir oturuşta bitecek kadar kolay okunuyor. Dil anlatımı sade. Kısa bir kitap oldukça da etkileyici. Spoiler!!! Kitabı okurken hep diyorum ki bu sefer düzgün biri çıktı karşısına galiba hepsi de diğerinden beter çıkıyor. İnsanın bunun gerçekten hayattan olduğunu bilerek okuması daha üzücü yapıyor. Yaşadıkları kadını tam bir erkek düşmanı yapıyor. Olmakta oldukça da haklı. Yüzü ne ailesinde ne evlenince ne de çalışırken gülüyor. Sonunda da haksız yere idam ediliyor.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,4bin okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Şeker Portakalı, uzun zamandır kitaplığımda okunmayı bekleyen bir kitaptı. Kitabı okurken sürekli "Keşke daha önce okusaydım. " diyordum ama kitabı bitirdikten sonra iyi ki bu yaşımda, bu olgunluğumla ve bu düşüncelerimle okumuşum diyorum. Zeze'nin çektiği acıları okurken kelimenin tam anlamıyla kahroldum. Kitabı okuduğum esnada sürekli üzülüyordum, üzüldükçe kitaba ara veriyordum ama bir yandan da sürekli okumak istiyordum. Şeker Portakalı'nı okurken pek çok duyguyu bir arada hissettim. Çok akıcı, çok güzel ve çok üzücü bir kitap olduğunu belirtmek istiyorum. Harika bir kitaptı. Gerçekten çok etkilendim. Bazen ertelediğimiz şeyler ertelendikçe değerini artırıyormuş, Şeker Portakalı'nın bana öğrettiği en önemli şeylerden biri bu oldu...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,9bin okunma
145 syf.
6/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Kelebek Ve Dalgıç yaşanmış bir hikayenin anlatısıdır. Bauby beyin kanaması geçirir ve "Locked-in Sendromu" adı verilen felç hastalığına yakalanır. Artık vücuduyla yapabildiği tek şey, göz kapaklarından birini oynatabilmektir. Bauby göz kapağını oynatarak alfabedeki yerlerini işaret ettiği harfler sayesinde bu kitabı yazdırmayı başarabilmiştir. Yine de umut... Hep vardır umut. sözüyle inanmaktan vazgeçmeyen, birinin kaleminden dökülen kelimelerdir bu kısa kitap. Hayat hikayesi çok üzücü ve başarı azmi gözleri dolduruyor fakat okurken sürüklemedi sıkıldığım noktalar oldu ama okumaya emeğe değerdi.
Kelebek ve Dalgıç
Kelebek ve DalgıçJean Dominique Bauby · Nemesis Kitap · 2018796 okunma
Reklam
Düşünmeye başlar başlamaz insanın aklına hemen üzücü bir şey geliveriyor.
Sayfa 13 - JaguarKitabı okuyor
Ayrılık kadar üzücü bir şey yok! Kendini terk edilmiş gibi hissediyor insan.
168 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Cengiz Aytmotov’un kalemini beğeniyorum yazdığı öykülerde romanlarda insanlara her daim anlatmak istediği, çıkarılmasını istediği bir ders var. Beyaz Gemi eserimizde baş karakterimiz içi iyilik dolu kitabı okudukça ona karşı sıcaklık duyacağınız; annesi ve babası tarafından terk edilmiş ve Mümin dedesinin biriciği küçük bir çocuk. Diğer karakterlerimize baktığımızda bu küçük çocuğun birde eniştesi vardır adı da Orozkul’dur. İsim anlamlarına baktığımda bu isimlerin rastgele seçilmediğini fark ettim aslında. Orozkul’un manası ‘Rusa kulluk eden’ dir. Mümin ise inançlı manasına gelir. Kitapta iyi ve kötünün çatışması vardır. Beyaz gemi de aslında o beklenen gemidir, gelmesi istenilen umuttur. Kısa bir kitap ama okurken yer yer içiniz ısınacak yer yer insanlığın sorgulayacaksınız. Destansı bir anlatımada sahip olmakla mitolojik ögelerle ‘Maral Ana’ masalıylada çok güzel anlatılmış istenilen. Ayrmotov bu kısa eserinde de bozkırı, dağı,taşı, toprağı anlatımıyla insanın yüreğini ısıtır. Kitabın sonu üzücü fakat o küçücük çocuğun içindeki iyiliğe en ufak leke sürdürmemesi büyük bir ders veriyor. Okumanızı tavsiye ediyorum beğeneceğiniz bir eser olacaktır. Sağlıkla ve kitapla kalın.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,3bin okunma
Günümüzde insanların oruç tutmak, namaz kılmak ve dua etmek gibi en temel şeyleri yaptığınız için sizi dindar olarak görmesi çok üzücü. Keşke o mertebeye ulaşabilmek bu kadar kolay olsa. Ama bilin ki sizin dindarlık sandığınız şeyler aslında günlük hayatımızın bir parçası..
Reklam
418 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Ahmet Ümit bu kitabında kitabın başlığının Beyoğlu’nun en güzel abisi olma sebebinin üzücü bir olaydan kaynaklandığını şöyle anlatıyor. Babasının evlendirmek istemediği biriyle kaçan kızı, Nevzat komiser babasını ikna ettiğini düşünüp baba evine kızını götürse bile yine de kızını öldüren bir babanın ona sürekli söylediği üzücü hatırası olan bir lakap… “İnsanlar o kadar korkunç ki, bizim merakımız onların vahşetinin yanında çok masum kalır” Bir cinayet, yılbaşı gecesi işleniyor. Uzaktan yapılan bir bıçak atışı ile Engin Akça öldürülüyor. Tarlabaşının o kötü, mafya babalarıyla dolu olan yüzü… Kara nizam ve Barbut ihsan arasındaki çilem mevzusu…Bu kötü mafya ortamına rağmen insanlara yardım etmeye çabalayan Nazlı… Tüm gün tiner çeken Pirana, Keto , Musti çocuklar… Kara Nizamın, Barbut ihsanın en yakın elemanlarını para ile satın alıp kumpas kurması… Pirana’nın Nevzat komiser için olaya dahil olup Nizam’a saldırma erdemliğini göstermesi ve Pirana ve Keto dahil bir sürü ölümün olduğu bir gün… Ancak asıl katil , Engin Akçanın kötü davrandığı konsomatris kıza bir şey yapmasın diye Roman Sadri’nin usta olduğu bıçakla tek hamlede engin’i öldürmesi… Güzel bir kitaptı ne diyelim Ahmet Ümit kendini sevdiren ve merakta tutan bir yazar. Fakat katili tahmin edebildiğim bir kitaptı.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,7bin okunma
Giderlerken arkalarından baktım bir süre. Üzücü bir görüntüydü. Ayrılık olsun olmasın, dargınlık olsun olmasın, ben birinin gidişine her zaman üzülüyorum
Mısır mitolojisinden
Tanrı Atum sıkılıyor, hüzünlü, bunalımda, bir başına. Üzücü bir durum değil mi? Allah kimseyi yalnız bırakmasın. "Nasıl olur?" falan diye fazla düşünmeyin ama bu Tanrı Atum sıkıntısından kendi gölgesi ile çiftleşerek iki çocuk doğuruyor. Bu çocuklar Atum'un tükürdüğü Hava Tanrısı Shu ve Atum'un kustuğu Nem Tanrısı Tefnut.
Sayfa 38 - AlfaKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.