1940'lı yıllar, bir Çingene vatandaşımız, Roman da diyebiliriz, Tekirdağ'ın orta yerinde at
arabasının üstünde elinde bir bez çıkın, bağırıyor: "Parasını kim düşürdüüü, parasını düşüren çıksııın!" Kimse de çıkmıyor "Para benim" diye. Birazdan ağlaya ağlaya yaşlı bir amca geliyor. Emekli olmuş. Emekli parasıyla ev almaya giderken ev parasının olduğu torbayı düşürmüş. Yana yana, hayatı boyunca biriktirdiği o parayı arıyormuş. Roman vatandaşımıza sarılıp, hüngür hüngür ağlıyor.
– Üzülme amca sen beni bulamasan da ben seni bulurdum zaten.
– Oğlum layık değil ama şuradan para al lütfen.
– Amca biz dilenci miyiz? Ayıp edersin vallaha, deyip almıyor adam. Elbiseler yırtık pırtık, arabası dökülüyor.
1940 yıllarının çingenesine bakın, 2000'li yılların bakanına. Anladınız mı ülke niye bu hâlde?