S.C
@30MRT81
İnsan olan insan, pek az.
lisans
Izmit-Gebze
iskenderun
744 okur puanı
Şubat 2014 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Bu kitabı niye yazdım? ... Bu ülkede 400.000 kahvehane, 15.000 meyhane ve 131 kütüphane olduğunu gördüm.
Sayfa 13 - Elma yayınlarıKitabı okudu
ve insan
İnsan yaşamı sınırlıdır, varlığı akışkan dır, eğilimi belirsizdir, tüm bedeni çürümeye yatkındır, ruhu girdap gibidir, kaderi anlaşılmaz ve ünü muallaktır. Kısacası tüm beden bir nehir gibidir, ruh ise rüya ya da hülya gibidir:
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Yitip giden sadece bir an
Üç bin yıl ya da bunun binlerce kat fazlasını yaşayacak olsan da hiç kimsenin hâlihazırda sürdürdüğü hayattan başka bir hayatı kaybetmediğini ve kaybetmekte olduğu hayattan başka bir hayat yaşamadığını unutma. Bu yüzden hayatın en kısası da en uzunu da aynı kapıya çıkar. Çünkü şimdiki zaman herkes için aynıdır, bu yüzden geçmiş zaman da aynıdır ve yitip giden sadece bir andır. Herhangi biri ne geçmişi ne de geleceği yitirmemiştir.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Bakış açısı
Gerçekten de ölüm ve yaşam, şöhret ve tanınmamışlık, acı ve zevk, zenginlik ve fakirlik, bunların hepsi hiçbir ayrım gözetmeksizin hem iyi hem de kötü insanların başına gelir. Çünkü bunlar ne onurlu ne de utanç vericidirler. Yani ne iyidirler ne de kötü.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu aramak
Aşağılıyorsun, bizzat kendini aşağılıyorsun ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Yaşamımız Puzzle Gibi
Şimdiye kadar, nasıl bir düzenin parçası olduğunu ve düzeni muhafaza eden akışın ne olduğunu temellendirmediysen, bundan böyle bunları idrak etmeye ihtiyacın var; eğer zihnindeki sisleri aydınlatmak için kullanmazsan sana sınır çizen zamanın da belirlenmiş bir sınırı olduğundan o gidecek, sen gideceksin ve bu yaşamın tekrarı mümkün olmayacak.
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
284 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
ve insan
O et, sinir, damar, atardamar, kirli kan ve kemiklerden oluşan bir yığındır sadece.
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Marcus Aurelius
Biraz etten, biraz yaşam nefesi ve yönetici akıldan ibaret olan şey her neyse, o benim
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
144 syf.
8/10 puan verdi
İnsan doğası
Fakat güçlü olabilmek ve bir şeye direnebilmek hem de her ikisinde kanaatkâr olabilmek, Maximus'un hastalığındaki gibi kusursuz ve muzaffer bir ruha sahip olan insanın doğasıdır.
Sayfa 8 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Mükemmel bakış açısı
Talihin olanak tanıdığı, yaşamı kolaylaştıran herhangi bir şeyi kullanmayı, ama kibirsiz ve mazeretsiz, işe yarar bir şekilde kullanabilmeyi; bu şeyler elde edildiğinde sadelikle elinde tutabilmeyi, gittiklerinde ise onlara ihtiyaç duymamayı; hiç kimsenin ne bir sofist, ne bir küstah, ne de bir bilgiçmiş gibi bahsedemeyeceği fakat olgun, eksiksiz, dalkavukluğa meyli olmayan, kendi kendini ve başkalarını yönetebilen bir adam olmayı öğrendim.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Halk Gibi Yaşa, Halka Karşı Dürüst Ol
"Tarih üzerine çalışmakla iyi bir yönetimin nasıl olması gerektiğini öğrenebiliriz: Bir süre için tahta kan bağıyla hak kazanmış, Titus hariç bütün imparatorlar kötüydü. iyilerin hepsi, Nerva'dan Marcus'a kadar olanlarsa evlatlıktılar ve başarılı oldular. İmparatorluk bir kez daha kan bağıyla varis seçtiğinde yıkılması kaçınılmazdı ... Titus, Nerva, Hadrianus, Antoninus ve Marcus'un, praetor cohortes'ine veya sayısız lejyonun korumasına ihtiyacı yoktu. İyi yaşamlarıyla, halka karşı dürüstlükleriyle ve Senato'nun bağlılığıyla korundular. ''
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okuyor
Huzurlu Yaşamın Anahtarı
İmparatorluğu sırasında Marcus Aurelius Antoninus, halka ve kendisinden olmayana, yani ötekine yaklaşımında hoşgörüyü benimsedi. Herkesin eşit ve özgür olduğu inancı ve hepsinden çok doğayı bilip anlayarak yaşamaya çalışmasıyla , her şeyin değişiminin, gelişiminin ve var oluşunun ortasına insanı koymasıyla, gösterişten uzak sade bir hayat yaşamasıyla bir Stoacı olarak yaşadığı söylenebilir.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Mantık, Fizik ve Ahlak
" Stoacılar Felsefeyi üçe ayırır: Mantık, Fizik ve Ahlak. '' Stoacılara göre felsefe yaşayan bir canlıdır. Mantık, bu canlının kemiklerini ve sinirlerini, Fizik etli bölgelerini, ahlaksa ruhunu oluşturur.
Sayfa 8 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okuyor