“Üzülme be hoca, diyordu. Ben düşünmem, üzmem kendimi ha öldüm ha öleceğim diye. Yaşadığım sürece beni ilgilendiren tek şey, yapabileceğimi yapmaktır.”
Pilotların çoğu Whinnery'nin "küçük rüya" diye adlandırdığı kısa süreli tünel hayali yaşamaktaydı; bazen havada süzülme ya da felce uğrama duygusuyla birlikte tünelin sonunda parlak bir ışık görmekte ve tekrar bilince kavuştuğunda çoğu kez aşırı mutluluğa, bir huzur ve dinginlik duygusuna kapılmaktaydı.
Size tanıdık mı geldi?
DESEM Kİ...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar
Eskiden taşlar da ağlardı
Ağlayıp unutarak geçirdik zamanı,
Kimse kendi zamanından gelmiyor
Üzülme ölüm yaşıyor Niobe
Nietzsche,deli Nietzsche,1844-1900
Ölürken ağladı,güzel şeyler yazmışım
Dedi başucundakilere
Unutulur, sonra ağlanır
Üzülme ölüm yaşıyor Niobe.
Bırak da sana geleceği anlatayım
Ölümdür yaşamın bekçisi
Üç kez ölür insan ararken
Unuttuğunu, unutma bunu.
Ölürken usunda bir şey kalır
Önemsiz bir şey,kar yağışı gibi,
Dalgınlığımız bundandır,suskunluğumuz bundan
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla