DESEM Kİ...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar
Pilotların çoğu Whinnery'nin "küçük rüya" diye adlandırdığı kısa süreli tünel hayali yaşamaktaydı; bazen havada süzülme ya da felce uğrama duygusuyla birlikte tünelin sonunda parlak bir ışık görmekte ve tekrar bilince kavuştuğunda çoğu kez aşırı mutluluğa, bir huzur ve dinginlik duygusuna kapılmaktaydı.
Size tanıdık mı geldi?
Necip Fâzıl'ın 'Zindandan Mehmed'e Mektup' şiirinde seslendiği, oğlu Mehmet Kısakürek'tir.
Mehmet Kısakürek, 1973'te, adına kurulan Büyük Doğu Yayınları'nda babasının kitaplarını çıkarmaya devam eder. Güzel sanatlar eğitimi alan Mehmet Kısakürek'in sanatla, edebiyatla ilgisi, editörlük, grafikerlik ve
MÜNEVVER ANDAÇ NÂZIM HİKMET
1. 'Saklı Su'
Nâzım Hikmet'in dayısı Mustafa Celalettin Bey'in kızı olan Münevver Hanım; 1917'de Sofya'da doğar. Annesi Gabriel, Marsilyalı bir Fransız'dır. Babası Mustafa Celalettin Bey, Fransa'da öğrenimini yaparken Gabriel'le tanışıp evlenmiştir. Münevver Hanım,
Başından geçenleri dinledik Niobe
Başından geçeni dinledik
Eskiden taşlar da ağlardı
Ağlayıp unutarak geçirdik zamanı,
Kimse kendi zamanından gelmiyor
Üzülme, ölüm yaşıyor Niobe
Nietzsche, deli Nietzsche, 1844-1900,
Ölürken ağladı, güzel şeyler yazmışım
Dedi başucundakilere
Unutulur, sonra ağlanır
Üzülme, ölüm yaşıyor Niobe.
Bırak da sana anlatayım
Ölümdür yaşamın bekçisi
Üç kez ölür insan ararken
Unuttuğunu, unutma bunu.
Ölürken usunda birşeyler kalır
Önemsiz bir şey, kar yağışı gibi,
Dalgınlığımız bundandır, suskunluğumuz bundan,
işte böyle sürüp gider doğum öncesi.
Dinle Mursilis:
Nu ninda ezzateni vatarram ekuteni,
Şarap yaşlılıkta içilir.
DESEM Kİ...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar
DESEM Kİ...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Üzülme diyemiyorum... Üzüleceksin... Kimi zaman da dayanılması güç anların olacak... Hepsini geçeceğiz sevgili, hepsini... Benim yiğit oğlumun yiğit anası her çıkmazı yenecektir, inanıyorum.
4 Eylül 1972