Merhaba kitapsever dostlarımm
Bugün size ‘Bu Onların Hikayesi’ adlı eserle geldim.
Kitap, babası ücra bir köy okulunda öğretmen olan, daha sonra çocukların ortaokul öğrenimleri için kasabaya taşınan ardında da yine üniversite için İstanbul’a göç eden bir ailenin hikayesini anlatmakta.
Baba öğretmen, anne ise ev hanımıdır. Kitaptaki ailemiz erkeğin baskın olduğu toplumsal bir yapıdan gelmektedir. Genelde ailenin tüm kararlarını babanın verdiği, verilen kararın sorgulanmadığı, çocuklara ve eşe olan sevginin gösterilmesinin ayıp karşılandığı bir toplumsal yapı bu. Köy ortamından sonra şehre taşınan anne bir türlü şehir hayatına adapte olamamıştır. Bu onu depresyona itmiştir. Ardında anne ve baba aynı hastalığa yakalanmış, evlatlarını bile tanıyamaz hale gelmişlerdir.
İstanbul’da emeklilik yıllarına geçiş yapan ebeveynlerinin yaşadığı sağlık probleminden ötürü (alzheimer) onlara bakmak zorunda kalan yazarımız çektiği sıkıntılardan ve yaşadıklarının ona hissettirdiklerinden uzun uzun bahsetmiştir.
Kitap, aslında başlı başına bir kadının kendi iç sesidir. Yaşadıklarını diyalog halinde değil, birine anlatıyormuşçasına aktarmıştır. Aslında kitabın tamamı onun yaşamı boyunca karşılaştığı olayları ve hissettiklerini kapsamakta. Yani karşınızda birisi varmış ve size hayatını anlatıyormuş gibi hissettiren bir eser.
Yazar, güncel ile geçmişi iç içe anlatmış.Mesela günümüzden bahsederken, birden çocukluk yıllarına dönmüş.Kitap sonu kadar böyle ilerlemiş.Ama bunu yaparkende hiç kafa karışıklığına sebep olmamış.