Friedrich Rückert, Mevlâna Celâleddin âşığı bir Alman şairidir. Onu Alman/Batı dünyasına tanıtmak amacıyla Divan"ından ve Mesnevî"sinden çeviriler yapmış, ömrünü bu aktarım faaliyetiyle anlamlandırmıştır. Yaptığı iş, sadece bir çeviri değildir; fakat aynı zamanda bir karşılaştırmalı edebiyat araştırması, bir metinler arasılık
Deneme yazarı ve şair kimliği ile öne çıkan hem yazdığı onlarca eser hem de çevirdiği eserlerle adeta bir yazı makinesi olan Salah Birsel okumalarıma bugün başlayacağım. Önemli yazarlarda daha önce yaptığım gibi yazar hakkında bir bilgi iletisi paylaşacağım. Ben Salah Birsel'in denemeci yönüyle daha çok ilgileniyorum.
Şimdilik elimde
‘‘Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma!’’
Nikos Kazancakis, tarihin en etkili modern Yunan yazarlarından biri olarak kabul edilen 1883 Girit doğumlu bir yazardır. 20. yüzyılın en önemli Yunan felsefecisi olduğu ve
Zavallı beyinlerimiz anıları mumyalamayı becere-bilselerdi keşke!
diyordu. Fakat çok zor anıları korumak; en zarif olanlarının içi boşalır, en
şehvetli olanlar ise çürüyüp gider: ardından gelen en hoş olanlar en
tehlikelileridir. Şimdi pişmanlık duyulan şey, en hoş olandı bir zaman.
Yeniden uzun bir suskunluk ve sonra sürdürüyor sözlerini:
- Yerinmeler, acınmalar, pişmanlıklar, arkadan bakınca, geçmişin
sevinçleridir. Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı
bir kuşun uçmak için gölgesini terketmesi gibi. Of! Michel, her sevinç bizi
bekler hep, fakat her zaman yatağı boş bulmak, yalnız olmak ve kendisine bir
dul gibi gelinmesini ister.
- Of! Michel! Her sevinç, günden güne bozulan
çölün kudret helvasına benzer: Platon'un anlattığı, hiçbir tasın içinde alıkonulamayan Ameles kaynağının suyunu andırır. Her an, getirdiği her şeyi
alıp götürür.