‘Raymalı Aga ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman, birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar. Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan, kurtuluşu olmayan bir drama sürüklüyorlardı. Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır. ‘
Sayfa 368Kitabı okudu
"Raymalı-Aga ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman, birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar. Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan, kurtuluşu olmayan bir drama sürüklüyorlardı. Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır. Raymalı-Aga'nın yakınları da söz de ona iyilik etmek isterken en büyük acıyı çektirmişler..."
Sayfa 368Kitabı okudu
Reklam
Toplum, annelerden, sanki ellerinde onları önceki çatışmalarından kurtarmakla kalmayıp, anneliğin ortaya çıkardığı yeni acil durumlarla becerikli, doğru ve usta bir biçimde başa çıkmalarını sağlayacak sihirli bir değnek varmış gibi davranmasını bekler. Acaba anneliğin kimi kadınlarda eski sorunları artık baş edemeyeceği bir noktaya kadar yoğunlaştırdığını görmemiz neden bu kadar zor? Kadının bebek hakkında bildiği tek şey var: Bebeğin gelişiyle, biraz sıkıntı çekecek, uygulamada birtakım rahatsızlıklar yaşayacak olsa da, anneden beklenen mutluluk ve doyuma ulaşmasıdır. Mutluluk ve doyum genellikle elde ediliyor; ama bazen de eski, acı dolu bir yaşantı bilinçsiz biçimde yeniden su yüzüne çıkıyor. Korkunç bir umutsuzluk, üzüntü ve yetersizlik duygusu, yeni bebeğe yönelik bir nefrete ve intikam duygusuna dönüşebiliyor.
Sultan Galiyev, serbest bırakıldığı 1923 yılından sonra gerçek tutsaklığı yaşamaya başladı. Sürekli gözetim altındaydı. Galiyev, samimi olarak Sovyetlere ihanet ettiğini düşünmüyordu. Saflyane bir şekilde ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, Stalin’in gerçeği er geç anlayacağını düşünüyordu. Etrafında dönen tertipleri görmezlikten geliyordu. Bu
Raymalı-Aga ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar. Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan, kurtuluşu olmayan bir drama sürüklüyorlardı.Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır.
Sayfa 373Kitabı okudu
“Raymalı ağa ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman , birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar. Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan, kurtuluşu olmayan bir drama sürüklüyorlardı. Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır.”
Reklam
35. Özel Hayat Üzerine
Hegel der ki anlık ya da doğal ruh her zaman melankoliyle çevrili ya da onun altında ezilmiş gibidir. Bu sözün derinliği çok hoşuma gitti.İnsanın kendisi hakkında düşündükleri düzelmiyorsa, bu kötü bir oyundur. Ve kendisini sorgulayan insan kendisine hep kötü cevaplar verecektir. Kendine hayran olan düşünce; yalnızca can sıkıntısı, üzüntü, endişe ya da sabırsızlıktır. Deneyin göreceksiniz. Kendinize şunu sorun: "İyi zaman geçirmek için ne okuyacağım?" Hemen esnemeye başlarsınız. Hemen işe koyulmak gerekir. Arzular iradeyle tamamlanmıyorsa sönüp gider.
Raymalı Ağa ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman, birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar.Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan bir drama sürüklüyorlardı.Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır.
Sayfa 373Kitabı okudu
"Raymalı-Aga ve Begimay gibi insanlar hayat yolunda karşılaştıkları zaman, birbirlerine mutluluk kadar üzüntü de veriyorlar. Çünkü birbirlerini çıkışı olmayan, kurtuluşu olmayan bir drama sürüklüyorlardı. Bu dramın kaynağı da başka insanların onlar hakkında hüküm vermesidir, bundan kurtulamamalarıdır."
79 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.