Anıl AKRABA

Anıl AKRABA
@vThalassophile
Sıkı Okur
Paylaştığım alıntıların hiçbiri ona katıldığım veya o psikolojide olduğum anlamına gelmiyor. Sadece farklı bakış açıları da sunuyorum.
Tarihte hiçbir ülke yoktur ki kurucusuyla bu kadar mücadele etsin. Bizleri tebaa olmaktan kurtarıp yurttaş olmamızı sağlayan, sarayda doğan hanedan çocukları ile köyde doğan çocukları yasalar önünde birbiriyle eşit hale getiren bir lidere şükran duyacağımız yerde sistematik biçimde adını her yerden silmeye çalışıyoruz.
Sayfa 200 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkleri tarihten kaldırırsan ortada tarih kalmaz. Tarihin en büyük ve özel topluluklarından birisi Türklerdir. Aynı zamanda da tarih yazımı içerisinde çok kez hakkı yenmiş ve kasti olarak tarihteki yeri küçültülmüş bir topluluğuz.
Sayfa 168 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Çöküş sevgisizlikle başlar. Biz son yıllarda sevgi ve toplumsal ahlak duygumuzu kaybettik.
Sayfa 168 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Normal şartlar altında sular bulundukları kabın şeklini alırlar. Fakat düzenli akan sular devasa kayaları kendi akış yollarına göre şekillendirirler.
Sayfa 164 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Zaman içerisinde Atatürk devrimlerinden uzaklaşmak, hükümetin bu devrimlerle mücadele etme isteği ve Arap özentiliği kadınların yaşam koşullarını gitgide ağırlaştırdı. Hükümet politikaları, Cumhuriyet’in evden sokaklara, iş hayatına taşıdığı kadınları tekrar evlere mahkum etmeye çalıştı.
Sayfa 161 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyayı değiştirmek isteyen önce kendini değiştirerek işe koyulacak. Çünkü dünyayı değiştirmenin ilk adımı kendini değiştirmektir. Ayrıca kendini değiştirmeyen hiçbir şeyi değiştiremez. Bu noktada hepimiz elimizi taşın altına koyar, bu büyük mücadeleyi bir avuç idealist insanın sırtına yüklemezsek sonuca ulaşabileceğimizden şüphe duymuyorum.
Sayfa 160 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Cehalet sesimizi çıkarmadığımız, onunla mücadele etmediğimiz oranda kuvvetlenir. Bizim cehaletle olan mücadelemiz onu yok edene kadar bitmeyecek.
Sayfa 156 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Kişisel yaşamlarımızın içerisinde yıldızımızın parladığı anlar; sesimizi yükselttiğimiz, “hayır” diyebileceğimiz anlar var. Ancak hakkını aramayı bilen, “hayır” deme cesareti gösterebilen, haksızlığa karşı diklenebilen toplumlar şahsiyetli bir yaşam kurmayı becerebilirler.
Sayfa 144 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
İnsan, kendisinin en kıymetli canlı olduğuna inandı. Böyle olunca her birey de tüm insanlar arasında en kıymetli olanın kendisi olduğunu düşünüyor. Tüm yollar benim, tüm kaldırımlar benim, tüm sokaklar benim, tüm dünya benim… Halbuki kocaman bir evrenin parçası ve içerisindeki küçücük canlılarız. Dünyaya biraz yukarıdan bakınca ne kadar küçük olduğumuzu rahatlıkla görebiliriz.
Sayfa 106 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Bu toplumu sen, ben, bizler oluşturuyoruz. Yetiştirdiğimiz çocuklar geleceğin en başarılı insanları ya da üçüncü sayfa haberlerinin kurbanları olacaklar. Hepimiz gelecek nesillere bulduğumuzdan daha iyi bir dünya bırakmakla yükümlüyüz. Bu sebeple şiddeti normalleştirmemeli, bunun sevgiden kaynaklanamayacağını net bir biçimde yetiştirdiğimiz çocuklara belletmeliyiz.
Sayfa 105 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Saygı, hayatı bir anlamda farklı açılardan yorumlayabilme yeteneği ve hayatı başkasının gözünden görebilmek için çaba gösterme erdemidir. Saygılı olan insan karşısındakini kırmamak için elinden geleni yapar, kırdığında da özür dilemekten çekinmez. Özür dilemeyi bir acziyet değil bir erdem olarak gördüğünüz zaman hayat sizin için de karşınızdaki insanlar için de daha katlanabilir hale geliyor.
Sayfa 96 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Öğrenmenin en büyük düşmanı ertelemektir.
Sayfa 85 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
1930’larda Hitler’in Yahudi oldukları için üniversiteden uzaklaştırdığı profesörlere Atatürk sahip çıkıp ülkemize davet etmeseydi Türkiye’nin ayağa kalkması çok daha uzun sürebilirdi. Atatürk o profesörlere “Buraya misafir olarak gelmediniz. Ülkenizde verdiğiniz eğitimi bu ülkenin çocuklarına da vereceksiniz” dedi. İstedikleri tüm imkanları sağladı. Bugün beyin göçünden şikayet edip nitelikli insanlarımız yurtdışına taşınıyor diye üzülüyoruz ya, Ata o dönemde bunun tam tersini yapıyor, nitelikli insanları ülkemize kazandırıyordu.
Sayfa 80 - Tuhaf YayınlarıKitabı okudu
Kendi adımıza düşünmediğimizde ve otoriteyi sorgulamaktan kaçındığımızda, devleti yönetenlerin ellerinde oyun hamuruna döneriz. Ancak vatandaşlar eğitimli olduklarında ve kendi fikirlerimizi üretebildiklerinde, devleti yönetenler bizim için çalışır. Her ülke bilimsel yöntemi ve Haklar Bildirgesi’nin niçin gerekli olduğunu çocuklarına öğretmelidir. Bunun yapılması belirli bir ahlak anlayışını, tevazuyu ve toplumsal ruhu beraberinde getirir. Yalnızca insan olmamızdan ötürü iblislerle dolu olan bir dünyada yaşadığımızdan, etrafımızı saran karanlıkta aramızda duran tek engel bu olabilir.
Sayfa 651 - Say YayınlarıKitabı okudu
Bilimin günümüzde emrimize eşi benzeri görülmemiş güçler sunması; bilim camiasının ahlaki değerlere eşi benzeri görülmemiş düzeyde odaklanmasını ve özen göstermesini, ayrıca bilimle demokrasinin öneminin milli eğitim sistemimiz aracılığıyla mümkün olduğunca geniş bir tabana öğretilmesini gerektirir.
Sayfa 631 - Say YayınlarıKitabı okudu
1,644 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.