Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar :
Şems-i Tebrizî.
Elini öpüp kaybolur.
Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Uzun zaman sonra nihayet bir kitap okuyabilmiş olmanın buruk hüznü ile yazıyorum bu incelemeyi. Umarım yıllar sonra dönüp baktığımda kitaplardan ayrı kaldığıma değmiştir diyebilirim. (Hoş, yoktur ama eğer ara sıra hesabımı kontrol eden, neden artık çok aktif değil diye düşünen birkaç kişi var ise diye ufak bir açıklama yapmam gerekirse, şu an 11.
Hayatımdaki şehirlerin kendilerine ait şarkıları vardır, kendisini şarkılarıyla anımsatan, hatırlatan...
Bazı şarkıların şehirleri vardır ya da bazı şehirlerin şarkıları vardır, tezlerini doğrular, benim şehirlerimin şarkıları da...
Sonra, her bir şarkı, flu bir hayalin içinden sıyrılarak akla çakıldığı anı belli belirsiz kıpırtılarla
_Napolyon Bonapart_
_Devlet, benim.
_Para, para, para. (Başarının sırrı)
_Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur.
_Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar.
_Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.
_Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin.
_İki şey