Sultan Vahdettin Hain Miydi ?
Tabii ki Sultan Vahdettin “hain” değildi.Çünkü Mustafa Kemal’e para ve gemi vererek Anadolu’ya çıkmasını o sağladı…Sürgünde yoklukla cebelleşirken bile Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine tek kelime etmedi, edenleri de huzurundan kovdu…Sürgüne giderken hazineden istediğini alabilecek durumda olmasına rağmen,hakkı olmayan tek kuruşa el uzatmadı,hatta okumak için aldığı kıymetli kitapları bile makbuz mukabili iade ettikten sonra vatandan ayrıldı…Son nefesini verinceye kadar vatanla irtibatını sürdürdü.Seveni çoktu;isteseydi bir isyan başlatabilir,genç cumhuriyeti en azından zor durumda bırakabilirdi.İngilizlerin bu konuda el altından teşvikleri bile olmuştu ama kışkırtmalara kapılmadı.Vatanının selameti,cumhuriyetin muvaffakiyeti için dua etmekle yetindi…Vatandan ayrıldığı zaman padişahlığı kaybetse bile “halife” kimliğini koruyordu.İsteseydi İslam dünyasından her türlü yardımı alabilirdi.İstemedi,tenezzül etmedi halife sıfatını bile kullanmadı.Karar, siyasetçiler tarafından değil,sadece mahkemeler tarafından verilirse geçerlidir.Sultan Vahdettin’in “hain” kararı vermiş tek bir mahkeme yoktur. O şartlarda başka nasıl “ vatansever “ olunur?
Vahdettin Sevr'i imzaladı mı?
Hayır, imzalamadı. Neden? Çünkü o sırada Osmanlı Meclis-i Mebusan'ı kapatılmıştı. Prosedüre göre antlaşmayı önce Meclis-i Mebusan'ın görüşüp kabul etmesi, sonra da imzalanmak üzere Sultan Vahdettin'e göndermesi gerekiyordu. Tabii Meclis o sırada kapalı olduğu için görüşülemedi, dolayısıyla Vahdettin'in masasına bile gitmedi Sevr Antlaşması. Ama kime sorsanız, "Hain Vahdettin Sevr'i imzalamamış mıydı?" derler.
Sayfa 14 - Timaș Yayınları, 5. Baskı, 2008 AğustosKitabı okudu
Reklam
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Kayıtdışı Tarihimiz
Kayıtdışı Tarihimiz
•Sultan Vahdettin hain miydi?
Sultan Vahdettin hakkındaki ithamları:
Tarihimizde Sultan Vahdettin'i yerden yere vuran, en ağır cümlelerle ona hakarette bulunan kişilerin ilk sırasında Atatürk bulunuyor. "...Çoktan köle olduğuna şüphe kalmamış olması lazım gelen padişah ve halifenin köleliğiyle, elde edilebilecek iktidar mevkisinin iktidarsızlığa örnek olması, tabii değil miydi?" Sayfa 273 "...Damat Ferid Paşa'dan sonra, diğer bir damat paşanın etrafında, sadrazam diye, nazır diye toplanmış birtakım kuş beyinlileri, alçak bir padişahın, alçakça fikirlerini kolayca uygulamada serbest bırakmayacağımızı hissettiriyoruz!" Sayfa 278 "... Harbiye nazırı bu sözü söylediği dakikada yalnız bir zatın, gü-venine sahip bulunuyordu. O zat da devlet reisliği makamını kirletmekte bulunan hain Vahdettin idi." Sayfa 289 ...Hain Vahdettin bir Ingiliz savaş gemisiyle İstanbul'dan kaçıyor!" Sayfa 299 "Asil bir milleti, utanılacak bir duruma düşüren sefil", "Adi bir mahluk!" "Alçak!", "Adi", "his ve idrakten mahrum bir mahluk!", "Sefil", "Pespaye..." Sayfa 301
Sayfa 29 - Yakın Plan
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.