Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Komiteciler tarafından tertipli olarak çarşı ve pazarda herhangi bir suret ve bahane ile yakalanan Türkler önce Şişmanyan'ın huzuruna götürülürdü. Burada hüviyeti tespit edilen davalıların hâkimin huzurunda ifadeleri alınırdı. İki Ermeni şahidin şahitliği ile suçu veya borcu kesinleşirdi. Parayı ödemesi için güya nezaret altında bulundurulmak
Sayfa 12 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Kiliseye Sevk Edilen Türklere Ne Oluyordu?Kitabı okuyor
Reklam
Yalın ayak, başı kabak dolaştık hep garb-ı âlem Kimi yahşi kimi vahşi kimi erbab-ı kalem Ünvanın hıyardır ama diyelim bari badem Ver sokayım çizmene hediye olundu madem (Yahşi Batı, 2009, Yönetmen: Ömer Faruk Sorak, Senaryo: Cem Yılmaz)
Bir Zamanlar Vahşi Batı: Mantıksız Bir Cinayet
Salaş bir barda akşam haberlerini izleyen bir köpek, sonunda dayanamaz ve bağırır; "Bu siyasetçilerin alayı şerefsiz!" Yanındaki bal porsuğu bir hışımla döner; "Bana öyle hakaret edemezsin!" "Niye, yoksa siyasetçi misin?" "Hayır, şerefsizim. Çabuk özür dile." Köpek, mantık derslerinde gördüklerini nihayet gerçek hayatta kullanmanın sevinciyle açıklar; "İyi de sana hakaret etmiyorum ki, bu bir hatalı dönüşüm safsa..." "Ben kimseden iki defa özür beklemem." DAN! Vurulup yere düşen köpek, kanıyla, "Katil uşak veya bal porsuğu değil, esas katil bize düşünmesini öğretemeyen bu sistem. Katil, aslında hepimiziz," yazar. Ama porsuk bu duyarlılığa iyice sinirlenir. Birasını yere dökerek yazıyı silmeye başlar. Ve son nefesini vermekte olan köpeğe inat olsun diye, sadece ilk kısmına dokunmaz: "Katil, bal porsuğu..." Masaya döner ve hiçbir şey olmamış gibi içkisine devam eder.
KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ ZARAR EDİYOR YALANI 12 Eylül darbesi sağ sol kavgasını bitirmeye yönelik bir darbe değildi. Bilakis 12 Eylül askeri darbesinin taşlarını döşemek için sağ sol kavgası batı şerri tarafından içinize bilinçli sokulmuş bir nifaktı. 12 Eylül askeri darbesinin asıl yapılma sebebi 1950 tarihinde para ağaları yararına ve
ne zaman ki dinler, din simsarlarının eline geçti, o zaman durağanlaştı.
Eskiden dinî hareketler cazip değişim araçlarıydılar. Bir dinin muhafazakârlığı -ortodoksisi- bir zamanlar hayli etkin olan öz suyun atıl pıhtısıdır. Yükselen bir dinî hareket baştan aşağı değişiklikler ve deneylerle doludur ve her yönden yeni görüşlere, tekniklere açıktır. İslamiyet doğduğu zaman, örgütleyici ve modernleştirici bir vasıtaydı. Hıristiyanlık, Avrupa'nın vahşi kabileleri arasında bir uygarlaşma ve modernleşme etkisi yaratmıştır. Gerek Haçlı Seferleri gerekse Reform, Batı dünyasını Orta Çağ'ın uyuşukluğundan silkeleyip çıkaran hayati etkenlerdir.
Reklam
➤Memleketler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çöker. ➤Bazen ordunun yapamadığını ''eğitim kurumları'' yapar. ➤Şifremiz Şu: Oku, düşün, değiş ve değiştir. ➤Vahşi Batı medeniyeti kendinden olmayanı katleder. Batı medeniyetinin ağzında insan hakları sadece bir lakırdıdan ibarettir. Vahşi Batı medeniyeti her zaman yaptığını yapıyordu. Kendine benzemeyeni katletmek onların özelliğiydi. ➤Geçmişi iyi bilmeyen bugünü anlayamaz. ➤Bir yerde Müslümanların bölünmesi söz konusuysa orada elbette Amerika, İsrail ve İngiltere vardır. Emperyalistler gücünü bizim bölünmemizden alıyorlar. Yoksa onlar güçlü değiller. Şayet Müslümanlar birbiriyle uğraşmayıp bir zamanlar olduğu gibi birlik olsalardı, Batı'nın bütün kiliseleri ve ülkeleri toplansa Haçlı Seferlerini göze alamazlardı. ➤Düşmanının tanımayan savaşta yenilir. Hem kendisini hem düşmanını tanımayana savaşta yenildiği gibi savaştan sonra toparlanamaz. ➤Kamera izleyiciye yöneltilmiş bir silahtır. Kamera eline geçen kişiye göre objektifliğini kaybedip zihinlere ateş etmek üzere bir silaha dönüşebilir.
Lopus Yayınevi
Kitle kültürünün bariz vasfı, Johan Huizinga'nın "puerilizm" olarak adlandırdığı bir ruh hâlidir. Huizinga, çağdaş insanın olgunlaşmamış, çocuksu davranışlar sergilediğini, ergenlik döneminin zihinsel seviyesine tekabül eden bir ruh hâli içinde olduğunu gözlemliyor. Vahşi ve kitlesel bir hal alan basit eğlenceler, büyük sansasyonlara duyulan ihtiyaç, kitlesel seramonilere ve parolalara temayül, gerçek espri anlayışının yokluğu, değersiz, ucuz yayınların yaygınlaşması, ölçüsüz nefret ve sevgi veya yergi ve övgü söylemleri bu tür davranışlara örnek olarak verilebilir.
Sayfa 104
TARİHÖNCESİ
İnsan varoluşunun yazılı kaynakların henüz bulunmadığı dönemine tarihöncesi denir. Rakamlarla ifade edecek olursak, bu dönem aşağı yukarı MÖ 300.000'den 4. binyılın sonuna kadar uzanıyor. Daha dar anlamda insanlık tarihi Orta ve Geç Paleolitik Çağda Neandertal insanıyla başladı. Güney Fransa ve Kuzey İspanya'daki ünlü mağara
Sayfa 15 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Yahudi devralınca Vatikan'dan nöbeti Arafat'ta nüksetti Fatih'in akibeti Zukkum; yutulmaz hava, Zehir; Ecellik aşım Vahşi Batı, ABD dölü numarasında Mazlum Doğu, Mabed'de ölü numarasında Bense Arasat'tayım, sahte akar gözyaşım.. Ya Rab! Küfür ateşi sardı dört bir yanını Yakıyor imanını, akıtıyor kanını Bense Üç Hilal'ini yitiren boz kumaşım..
797 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.