Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Savletinle titresin yeniden doğu-batı, Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı... Ufukları kaplasın bayraklarımız al,al, Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..
Osman Yüksel Serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti
"Jayne Mansfield'ın gösterişli sarı peruğu çamurluğun üstüne düştü," diye devam etti, "bu da aynı derecede tatsız ve muhtemelen tatsızlıkları yüzünden insanların hayal gücüne yerleşen iki rivayete yol açtı: Birine göre, kaza sırasında artistin kafa derisi kökünden, tıpkı Vahşi Batı'da yerlilerin yaptığı gibi yüzülmüştü; ötekine göre ise, Buick'in tepesiyle birlikte onun kafası da kopmuş ve asfaltta yuvarlanarak yolun kenarındaki, sivrisineklerle ve larvalarla dolu bataklığa düşmüştü. Her iki rivayet de halkın fesatlığı için dayanılmaz derecede çekiciydi; cömert kıvrımları on yıl boyunca garajların, tamirhanelerin, ağılların duvarlarını, kamyonları, öğrenci ve askerlerin dolap kapaklarını süslemiş olan kadının otuz dört yaşındayken, hızlı düşüşüne rağmen hala arzulanırken ve güzelliğinden yararlanmaya devam edebilecekken korkunç bir ölüme kurban gitmiş olması yeterli değildi; ilaveten öldüğünde kel kalmış, çirkinleşmiş olması ya da grotesk biçimde kafasının kopup çamura yuvarlanmış olması çok daha iyiydi. İnsanlar acımasız cezalardan, kaderin alaylı oyunlarından, her şeye sahip olan birinin ansızın her şeyi kaybetmesinden, hele hele beklenmedik ölümle, bilhassa kanlı bir ölümle gelen mutlak kayıptan hoşlanır."
Reklam
Bir toplumu tanımak mı istiyorsunuz? Medyalarına ve bu medyaları nasıl kullandıklarına bakın. SAVAŞLAR, MEYDAN'LARDA DEĞİL MEDYA'LARDA KAZANILIYOR! Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Komiteciler tarafından tertipli olarak çarşı ve pazarda herhangi bir suret ve bahane ile yakalanan Türkler önce Şişmanyan'ın huzuruna götürülürdü. Burada hüviyeti tespit edilen davalıların hâkimin huzurunda ifadeleri alınırdı. İki Ermeni şahidin şahitliği ile suçu veya borcu kesinleşirdi. Parayı ödemesi için güya nezaret altında bulundurulmak
Sayfa 12 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Kiliseye Sevk Edilen Türklere Ne Oluyordu?Kitabı okudu
Yalın ayak, başı kabak dolaştık hep garb-ı âlem Kimi yahşi kimi vahşi kimi erbab-ı kalem Ünvanın hıyardır ama diyelim bari badem Ver sokayım çizmene hediye olundu madem (Yahşi Batı, 2009, Yönetmen: Ömer Faruk Sorak, Senaryo: Cem Yılmaz)
Reklam
Bir Zamanlar Vahşi Batı: Mantıksız Bir Cinayet
Salaş bir barda akşam haberlerini izleyen bir köpek, sonunda dayanamaz ve bağırır; "Bu siyasetçilerin alayı şerefsiz!" Yanındaki bal porsuğu bir hışımla döner; "Bana öyle hakaret edemezsin!" "Niye, yoksa siyasetçi misin?" "Hayır, şerefsizim. Çabuk özür dile." Köpek, mantık derslerinde gördüklerini nihayet gerçek hayatta kullanmanın sevinciyle açıklar; "İyi de sana hakaret etmiyorum ki, bu bir hatalı dönüşüm safsa..." "Ben kimseden iki defa özür beklemem." DAN! Vurulup yere düşen köpek, kanıyla, "Katil uşak veya bal porsuğu değil, esas katil bize düşünmesini öğretemeyen bu sistem. Katil, aslında hepimiziz," yazar. Ama porsuk bu duyarlılığa iyice sinirlenir. Birasını yere dökerek yazıyı silmeye başlar. Ve son nefesini vermekte olan köpeğe inat olsun diye, sadece ilk kısmına dokunmaz: "Katil, bal porsuğu..." Masaya döner ve hiçbir şey olmamış gibi içkisine devam eder.
Kötülüğün Aleniliği: Uygarlığın Abus Çehresi Entelektüel ihanetin, Batı’nın insan hakları savunusunun tamamıyla anlamsız bir hâle evrilmesinin, her dakika canlı yayınlarla ortaya konan çocuk ölümleriyle ve sivillerle dolu hastanelerin, okulların ve mabetlerin dahi en ufak tereddüde mahal vermeden, ‘ama’sız bir şekilde bombalanmasıyla ortaya
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.