Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni Şiir
Vakit tamam! Vakit, bu vakit... Yeter demişem, Kader demişem; Bir soluğun ok'una gelmişem... Asmışam şiirlerimi boynundan da, Üç tellalın adem elmasından
“Senin olan bende kalmis al istersen vakit tamam.”
Reklam
-Kendine Gel Kendine- Şiiri (Ahmet Sargın)
Yüklenip kervanın henüz kalkmadan Ey gönül kendine gel, kendine gel. Ölüm fermanın da henüz çıkmadan Ey gönül kendine gel, kendine gel. Domurcuk güllerin tazeyken solmadan, Yaprağın sararıp kabına dolmadan, Kuru odunun ateşe konmadan,
Sayfa 18 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Nefis şehvetlere karşı eğilimliolup o zevklere meylettiğinde, aklı, kalbi ve zihni de meyleder ve neredeyse nasihati bile kabul etmez. Bir gün şehvete tümüyle meyleden nefsime bağırdım ve: "Yazıklar olsun sana! Dur ve sana söyleyeceğim bazı şeyleri biraz dinle; sonra da ne istersen yap!" dedim. Nefsim de, "Tamam, seni dinliyorum, söyle!" dedi. Ben de dedim ki: "Sen mubah olan şehvetlere karşı meylinin az olduğunu söylüyorsun. Ben sana iki hususu açıklığa kavuşturacağım. Belki de böylece tatlı olarak gördüğün bu iki şey sana acı gelecektir. Mubah olan şehvetler senin için serbesttir, ancak bu yol zordur. Mal elde etmek insanı bu yolda aciz bırakabilir; kazanç sağlamak bu yoldaki hedeflerin çoğunu elde etmeye yetmez. Bu arada değerli olan vakit de geçip gitmiş olur. Sonra bir şeyi eksik kazanmak kişiyi mutsuz eder ve bu durum da akıllı kişiye kapalı değildir. Kişi yemek yiyip de doyduğunda bu defa farklı afetler ortaya çıkar. Eğer insan başka insanlarla meşgul olursa, sonrasında bıkkınlık, ayrılık veya karşıdakinin kötü ahlakıyla karşılaşır. Sonra evlenerek fazlaca ilişkiye girmek bile insan bedenini güçsüz kılar. Bu tür örnekler çok olup izahı uzun sürer.
"Canım, güzelim, kederlim, felaketler zamanı gelip çattı, gel bana, nerede olursan ol gel, ister sigara dumanıyla dolu bir yazıhanede, ister çamaşır kokan bir evin soğanlı mutfağında, ister dağınık mavi bir yatak odasında, nerede olursan ol, vakit tamam, gel bana; yaklaşan korkunç felaketi unutmak için perdeleri çekili yarı karanlık bir odanın sessizliğinde bütün gücümüzle birbirimize sarılarak ölümü beklemenin zamanı geldi artık."
Ağlama Hıdrellez... Sezen Aksu
Bahar oldu aman Al kese astım gül dalına Adadım yarin adına İki göz oda Dağ yeşil, dallar yeşil Uyandılar bayrama Her gönül şen Bir benim bahtım kara
Reklam
Onu kabullendiğinde ilk öğüdü "Evladım! Kötü ahlakla şeref olmaz," olmuştu. "Akıl tamam olduğu vakit söz azalır," demişti bir keresinde de.
Sayfa 218
Canım, güzelim, kederlim, felaketler zamanı gelip çattı, gel bana, nerede olursan ol gel, ister sigara dumanıyla dolu bir yazıhanede, ister çamaşır kokan bir evin soğanlı mutfağında, ister dağınık mavi bir yatak odasında, nerede olursan ol, vakit tamam, gel bana; yaklaşan korkunç felaketi unutmak için perdeleri çekili yarı karanlık bir odanın sessizliğinde bütün gücümüzle birbirimize sarılarak ölümü beklemenin zamanı geldi artık.
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Ölüm var işte Adem Evvelinde korku, ahirinde hasreti yürekte taş edip bırakan ölüm. Nice ağıtları feryat feryat göğe yükselten ölüm Ölüm varlığı anlamsız hâle getiriyor Adem, ne gariptir yokluğu da getiriyor. Yokluğun çok anlamsız Adem Duyuyorum dillerden, sıralı olsun diyorlar. Olmuyor Adem. Hiç bakmıyor ardına; nereyi yıktım, nereyi talan ettim, nereyi tütmez hale getirdim , sönen neresi, yanan kim, bu toprak kaç kişinin üstüne serildi,vakit tamam mıydı demiyor . Ölüme de sen gibi söz geçmiyor Adem Diyorsun ki var bu, iz bırakayım, dokunayım hayatlara, değmeli elim yüreklere... Hangi birine Adem. Birini tam etsen biri yetim kalıyor, öbürü öksüz bakıyor. Bu kalabalığın hakkından bi ölüm geliyor, o da yaşamayı piç ediyor işte Adem Ölmekle ölememek arası lanetlendim. Ölümler görmekle lanetlendim. Ölene kadar defalarca ölmekle lanetlendim. Sahi kaç kez ölür bi insan bir yaşamın içinde Adem. Sen kaç kez öldün içimde. Ben içinde yaşıyor muyum Adem
Reklam
Haydi Abbas, vakit tamam "Akşam" diyordun, işte oldu akşam..
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Bir kimseye takdir edilen belâ, kazây-ı muallak ise, yâni o kimsenin duâ etmesi de takdîr edilmiş ise, duâ eder, kabûl olunca belâyı önler. Ecel-i kazâyı da iyilik etmek geciktirir. Ecel-i kazâ meselâ; eğer iyi iş yapar, yâhut sadaka verir, haccederse, ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir. Birinin üç gün ömrü kalmış iken akrabâsını, Allah rızâsı için ziyâret etmesi ile ömrü otuz sene uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de akrabâsını terk ettiği için ömrü üç güne iner. Vakit tamam olunca eceli bir an gecikmez. (İmâm-ı Gazâlî)
Vakit tamam!... seni terk ediyorum. Bu kırık ve incecik Bir veda havasıdır...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.