Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Molla Bahattin Mahallesi
Yetmiş gün Diyarbekir'de konuk olmuş Sultan Süleyman. Kanuni o mahallede bir eve konuk olmuş. Sofra kurulduğunda ipekten sofra bezleri serilmiş yere. Kanuni sofraya bakmış ve Diyarbekir'in Ermeni el işi saf ipeğini fark edince gülümsemiş. Ev sahibi merak edip "Padişahım hayrola"diye sormuş. Padişah, "Benim de sarayımda aynısı var"demiş. Düşünün zenginliği, güzelliği! Osmanlı padişahının sarayında olan ipek sofra bezinin aynısı Diyarbakır'daki bir evde de var.
Sayfa 56 - Everest Yayınları- SöyleşiKitabı okuyor
george soros
Türkiye'nin Arjantin'den tek farkı, stratejik pozisyonudur, bu stratejik pozisyonuna bağlı olarak, en iyi ihracat George Soros ürünü ordusudur" diyen George Soros, Macar Yahudisi, Amerikan vatandaşıydı, finans spekülatörüydü. Doğu Avrupa ülkelerine akıttığı para, Birleşmiş Milletler'in bu ülkelere yaptığı maddi yardımdan bile fazlaydı. Gürcistan Kadife Devrimi'nde, Ukrayna Turuncu Devrimi'nde, Kırgızistan Lale Devrimi'nde Tunus Yasemin Devrimi'nde parmağı vardı, halk devrimi ayağıyla, bu ülkeleri Amerikan çıkarlarına, küresel sermayeye monte ediyordu. 1979 yılında 2001 yılında Açık toplum enstıtüsü'yle girdi, TESEV'e, Açık Radyo'ya, Bianet'e maddi destek sağlıyordu. Mehmet Barlas'ın kayınbiraderi Can Paker, hem TESEV başkanı, hem de Açık Toplum Enstitüsü'nün danışma kurulu başkanıydı, TESEV için Soros'tan para aldıklarını kabul ediyordu, "adamın 12 milyar dolar serveti var, yatı sevmiyor, uçağı sevmiyor, her sene 600 milyon dolarını insanların iyiliği için harcıyor" diyordu! Tayyip Erdoğan'ın büyük kızı Esra, 2003 yılında TESEVde staj yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, TESEVin kurucu üyelerinden biriydi. Kılıçdaroğlu'nun TESEV kurucusu olduğunu gazeteci Barış Yarkadaş ortaya çıkarmıştı, Kılıçdaroğlu önce reddetti, asparagas olduğunu, tamamen hayali olduğunu söyledi, sonra itiraf etti, "TESEV üyesiyim ama çalışmalarına katılmadım" dedi, sonra da bu bilgiyi ortaya çıkan Barış Yarkadaş'ı CHP milletvekili yaptı!
Sayfa 255 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
Reklam
Sabahattin Ali "İçimizdeki Şeytan" kitabında şöyle yazmıştı: "İçimizde şeytan yok. içimizde âcizlik var, tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçma eğilimi var."
İnsanların deneyebileceği başka türlü psikolojik değişimler de var. Bunlardan biri dua etmek - dua eden insanların daha az depresif olduğuna dair kanıtlar var.
Sayfa 271 - Metis Yayınları
Andrey Tarkovski
Bugün siyah-beyaz film yapmayı tercih eden bir yönetmen tanımıyorum. İzleyiciler renkli filmleri seviyorlar; ama tuhaftır, renkli filmlerin siyah-beyaz filmler kadar gerçekçi olmadığı kanısındayım ben, çünkü gerçek hayatta normalde renk hakkında düşünmeyiz. Oysa sinemada izleyici görüntünün renkli olduğunu, kapsamını hemen fark eder, bu da bence renkli filmin bildik alışıldık doğasını gözden gizliyor. Bence siyah-beyazın unutulmaz ve ifade gücü yoğun bir niteliği var, bol bol siyah-beyaz film yap­mayı sürdüreceğim. Sinemanın, ayakta kalırsa eğer siyah-beyaza dönebileceğini bile düşünüyorum.
Sayfa 85 - Agora Kitaplığı, 1. Basım, Mayıs 2009
Reklam
Ne sıradan basit bir yanım var ne de ucuz pazarlarda harcanacak kadar herhangi bir şeyim.
Herkesten uzak bir hayat sürmeye çalışıyordu. Ne var ki, hayat dolu yaradılışının gücünü unutuyordu.
Sayfa 167 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna Güler
Sadece bir düşün: yalnızca erkeklerin var olduğu bir dünya yahut sadece kadınların var olduğu bir dünya...
Hayır, geçmişe acımıyorum derken yalan söylüyordum; hayır, acıyorum, artık var olmayan ve bundan sonra da var olamayacak o geçmiş aşk için ağlıyorum. Bunun suçlusu kim? Bilmiyorum. Sevgi kaldı, ama aynı sevgi değil, onun yeri kaldı, ama o sevgi iyiden iyiye hastalandı, artık gücü ve rengi yok, anılar ve minnet kaldı.
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ben gam yiyorum, beni yiyor gam, Yarab, ne garîb maidem(sofram) var…
uzaklarda seğirtiyor düşlerini ve heyecan mı, korku mu, tedirginlik mi, hepsinin var olduğu bir halde dualar ediyordu.
"Milliyeti nisyan ederek her işimizde Efkâr-ı Fireng'e tebaiyyet yeni çıktı"
"Bu, iyi bir yazar; ama çok aşırı görüşleri var. O yüzden kitaplarını okusam mı okumasam mı bilemiyorum." demişti.
Angel Clare şu sırada mensup olduğu sınıfın dışında bir hayat sürüyordu, bu muhakkak. Ne var ki, Tess bunun geçici olduğunu biliyordu. Büyük Petro'nun bir tersanede işçilik etmesi gibi bir şeydi bu da. İnek sağmak zorunda olduğu için inek sağmıyordu. Zengin, varlıklı bir mandıracı, toprak sahibi, çiftçi ya da hayvan yetiştiricisi olmak istediği için yapıyordu bunu. Öğrenimini tamamlayınca gidip Amerika'da ya da Avustralya'da yerleşecek, İbrahim Peygamber gibi koyun, sığır sürülerine, sayısız kadın, erkek hizmetkârlarına hükmedecekti.
Sayfa 166 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna Güler
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.