Bu düzen mi farklı, ben mi? Hayatın ve insanların öğrettikleri neden eylemleriyle çelişiyor? Yalan mı söylüyorlar yoksa sadece kendilerini mi kandırıyorlar? Demagoji denilen şey, duygu ve düşünce hırsızlığı değil midir? Koca bir dolandırıcılık değil midir? Terimi süslü taktikler olarak pazarlıyorlar. Uyuşturucunun küçük dozlarıyla yapılan ilaçlar nasıl ki bize şifa verirken, fazlası bizi zehirler ve bağımlılık yaparsa; demagoji de öyle değil midir? Sağlıkta ve benzeri iyiliklerde azı fayda sağlar ama fazlası ruhumuzu çürütür, benliğimizi esir alır. Bu dünyada bana göre iki tür yaşam var: Biri, her şeyi mantığın süzgecinden geçirip genel doğrulara göre şekillenen, akıl ve ahlakla örülen bir yaşam. Diğeri ise, doğru bilgileri kendi çıkarlarımız için eğip bükerek 'doğru yaşam' diye pazarlanan, aldatıcı ve sığ bir varoluş. Peki, biz hangi yolu seçmeliyiz? Mantığın peşinden gidip özgür mü olmalıyız, yoksa kendi kurduğumuz yanılsamalar içinde köle mi kalmalıyız? Gerçekten yaşamak nedir? Kendi doğrularımızla mı yoksa evrensel doğrularla mı yol almalıyız? Sorularla dolu bir dünyada, cevabı kim verecek? Bu düzen mi farklı, yoksa biz mi?
272 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Beni Asla Bırakma / Kazuo Ishiguro . Kitap Dünyam 2019 okuma maratonu #yarınölecekmişgibioku listesinde olan kitaplardan biri Beni Asla Bırakma... Ara ara listeki okumadığım kitapları okuyup, maratonu dışardan tamamlama hedefim var bakalım... . Kitap çok çarpıcı bir kurguya sahip. Özel olarak ilgilenilen çocukların eğitim aldığı Hailsham okulundaki süreci ve sonrasını görüyoruz kitapta... Özel olma durumu da kitabın ortalarında ortaya çıkıyor ama size tavsiyem okumadan önce kitap hakkında yazılan yorumları okumayın eğer tatkaçıran istemiyorsanız... "Gönül rahatlığıyla" anlatanlar var çünkü... Bu durumu okurken öğrenmek daha iyi olacaktır... . Kitabın kurgusu insanı epey düşündüren bir durum. Böyle özel olarak yetiştirilen çocukların zamanı geldiğinde onlardan istenileni yapması durumu ise bana göre yürek yaralayıcı... . Peki çok mu sevdim kitabı?.. Hayır... Sevmedim mi?.. O da değil... Araftayım... Konu yaralayıcı evet ama anlatım öyle değil... Kitapta fazlasıyla soğukluk vardı... Duyguların okura geçişi kısmı bende fazla etkili olamadı ki etkili olması gereken de bir konu var ortada... Yazar Hailsham eğitmenleri ile tutarlı olması açısından soğuk bir anlatım mı tercih etti yoksa çeviriden mi kaynaklı bilemem tabii ama okurken kitapla aramızda duvar vardı...
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217.8k okunma
Reklam
Oxford kenti, özellikle de oralıların çarnaçar iyi hava saydıkları şey gelip çattığında, yani Trinity'de, kalabalık oluyor, dahası tıklım tıklım dilencilerle doluyor. Öbür mevsimlerde zaten sayıları bir hayli olan dilenci nüfusunda, ilkbaharda ve yazın bir bölümünde çıldırtıcı, ölçüsüz bir artış görülüyor. Kentin öğrencisi kadar dilencisi var
Devrim ve karşı devrim
27 Mayıs darbesini hâlâ “devrim” diye alkışlayanlar var. Tarihe bakışta “devrim – karşı devrim” gözlüğünü takanlar, bu iki kavramada sığmayan olgulara objektif ve analitik bakamıyorlar. “Karşı devrim”in 1939’da başladığını yazanlar bile çıktı! “Parti devleti” daha fazla devam edebilir miydi? ‘Devrim’ diye kutsama veya karalama… Yüz on yıllık bu
Artık yalnız yaşamıyorum, yurtdışında da yaşamıyorum, tersine, evlendim ve yeniden Madrid'de yaşıyorum. Bir oğlum var. Henüz mini mini bir çocuk, ne konuşuyor ne yürüyor, tabii bir belleği de yok, hâlâ anlayamıyorum, nasıl oldu bu, bana uymayan, tuhaf ve yabancı bir şey gibi geliyor, oysa gece gündüz bizimle birlikte yaşıyor, doğduğundan beri
352 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Duygusuz
Duygusuz
Duygusuz
Celia Aaron
Celia Aaron
Her bakımdan bir peri masalıydı. Ama her peri masalında, her şeyi parçalamak ve mahvetmek için kenarda bekleyen biri vardır. İstediğini elde etmek uğruna dünyayı ateşe verebilecek kadar da alçaktır. İşte o duygusuz ve kötü adam, benim. YORUMUM; Kitaba sövenler olmuş “peh peh peh” diyerek uğurluyorum onları. Neden mi? Abi
Duygusuz
DuygusuzCelia Aaron · Pukka Yayınları · 2023515 okunma
Reklam
"Ne söylüyorsun Gandalf?" diye sordu Pippin. "İrfan Tekerlemeleri'nin bazılarını aklımdan geçiriyordum, diye cevap verdi arif. "Hobbitler galiba bunları unutmuşlar, hatta bir zamanlar bildiklerini bile." "Hayır, herkes değil, dedi Pippin. "Üstelik kendimize ait de birçok tekerlememiz var, ama belki onlar
"Pippin nefesini tutarak daha yatana ilerledi, adım adım. Sonunda diz çöktü. Elini sinsi sinsi uzatıp yavaşça o tümseği kaldırdı: Pek öyle beklediği kadar ağır değildi. "Belki de sadece bir iki parça bir şeyini koyduğu bir çıkındır," diye düşündü garip bir rahatlama hissiyle; ama çıkını bir daha yerine bırakmadı. Bir süre onu sıkı
"Yaşlı adam yavaş yavaş, kemikten beyaz bir sapı olan kısa siyah bir asaya tüm ağırlığıyla dayanarak ayağa kalktı; böylece iki büklüm olduğu halde hala uzun boylu olduğunu gördüler ve gençliğinde gerçekten de yapılı ve mağrur biri olduğunu." "Seni selamlıyorum, dedi; "belki de seni hoş karşılamamızı umuyorsundur. Ama doğrusunu
Cromer-Blake haklı da olabilir, en azından kısmen: Belki en kötüsü, hem de olanaksızı, kadınları ya da onun durumunda erkekleri, bir kadını düşünmemektir, sanki beynimizin yalnızca bu çeşit düşüncelerle uğraşan bir bölümü varmış da, diğer bölümleri ondan kaçınıyor ve belki de onu küçümsüyor, ama o düşünceler olmadıkça onlar da verimli biçimde, gereğince işleyemiyorlarmış gibi. Hiç kimseyi düşünmemek (o kimse birçok kimseler olsa da) sanki herhangi bir şeyi düşünmeyi engeller gibi. En azından ciddiyetsiz kişilere böyle oluyor. Ben ciddi biri değilim, aslında beni ciddiye almak olanaksızdır, düşüncem oradan oraya dağılır, gider, karakterim zayıftır, ne var ki bu pek az kişinin bildiği şeydir ve en önemlisi, burada bilen yok, herhalde kimse benim ciddi olup olmadığımı kendine dert etmemiştir. Madem öyle, sarhoş olmamızdan ve sarhoşların sorularının hep yanıt bulmasından yararlanıp Cromer-Blake'e dosdoğru sorayım, derhal soracağım, acaba Clare Bayes'in âşığı var mı ya da oldu mu diye, acaba kocasına âşık mı, acaba Cromer-Blake burada geçireceğim iki yıl (azalmaya başladı bile, başladı bile) süresince onu düşüneceğim kadına dönüştürmeye kalkışırsam başarı şansım olacağını sanıyor mu diye.
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.