merhaba sevgili okurlar!
bugün bu incelemeyi yazıyor olmaktan ve aynı zamanda pessoa ile tanışmış olmaktan ötürü çok sevinçliyim. pessoa, beni en derinlerime kadar etkileyen, onun duygularını benliğimin her noktasında son derece şiddetli hissettiğim bir yazar. insan bazen daha güzel anlaşılabilmek ve hatta kendini daha güzel anlayabilmek için
İçimi yaktın be çocuk.
Onca Yoksulluk Varken, bu kitap ile yazar Romain Gary ile tanıştım. Genelde yeni tanıştığım yazarların hayatını eserlerini okumadan incelemeyi tercih ederdim lakin bu sefer kendi kendime bu kitabı okuduktan sonra kimdir ne'dir diye bakacağım dedim. Kitabı bitirdikten sonra iyi ki de sonra incelemişim çünkü kaleme aldığı satırlar ile hayat
395.jpg){kind=small}
Bir tuhaf adam...
Portekizli yazar ve şair Fernando Pessoa 47 yaşında vefat ettiğinde edebiyat dünyasında pek tanınmıyordu. Ancak sandığında miras bıraktığı, yazmış olduğu binlerce sayfa mevcuttu.En önemli eseri 'Huzursuzluğun Kitabı' adlı eseridir.
Bu kitap, yazarın eserlerinin fihristi niteliğinde olup, bir oturuşta bitirilebilecek, 251 adet, eserlerinden alıntı, şiir ve aforizma tarzı sözlerden oluşmaktadır. Yazarın kitaplarını okumaya başlamadan önce fikir sahibi olmak için okunabilecek bir kitap.
"Başım ve evren ağrıyor."
"Ruhum gizli bir orkestra benim; hangi enstrümanlara dokunduğumu, hangilerinin benim içimde gıcırdadığını bilmiyorum. Bir senfoni olarak tanıyorum kendimi ancak."
"Ah, ne herkes olmalı, ne her yerde olmalı!"
"Tanrı' nın yokluğu da Tanrı' dır."
" Kahrolsun kalp estetikleri: Zihnim berrak benim.
Lanet olsun! Zihnim berrak benim."
" Denize açılmak şarttır, yaşamak değil...
Yaşamak şart değil; şart olan şey, yaratmak."
Yazarın düşünmeye zorlayan, biraz beyin yakan bir düşünce dünyası var. Alıntılarda özellikle sanat, Tanrı, doğa ve kendini sorguladığı görülmekte. Felsefe yapan, yaşamaktan çok hayal kurmayı seven, hem inançları olan hem de olmayan, sanki kafasında bir çok kişilik oluşturmuş, dış dünyayı hiç umursamadan tamamen kendi iç dünyasında yaşayan bir insan figürü var kitapta.
Yazarla tanışmaya niyetiniz varsa ilk durak bu kitap.
Herkese iyi okumalar...
Mary Shelley, Percy Bysshe Shelley ve “Frankenstein ya da Modern Prometheus’’
''İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici şey yoktur.''*
William Godwin ve Mary Wollstonecraft'ın kızı ‘’Mary Wollstonecraft Godwin’’, 30 Ağustos 1792’de
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014.3k okunma
youtu.be/TPFnlOTO4xA
Bugün size bu satırları duygusal bir ihtiyaçtan ötürü yazıyorum.Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi, söyleyecek hiçbir şeyim yok. Dipsiz bir bunalımdayım bugün – hepsi bu.Hayat fısır fısır, yudum yudum, dura dura canımı yakıyor. Sözlerimin saçmalığı halime tercüman olsun. Asla bir geleceğe sahip olmamış olduğum günlerden birindeyim. Karşımda yalnızca, bir sıkıntı duvarıyla kuşatılmış, taş kesilmiş bir şimdi var.
Onlar anarşist ve aptal; ben, anarşist ve zekiyim.
"-Siz anarşist misiniz, Ercüment Bey?
+O kadar zenginim ki, olamam. Maalesef." [Saygı]
Anarşist olamayacak kadar zengin olmak.. Sanıyorum ki iyi bir şey bu. İstediği her şeyi elde edebilecek bir güce sahip ise neden anarşist olsun ki insan. Peki, nedir bu anarşizm? "Anarşistler kötüdür, anarşist karşıtları iyidir", bu böyle
