“Okumak toplumla iletişim kuramayan bireyin yalnızlığını unutturan en önemli eylemlerden biridir. Bir tür başkaldırı yöntemidir.”
Sayfa 51 - Hande Balkız
“İlkin, insanların büyük kötülüklere yol açan iyilik anlayışlarından korkuyorum, dedim sözgelimi. Sonra, kendini çocukların varlığında yenileyen hayatın acımasızlığından, bu acımasızlığın üstünü örten masumiyetin derinliğinden ve kapı kilitlerinden korkuyorum, dedim. Sonra, canlı olmanın aczinden, bu aczin doğurduğu kaçınılmaz sonuçlardan, sokaklardan ve insanların içinde uğuldayıp duran çok ağızlı kuyularla bu kuyuların karanlığından korkuyorum, dedim. Sonra hızımı alamadım ve insanların varlığını eksilterek onları tamammış gibi gösteren şehrin abuk sabuk görüntülerinden korkuyorum, dedim. Sonra hızlandıkça hızlandım ve patronlarının diliyle konuştuklarını fark edemeyen ezik ruhlu kapı kullarının gururundan ve bu gururun girebileceği çeşitli kılıklarla bu kılıkların insana alçakgönüllülükmüş gibi gözüken kıvamından korkuyorum, dedim.”
Sayfa 51 - Hasan Ali Toptaş- Uykuların Doğusu
Reklam
“Bir bakıma, insan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykuda oluyor, diyordum. Ardından da, olaya bu açıdan bakıldığında, var olan her şeyi asla aynı anda göremeyeceğimize göre, demek ki uyanmanın hiç, ama hiç mi hiç sonu yok, diyordum.”
Sayfa 49 - Hasan Ali Toptaş- Uykuların Doğusu
Ne güzel bir şiirsin sen.
“Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç/ Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını / Neden akşam oluyorum tren kalkınca / Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince / Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum / Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki / Az önceki çiçekler nasıl da diken diken / Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç / O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti / O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti / Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz / Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı / Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı / Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı / Nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu / Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.”
Sayfa 32 - Hasan Hüseyin Korkmazgil
“İnsanlar elini tabiattan çektiklerinde doğa kendini yenilerken, insan elinden çıkan yapılar terk edilince her şey müthiş bir hızla çirkinleşiyordu.”
Sayfa 27 - İsmail Doruk
Muazzam!
“Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’den sonra sanata ve sanatçıya ilgi giderek azaldı. Turgut Özal’dan sonra konsere giden oldu mu?”
Sayfa 23 - Korkmaz Alemdar
Reklam
149 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.