314 syf.
10/10 puan verdi
Evinizde ailenizle birlikte sakin, kanaatkâr ve mutlu bir hayat yaşadığınızı hayal edin. Derken birileri ellerinde güçlü silahlarla gelip evinizi yerle bir ederek yıkıntılar üzerine yeni bir ev inşa ediyor ve sizi bu evin en pis işlerini yapan hizmetçiler olarak zorla görevlendiriyor. Bir anda kendi evinizin sahibi konumundayken hizmetçi olarak
Yeryüzünün Lanetlileri
Yeryüzünün LanetlileriFrantz Fanon · Versus Kitap · 2020974 okunma
Çatışan ahlaki kurallar farklı insan sınıflarının çatışan silahlarından başka bir şey değildir; zira insanoğlunda, güçlü, soylu ve iyi yapılanmış olanla güçsüz, kötü, zayıf ve kötü yapılanmış olan arasında sürekli bir savaş vardır. Savaş bir ahlaki ilkeler savaşıdır. Nietzsche güçlü sınıfın ahlakına soylu veya efendi ahlakı demektedir; güçsüz ve
Sayfa 356Kitabı okudu
Reklam
Kadının varolma mücadelesi
“Uyuyoruz,” diyor Montevideo’daki Casavelle mahallesinden bir kadın işçi, “Bir prens seni öpüp uyutuyor. Uyandığında da seni yoruluncaya kadar dövüyor.” Bir başkası: “Bende annemin korkusu var, annemde de anneannemin korkusu.”
Sayfa 76 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
136 syf.
·
Not rated
İnsana acı veren bir kitap. Acının yanında bir çok şey hissettiren ince ,akıcı , umut ,yaşam ,güç , kadın kelimelerinin çok yakıştığı bir hikaye. Beni etkileyen bir çok nokta oldu ,bunlardan biri kitabin ismi dişil ve kitabın bütününde ki kadının gücü , varolma ve varetme yolunda mücadelesi . Evrende yalnız ve acılar içindeki kadının hissettiği umudun gücü ve etrafındakileri yaşatmak için sahip olduğu yaşam enerjisini gözler önüne seriyor. Tüm acılara rağmen ,onca acılara rağmen. Kitapta dikkatimi çeken diğer şey "acımak " kelimesi. Çok sık kullanılması dikkatimi çekti . Ve savaşın ne kadar lanet bir şey olduğunu bir kez daha hatırlattı bana #cengizaytmatov , sonra #cahitzarifoğlu 'nun , " Ne çok acı var " cümlesi geliyor aklıma . Yazarın betimlemeleri öyle akıcı ve gerçekçi ki , adeta kitabın içine girip hep etrafı,eşyaları ,doğayı hem de duyguları derinden hissediyor ,satırların arasında kendinizi kaybedip adeta orda bir karakter oluyorsunuz. Erkek olmasına rağmen duygusal olarak bir kadın karakterine olabildiğince bürünmüş ve inandiriyor. İnce ama ağır bir kitap diyebilirim ,bir çok şey diyebilirim ama daha fazla detay vermek istemiyorum
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261.9k okunma
Ölüm Dürtüsü Ya Da Sessiz Sedasız Çalışan Yıkma-Etkenliği
Varolma mücadelesi düşüncesine dayalı biyolojik nitelikli bir felsefenin etkisi altındaki Anglosakson analizciler, saldırganlığı engellenmeye (Frustration) bir tepki olarak görmeyi çok doğal karşılıyorlardı. Ama Freud’un gözünde güçlükleri böyle açıklamak olanaksızdı (1911'de Jung’a yazdığı 30 Aralık tarihli mektup). Alman felsefesindeki düşünce akımları, Nietzsche ve Schopenhauer örneğinde olduğu gibi, saldırganlık kuramını pek bu kadar basitleştirmemişlerdir. Gene de bu iki düşünürün Freud’u etkiledikleri şüphelidir. Onu bu konuda araştırma yapmaya iten nedenler daha çok mazoşizmin, kendi kendini suçlamalanın, tedavideki olumsuz tepkilerin ve genel olarak suçluluk duygusunun evrenselliğinin çelişkilerini açıklayabilme ya da hiç değilse bu çelişkilerin hesabını verebilme zorunluluğudu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Histeriden Genel Bir Kurama
Freud, Darwin’in varolma mücadelesi ve doğal ayıklanma kuramını fazla yüzeysel buluyordu; ancak biyolojik evrimin belli bir son ereğe yönelik olmadığı düşüncesine, daha doğrusu Darwin’in böyle bir erekliliğe yer vermeyişine katılıyordu. Çünkü bu anlayışın sonucunda, evrimin üstünde yetkin bir ilke arama gereği kalmıyordu. İnsanlığın en büyük erdemleri, utanç ve ayıplarla aynı gereçten oluşmuşlardı.
Reklam
151 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.