Darwin'in teorisi insanın aslında tamamen rastlantısal bir takım değişmeler sonucu ortaya çıktığı anlamına geliyordu aynı zamanda. Daha da ötesi, Darwin insanı duygusallıktan uzak bir 'varolma mücadelesi'nin ürünü haline getirmişti.
188 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Saç Örgüsü
Saç Örgüsü
Tam bir varolma mücadelesiydi okuduğum. Smita, insanların doğdukları sınıflara göre ayrıştırıldığı coğrafyada alt kademeye mensup sosyal sınıfa ait. Kızı da bu ayrışmaya ve aşağılanmalara maruz kalmasın diye veriyor varolma mücadelesini. Avukat Sarah, erkek egemen iş dünyasında varolmak adına işi dışında her şeyini, kendini bile ikinci plana atıyor. Ta ki hasta olana kadar. Onun da asıl mücadelesi bundan sonra başlıyor. Giulia ise aile yadigarı fabrikayı devam etrirebilmek için kendi savaşını veriyor. Biz de tüm bu olaylar içerisinde farketmeden birbirlerinin hayatlarına dokunmalarını okuyoruz. Üstelik yazar bu hikayeleri o kadar gerçekçi anlatmış ki sanki gerçtekte yaşanmış hayatları okuyoruz. Kitap kısa okmasına rağmen insanları sosyal statüsüne, dinine, kimliğine göre ayrıştırmaya da çok güzel bir eleştiri yapıyor. Dilinin akıcı ve sade olması da kitabı ayrı güzelleştiriyor. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar...
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206.4k okunma
Reklam
86 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Hiç mi her şey mi
Kurgu, kendisini merak ettiren unsurlarla bezenmiş. İronik olaylar güldürürken hayat dersini de yüzümüze çarpar nitelikte. Kahraman kendi halinde kendi iç dünyasında varolma mücadelesi verirken çevresindeki herkesin onunla ilgili farklı bir tasavvuru var fakat tüm bunlardan kahramanın haberi yok. Acıyla iç içe geçmiş sızlayan birkaç aşk öyküsü ve bunların metaforlarla işlenmesi yazarın kaleminin güçlü olduğunu gösteriyor. İkinci cildini merakla bekliyorum. Bir solukta okudum.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024107 okunma
Özetle, Levinas'ın yaklaşımı bugün Türkiye'de varolma mücadelesi vermekte olan Kürtlerin deneyimini anla. mamıza yardımcı olabilir mi? Bu soruların düşündürdüklerini birazdan ele alacağım. Levinas'a göre, kimse kendi özgürlüğü ile eleştirel bir ilişkiye girmeden "Başkası" ile etik bir ilişkiye giremez. Adaletin sağlanması için benim de içinde bulunduğum, ortak olduğum adaletsizliği fark etmem, bunun bilinci- ne varmam gerekir. Kişinin kendi özgürlüğünü sorgulayabilmesi ise sadece eleştiri ve vicdan ile mümkündür. Peki, kim eleştirebilir? Eleştiri ve vicdan nasıl ortaya çıkar? Bir özne olarak konumlanmak ve eleştiri arasında nasıl bir ilişki vardır?
Sayfa 160Kitabı okudu
320 syf.
·
Not rated
Robinson Cruose / Daniel Defoe Türkçesi Solmaz Kâmuran Ünü yazarının önüne geçen bir klasik eser Robinson Cruose. Daniel Defoe gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme almış bu eseri. Bir ada hikayesi olarak bilinse de aslında çok katmanlı bir eser. Verdiği mesajlarla Batı’nın siyasi düşünce yapısını toplumsal açıdan irdeler. Yoğun bir din vurgusu
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · İnkılâp Kitabevi · 202321.7k okunma
200 syf.
·
Not rated
Cesur fare miikanın kendi olma hikayesi anlatılıyor. sevdiğim bölümden; Miika 'nın Kitaptan "Kötü şeyler de iyi şeyler de hayatın parçası. Ama yaşanan kötü şeyler yüzünden iyi şeylerin kıymetini daha iyi anlarız. Ve bazen kötü şeylerden iyi şeyler de çıkabilir. Ama mutluluğun iyi ya da kötü şeylerle ilgisi yoktur. Yani bu bize, önemli olanın hayatta başımıza gelen şeyler olmadığını gösteriyor. Bu olanlarla nasıl başa çıkmayı seçtiğimizle ilgili. Başkalarının seni gördüğü gibi olmak zorunda değilsin." Miika kitabın başında varolma mücadelesi verdi.Bir küçük mantar meselesi yaşandı Bütün bunları okurken ne kadar çok şanslı olduğumu da düşündüm. instagram.com/omerdenkitap_on...
Cesur Fare Miika
Cesur Fare MiikaMatt Haig · Pogo Çocuk · 040 okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Var Olmaya Çalışmanın Dayanılmaz Kokusu
Henüz anne karnındayken istenmeyen, umursanmayan biri olmak. Henüz var olmadan var olamamak. Doğmamışken ölmek. Ölüme doğmak. Jean Baptiste Grenoullie. Tüm bu sıfatların sahibi varlık. Bu sıfatlar öyle boşuna verilmiş sıfatlar değil şahsına. Bunun en somut kanıtlarından biri de bir kokuya sahip olmaması. Anne karnından doğar doğmaz bir köşeye, kokuşmuş balıkların arasına atılan ve varlığını bir çığlık ile dile getiren bir bebek olarak dünyaya geliyor. Bu çığlığı içten içe ölene kadar da devam ediyor. Tüm insanlar tarafından görmezden gelinen Grenoullie kitap boyunca var olmaya çalışıyor. Bir koku ustası; kendi kokusuna bile sahip değilken. Bir varolma mücadelesi veriyor sayfalar boyunca. Kokmaya çalışıyor. Ama kurtuluşu kendinde bulamadığı için dış etkenlerden bulduğu şeyler de bir işine yaramadığı gibi onu git gide bataklığın derinine sürüklüyor. Gerçekten bu dünyada kendi benliğimizle var olmak kadar zor ne kadar az şey var şu hayatta? Kendimize dönmedikten, kendimizi koklayamadıktan sonra dünyanın en güzel kokularını da koklasak, onlara sahipte olsak ne işimize yarayacak bu? Bizi anlık zevkler haricinde ne kadar doyuracak? Nihai amaç yaptığımız şeylere ulaşınca o amacın o kadar da doyurucu olmadığını anladığımızda peki? Bizde parçalanmak isteyecek miyiz tüm dünya tarafından? Ya da parçalayacak mıyız kendimizi keskin tırnaklarımızla? Umarım bu hayatın sonuna geldiğimizde kendimizden ve çevremizden güzel kokular alarak can verebiliriz…
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201921.8k okunma
_Hiçbir şey söylememek amacıyla sürekli konuşuyorlar. Öfkeli sözlerle tatsız gerçeklerin üzerini örtme çabasından başka bir şey değil bu. Cüretli iddialar, politik ajitasyonlar, eşi benzeri görülmemiş anlamsız düşüncelerle iflah olmaz insanlar. _Söylenenler sürekli tekrarlanırsa artık kanıta ihtiyaç kalmadan kesin gerçek olarak kabul edileceğine
Spinoza'nın ünlü conatus (varlığı sürdürme isteği ya da çabası; evrensel yaşam mücadelesi) kuramı bu Önermeyle başlar, Conatus her şeyin özüdür ve birlik ilkesi olarak anlaşılmalıdır (Lermond 1988: 28). Bu özün, yani varoluşun etkin nedeni Tanrı'dır ve aynı zamanda Tanrı her şeyin varolma süresinin (yașam süresinin) de etkin nedenidir. Bu, tanrısal özün zorunluluğunun bir sonucudur. Şeyler bu zorunluluk sonucu varolur; o halde bu zorunluluk onların kendi özlerinden değil, tanrısal özden kaynaklanır. Sadece bu açıdan bakıldığında, şeylerin kendi kendini idame ettirmesi mümkün gözükmemektedir, Buna karşın konuya daha derin bir bakış açısıyla yaklaşıldığında, şeylerin varolduktan sonra varlık olarak göreli bir bağımsızlıklarının olduğu, II. Bölümün 2.Tanımından da açıkça anlaşılacaktır (Joachim 1901: 191). Buradan hareketle, Spinoza'ya göre, varolan her şey kendisine ait varlığını kendi kendine sürdürmeye çaba sarf eder ya da başka deyişle her șey kendi varlığını sürdürme eğilimindedir. İște bu eğilim ya da çaba (conatus) şeyin fiili özüdür (Joachim 1901: 192). Her varlığın varlık olarak göreli bağımsızlığı zamansal ve mekânsal düzende kendini gösterir. Şeyler varolur, varlıklarını belirli bir süre sürdürür ve yok olurlar, yani șeyler doğar ve kendilerine tanınan süre içinde yașar ve ölürler. İște bu sonsuz varlık alemindeki her şey kendi varlığını sürdürmek için elinden gelen çabayı göstermek zorundadır.
Sayfa 211Kitabı okudu
136 syf.
·
Not rated
Öykü kitaplarını okurken sizin hiç canınız yandı mı ya da okuduğunuz hikayelerin etkisinde uzun süre kaldınız mı? Ben bu kitabı okuduktan sonra tam olarak bu durumu yaşadım. 11 tane hikayenin her biri ayrı bir yaşanmışlık her birinin ayrı bir acının içinde bulunduğu bu öyküler olurken sizleri çok etkiliyor. Hatta bazı hikayeler maalesef o kadar kötü ki +18 olanlar bile var. Bu kadar kötü hayat hikayelerinin her birinin ortak noktası var. Hepsi yaşadıkları zorluklara rağmen varolma mücadelesi içerisinde olan hayatlar. İlk defa okuduğum bir yazar ve öyküleri o kadar başarılı bir şekilde yazılmış ki okurken sizi içerisine alıyor. Ben okudum sevdim sizlere de keyifli okumalar dilerim.
Etini Acıtmak
Etini AcıtmakOrhan Murat Bahtiyar · Doğan Kitap · 2022204 okunma
Reklam
bari portakalımı yesem
Bu toprakların tarihi içerisinde XX. yüzyılın ilk çeyreği kadar trajik bir devir gösterilebilir mi bilemem. Varoluş kaygısının tek kelimeyle kaderimiz haline dönüştüğü yıllardır bu yıllar. Büyük destanların yazıldığı yıllar, bir milletin ödeyebileceği en büyük bedellerin ödendiği yıllar, çekilebilecek acıların en yükseğinin çekildiği yıllar;
Sayfa 71 - Kapı Yayınları / meşrutiyet hatıraları / * Paris'ten Tih Sahrasına, s. 141-143, Ankara, 1949Kitabı okudu
316 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
@semasoykan 'dan okudugum ilk roman. Tarihi roman asigi biri olarak a bayildim. Ne zamandir aklimdaydi okumak ve neden daha önce okumadim diyerek hayiflandim .. iki döneme sahitlik ettigimiz kurgu yurtdisindan dönen Neri'nin ailesine ait bir küpù çocukken tanididi antikaci Suphi bey' satmak için gittigi dükkanda oglu Aras'la yillar sonra karsilasmastyla basliyor. Anneannesinin yillar önce yazdigi "Adsiz roman" sarili halde antikaciya satilan küpün için bulunuyor. • Gerkes halklarinin kültür, tarih, sürgünlerini gerçek olaylar ve mükemmel bir kurguyla harmanlayarak bizlere sunmus yazar.Kuzey Kafkasya'da balayan ve Osmanli topraklarina gelene kadar süren bir varolma ve kurtulus mücadelesi. Rus isgalinden kaçan Cerkes halkinin, Janset ve Jankat'in gerçek askarinin romani. Roman oldukça titiz bir calismanin ve arastirmanin ürünü bunu okudugunuz her sayfada anliyorsunuz. Yazarin tüm romanlarini okuyacağım ..Okumayan kaldiysa mutlaka okusun.. Okuyun ,okutun..
Adsız Roman 1864
Adsız Roman 1864Sema Soykan · Alfa Yayıncılık · 2018486 okunma
Rus Hükümetinin İstila Siyaseti
1540 senesine kadar Kazan Hanlığı'na karşı Rusya'nın toprak koparma tarzında siyaset takip etmediğini görmüştük. 1540 senesinin sonlarında Rusya'nın bu siyaseti değişiyor. Rusya, Kazan Hanlığı'nı istila ve bu hanlığın Rusya'ya ilhakı fikrine kapılıyor. Bu siyasi gayenin değişimine paralel olarak Kazan Hanlığıyla Rusya arasındaki münasebet tarzları da tebeddüllere uğruyor. Ruslar istila maksadıyla emperyalist harplere başlıyorlar. 1549- 1550 senelerinde Rusların başlattıkları ve muvaffakiyetsizlikle sona eren harpleri, Rusya'nın yeni siyasetinin ilk becereksiz adımları idi. Bunlar Kazan tarihinin tabii cereyanını değiştiremedi ve bu cereyana yeni istikamet de veremedi. Ancak bu muvaffakiyetsizlikler istilacıların ümitlerini kırmadı. Rus mütehhassileri pratik yeni harp planları hazırlıyor, devlet adamları hanlığın Rusya'ya iltihak tedbirlerini düşünüyor ve memleketin bir ülkesi olacak hanlığın idare usullerini gözden geçiriyorlardı. Kazan halkı için istiklal mücadelesi günleri, Kazan Devleti için de varolma muharebeleri başlıyor. Rusya hükümeti bu istila muharebelerine hazırlığını tamamladıktan ve hanlığın istiklaline karşı korkulacak bir askerî kuvvet olarak önüne çıktıktan sonra hakikaten Kazan Hanlığı tarihinin sonuncu devri başlıyor.
Sayfa 108Kitabı okudu
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Kadın olduğunun farkında değilsen, adın olsa ne olacak olmasa ne olacak…Ataerkil bir toplumda varolma mücadelesi ve yasaklarla savaşmak sade bir dille anlatılmış.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 20136.4k okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Adaletsiz ve baskıcı bir coğrafyanın kalbinde; umutla öfkenin,gelenekler karşısında gösterilen iradenin ve yeni bir gelecek inşa etme çabasının romanı Uçurtma Hindistan'ın Kancbipuram bölgesinde Mahabalipuram köyüne yolu düşen, diyer adıyla geçmişinden kaçan Léna 'nın hayatını ve dahi hayatları değiştirmek için verdiği mücadelesi,savaşı... Bataklıkta açan bir lotus çiçeği gibi,bu sahil kenti dışındaki kimsenin henüz köy olarak bile adlandıramadığı bu yerde küçük bir okul çiçek açmıştı. Léna için bu kararı vermek kolay olmamıştı,taki kamçı gibi suratına çarpan o sözü duyunca ya kadar "Girl . No. School." Çok net ve keskin bir cümleydi. Kadınların kaderinin daha çocukluktan belirlendiği bu coğrafyada, her şey gerçekten değişebilirmiyidi? Özgürlük ve Eşitlik kelimeleri burada bir anlam ifade etmiyordu . Ama Kardeşlik kelimesinde ümit vardı... Öğretmen Léna, on yaşında okuması istenmeyen Holy ve köyün isyankar asi kadını Preeti unutulmaz karakterler arasında yerlerini aldılar. Bu mücadeleye, bu varolma savaşına dahil olmalısınız. Bazen bazı yürekler için bir kıvılcım yeter, işte o kıvılcımı hissetmek adına...Bütün duyguları iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu değerli eser ile mutlaka tanışın derim...
Uçurtma
UçurtmaLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 2023512 okunma
149 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.