Öz-anlatı, varoluşun sürekliliğini sağlamak için peşine düştüğü baskın bir hakikati gün ışığına çıkarma çabasında şunları göz önünde bulundurmayı daima ihmal ediyor: insanın yaşadığı şeyi yaşadığı anda kavramaktaki yetersizliği, her cümleyi, her iddiayı delik deşik etmesi gereken şimdiki zamanın opaklığı.
Sayfa 107Kitabı okudu
İSLÂM DÂVASININ ÖNÜNDEKİ ASIL PİSLİK...
- "Bunlara edebî değil, bilmem ne yapsan tınmazlar! Günün adamlarıdırlar, utanmazdırlar, hakikati bayıltıp ırzına geçen sefillerdir!" - "Yâni, İslâm dâvasının önündeki asıl pislik, pislik görünüşleriyle İslâm'dan bahseden bu soyda..."
Sayfa 180 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Reklam
ÖZ ARAYICISI...
- "Beni anlayan, dostumu, aşkımı, ruhumu, sebebimi anlar!" - "Dostunu, aşkını, ruhunu anlayan, seni, gâyeni anlar!" - "Ne alâ, ne alâ!.. Öyleyse hem onu, anla hem beni... Ben uçlarda ve uçurum kenarlarında dolaşmayı seven, en aykırı düşüncelerden bile düze gelen bir öz arayıcısı SİMYACI, bir SÜZGEÇ'im...
Sayfa 178 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
GERİ KALMIŞ ÜLKE AYDINI ve KEYFİYETSİZLİK...
- "Geçersiz kuralları yıkma kuralsızlığıyla, kurala varmak veya kuralı kuralsızlıkta bulmak... Bu arada bin tane renk. Hayatın ahlâkın, hürriyetin hakikatini arayan veya bulmayan, bulunamaz oluşun tezahürleri; yaşayış, fikir ve sanat... Geri kalmış ülke aydınına gelince; aydın olmak için kuralsızlık, yâni sahte aydınlık, en kıyak iş! Cinsî serbestlik, kafa çekmek, yarım yamalak, dış yüzden anladıklarını "şube" niteliğiyle gevelemek yetiyor!.. Aklıma geldi: Yattığı karıyı, homoseksüel arkadaşına anlatan adama, ödül veriyorlar... Keyfiyetin kırıntısı olmasa da ne gam!.."
Sayfa 178 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
İNSAN ve TOPLUM HAKİKATİ ve BATI...
Batı fikir ve sanat adamının hâl diliyle kendi toplumunu değer yargılarını muhasebesi şudur: "Ne hayatta, ne de sanatta, bu kurallarla hürriyete varılamaz; bunlar insan ruhuna engel... İnsan ve toplum hakikati kendilerinde bulunamıyor! Öyleyse? her şeyden önce, iyi-kötü demeden ne varsa ortaya çıksın..."
Sayfa 178 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
BİZ HER ŞEYE RAĞMEN YÜRÜYORUZ...
- "(...)Cânımın cânı ki, fikrin ve fikir adamı olmanın zevkini o duyuyordu, sadece onunla duydum!" Şu maymunlar cenneti ve insanlar cehenneminde yaşarken ne diyordu? -"Rabbim, bize ne güzel bir yol nasip ettin! Şöyle bir yol: Efsanevî bir levha halinde, sislere batmış bir dağ başına doğru ilerleyen kıvrım kıvrım bir patika örgüsü... Bu patika vaktiyle dünyanın en muazzam caddesiymiş; sonra gelen bozmuş, giden harap etmiş, en son gelenler ve gidenler de onu büsbütün tıkayıp üstünden geçilmesin diye sivriliğine cam kırıklarıyla döşemiş... Sislere batmış dağ başında, insanoğluna yekpâre ebedîlik ânında ve gerçek oluş saadetini tekeffül eden bir saray var... Fakat bizim gözümüze böyle görünen saray, yolu cam kırıklarıyla döşeyenlerin gözünde, dünya saadet ve nimetine, eşeklik hürriyet ve meziyetine mani bir zindandır. Ama topuklarımızdan saçımıza kadar kan içinde, ilerlemeye çalışıyoruz! Dağların ve kırların, köpek, çakal, sırtlan, karga, fare, domuz, ne kadar murdar hayvanı varsa üzerimize saldırıyor ; BİZ, HERŞEYE RAĞMEN YÜRÜYORUZ! "
Sayfa 179 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Reklam
TERSİNDEN GELEN BATI...
Bizdeki zavallılığı bile Batılı işaretliyor: - "Sartre, özellikle geri kalmış ülkeler üzerindeki tesirini, anlaşılmamasına borçlu!" Düşünün: Zatıyla iyi veya kötü yoktur... İşte batı değer yargılarının tersinden geldiği insanlığı getirdiği nokta!.. "Âlemde zatıyla iyi veya kötü yoktur; Peygamberler olmasa, medeniyet olmazdı!" dediğimiz zaman niçin anlaşılmıyor?"
Sayfa 177 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
BİZİMKİLER HEP "GİBİ" ve MAYMUN...
- "(...) İslâm düşmanları dedim de... Bizdekiler ne kadar zavallı!.. Kendi bulundukları yerde derinliğine bir idrak sahibi olsalar, onun düzünü göstermek benim için çok kolay! Bu yüzden, cinsî serbestlikten bilmem neye kadar bir arayış cehdinin tezahürlerini gösteren Batı adamının nasipsizliğine acıyorum, mücerret idrak ölçüsüyle kıymete değer buluyorum da, bizimkilere sadece kızıyorum... Bunlar hep "gibi" ve maymun!.. Kendi toplumun içinden çıkan ve kendi toplumunun tarihi sürecini yüzyıllarca temsil etmiş olan düşünceden haberleri bile yok..."
Sayfa 178 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
ŞUNLAR. BUNLAR...
- "(...) Müsbet ve menfî delilleri istediği noktada toplayabileceğini anlamaz, aile müessesesini mihraksız bir biçimde değerlendirerek, ona karşı olan tecrübeci Bar kadını; bir intihar türünü temsil içindeki Allahsız terörist; "sanat sanat içindir"le Allah'a varan yola çıkamayan ve sanatın öz gâyesinde Allah'ı göremeyen Ressam; şunlar, bunlar..."
Sayfa 177 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Hiç!..
Efendi, her şey hiç olduktan sonra, kendinden geçişin her türü de hiç: Ne Budist'in murakabesi, ne akıl almaz fevkalâdelikler... İşin hakikati ve gayesi olmadıktan sonra, kafayı çekip de sızan adamla aynı kefede... Ve derece üstünlüğü de ona nisbetle; bir HİÇ!..
Sayfa 176 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Reklam
ZATIYLA DEĞİL DE, VESİLE OLDUĞUNA NİSBETLE...
- "(...)İntihar etme noktasındaki adam gibi, Allah aşkına, O'nun emri olduğu için, O'nun nimetlerinin görünüşünün şahsında tecellisi için, dünyada bir tenezzül hissiyle dururken, zatıyla değil de vesile olduğuna nisbetle dünyayı değerlendirmek için yaşamak... Böyle olmak, böyle durmak, böyle kaçmak, böyle gitmek..."
Sayfa 176 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
KUMARBAZ ve MÜNTEHİR...
Bütün varlığını meçhûle adamak vecdi içindeki kumarbaz nedir? Meçhûl ki, Mutlak Meçhûl Allah'tır; kumarbaz, tersine imân sahibi! Ya intihar nedir? ne türlü tersinden bir "sırrîlik" zevki ki, ruhunu tırmandığı gerçeklik seviyesinde, şu dünya gözünde hiç'e iniyor!..
Sayfa 176 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
ALKOL ve PİSLİK İŞTİYAKI...
Alkolün insana verdiği nedir? Kendinden kurtulmak, kendini iptal rehaveti... Ya pislik iştiyakı? O da kerhanede, bilmem nerede kendini tüketme zevki veya kendinden nefret...
Sayfa 176 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
HER ŞEY KENDİ DERECELERİNDE...
Anlıyor musun? Her şey kendi derecelerinde, O'nun, O'nun için, O'na ayna, aynada görünene aşk... Ben aynayım, aynada görünenlere bakıyorum... Dinsiz imân, dinsiz aşk; kendi kendinden ibaret kavrukluklar. Aslında herkes her şeyde Allah'ı arıyor; bilerek veya bilmeyerek... Kavruk veya güdük!
Sayfa 175 - 176 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
RENGİNE BOYANDIM, SOLMAZAM ARTIK!
Her şey O'ndan, O değil... Her şey kendi derecelerinde Gayr... Gayr, gölge gibi, ama gölge onu ifâde etmiyor; gayr, ne O, ne O değil... Al sana, "olacağını olmak" düşüncesinin, varoluşun hakikati, aşkın hakikati; "ben"den kurtulmak, ben deyişin mevzuunu kaybetmesi, kendinden geçmek hakikati, solmaz renk-geçmez ân'a varmanın hakikati... Al sana, sümüklü Yunus Emre severlerinin anlamadığı, onun, hürriyetin ve aşkın mutlak hâlini ifâdesi: "Rengine boyandım, solmazam artık!"
Sayfa 175 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.