Ağlaması seni şaşırtmamalıdır: göz yaşları şimdi dışarıya akıyor, daha önce içeride birikip kalmıştı. İçerdeki göz yaşları dışarı akandan daha fenadır.
Kapı kapanınca sanki bir tabutun içindeymiş de kapağı üzerine kapatılıyormuş gibi hissetti. Kendi kalbi hariç etrafındaki her şey sanki ölü ve boşmuş gibi geldi.
Soğuktan titreyen garip bedenini ısıtacak birine ihtiyacı vardı, bedeni yalnızca boşluk ve soğuktan ibaretti. Ruhu ölmüştü zaten, geriye kalan tek şey bedeninin de ölmesiydi.
Sonunda akşam oldu. Ama burada akşam ne kadar da hüzünlüydü! Karanlık çökmesinden, her şeyin silinmesinden, ışığın solmasından başka bir şey değildi! Burada akşam, bir sondu..