“Artık, kelimelerle hiçbir şey düşünmüyordu. Bütün ruhunu birtakım lâhnler ve nağmeler sarmaya başladı. Aynı makamdan birçok şarkıların parçalarını birbiri ardı sıra içinde mırıldanıyordu. Bunların arasında yepyeni,
kendiliğinden doğma nağmeler de vardı. Onları zaptedebilse bir veya birkaç şarkı besteleyebilirdi.”