Franz Kafka hayatıma dokunan bir şahsiyet. Üzümlü kekim :) Bu kitapta da her sayfanın altını çizesim geldi. Çünkü benim ifade edemediklerimi yine ilaç niteliğinde etmişti. Tek solukta okumaktan ziyade başucu kitabı diyebileceğim bir nitelikte. Her sayfada kısa kısa aforizmalar içeriyor. Yazarı tanımak için ilk olarak bu kitabı okumaktan kaçınınız :) Belki de Kafka'nın benim için olan mahiyetinden dolayı bu kadar kendimi bulmuşumdur.. Yazarın diline aşinayım. Hem felsefi yönünü hem de kendi karakterlerini seviyorum. Ah, aylardır profilimde -kalbimde- asılı duran Milena'ya Mektuplar :) Hiç bitirmek istemediğim, sayfalarını okumaya kıyamamıştım. Bazı şeylerin izinin kalması gerekiyor insanda.. Eğer siz de iz bırakmasını istiyorsanız mutlaka Kafkayla tanışın derim :) Aforizmalar'dan önce yazarın diğer kitapları ile başlamanız tavsiyemdir..
Dünyada çocuk kitabı olup da çocuk kitabı olmayan tek kitap, Küçük Prens'dir. Çocuk kitabı olarak adlandırılması fikrini yersiz buluyorum. Yetişkinlerin de hayatına dokunan bir kitap. Benim için de yeri oldukça ayrıdır. "Gülümü benim için önemli kılan, onun için harcamış olduğun zamandır." diyor Küçük Prens. Belki de benim için de bu kitabı önemli kılan, ona ayırdığım zamandır..
Kitap çerezlik.Hafta içinde çok yorulduğum ve hafif bir şeyler okumak istediğim için tercihim oldu. Masal ayarında. Ama sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap ediyor. Beni de içine alıp Oz Diyarına götürdü. Konusu ise: Kasırga sonucu sürüklenip nereye geldiği bilmeyen Dorothy ve köpeği Toto'nun eve geri dönmek için çıktığı yolculukta yeni arkadaşlarla tanışmasını ve bunun üzerine gelişen olayları anlatıyor. Umarım siz de beğenirsiniz..