Bu da bitti. Bugün ilginç bir gün. İş yerindeyim. Teknik problem nedeniyle masamın başında, çalışmayı bekliyorum. Dedim madem bekliyorum, bir kitap daha bitireyim. Ama ortalama 2 saatte bitmesini beklemiyordum. Ben lisesi değilim. Dark Romance neden bu kadar akıcı geliyor? Yılın 36. kitabı, İtalyan Mafyası bir aile ve İrlandalı bir politikacı arasında mı geçecekti yani. Vay be. :)
Zalim PrensSophie Lark · Nemesis Kitap · 2024291 okunma
Spoiler vermeden ufak bir inceleme/değerlendirme yazmak istiyorum.
Zweig'in kalem karakterini yansıtan, ancak başyapıtları arasında sayılmasına engel olan bir finale sahip, sürükleyici öyküsü.
Evet bazı kitaplar ters köşe yapar, heyecanla ve pür dikkat okuduğunuz, kaptırdığınız ve olası senaryoyu okurken kafanızda biçimlendirdiğiniz halde mevzu umulmadık bir yere sürüklenebilir. Bu öyküde yazar bunu amaçlamış. Ancak beklenmedik senaryoya geçiş o kadar aniden, yüzeysel ve yavanki sanki kitabı yazmaktan sıkılmış ve bir anda bitirmeye karar vermiş Zweig.
Tabi yazar psikolojik çözümleme ve gerilim odaklı o kadar iyi eserler vermiş ki, bunu onlarla aynı kefeye koyabilmek mümkün değil. Yine de keyifle okunabilecek, şaşırtabilecek bir kitap. Okunur. Ancak şok etkisi yaratmaz, "Ben ne okudum vay be(Zweig etkisi diyorum ben buna)" bırakmaz.
İnsanlar Pook’u görüyorlar. "Bak! Atletik biri. Spor hakkında konuşmaktan hoşlanıyor. Muhtemelen bir sporcu.” Pook sonra felsefe konuşuyor. "Şuna bak! Kitap okuyor olmalı! O zaman Pook inek bir sporcu." Pook kadınları dinliyor. "Ah, çok tatlı. İyi Çocuk olmalı!" Pook daha sonra hatundan hatuna atlıyor. "Nasıl ya!? Pook İyi Çocuk ve aynı zamanda oyuncu!" Pook daha sonra bir kadını kızdırıyor. "Ne! Pook piç gibi bir şey!" Pook sonra bir konuşma yapıyor."Pook’a bakın! Pook bir hatip! Kendi radyo programı olmalı." Pook daha sonra bir dergiye makale yazıyor. "Vay be! Pook bir yazar olmalı! Pook’a bakın hele!" Ve bu böyle devam ediyor. Sonunda, Pook’un İyi Çocuk/ Oyuncu/ Piç ve yazar/hatip bir inek/sporcu. Kafalarının karışmasına şaşmamalı. Beni ne kadar çok tanırlarsa, onlara o kadar gizemli görünüyorum. Zira daha fazla değişim görüyorlar. Kadınlar Pook’u sevebilirler ama tanımlayamazlar.
İnceleme puanı: 8.5/10
Öncelikle şuna değinmek istiyorum ki incelemelerimi taze okuduğum kitaplara yazmayı uygun gördüğüm için, önceden okuduğum ve bayıldığım, hatta favori kitap ve serilerimin bile nerdeyse hiçbirine inceleme yazmamış durumdayım. Lakin bu kitabın nerdeyse her detayını hatırlamama ve özellikle de yakın zamanlı bir incelemede
Bugünlerde Doğu Swag şarkılarını severek dinliyorum. "Seni sen gibiler sevsin." diyor, kim olduğunuza göre bu dua da olabilir beddua da, vay be. Uzun bir kapanma sürecinden sonra sahalara geri döndüm yeni gelmedik geri geldik kfkgkg Biraz çabayla şu bir haftada kaç kişiyle tanıştım, neler yaptım sayamadım bile. Bazı gelişmeler var, beni pilatese gönderen, tavuk suyuyla çorba yapmayı, insanları sallamayı öğreten hayat size neler yapar bilemem dostlar, vaziyet alın bence kfkfkg İyi akşamlaar.
Bu ara hayatımda ki her şey beni hüsrana uğratıyor... :) bu kitapta aynı şeyi yaptı, kitap oldukça yapay geldi hiç bir duygu veya enerji katmadı bana. Neden bu kadar ünlü olmuş veya kimler bu kadar beğenmiş ödüller almış 42 dile çevrilmiş falan filan. İnsanı bir doyuma ulaştırmıyor vay be dedirtecek bir yanı yok. Okunur mu evet okunur ama olağanüstü muhteşem bir beklentiye girmeyin... Kötünün iyisi mi desem ne desem, her ne ise keyifli okumalar...
Harika bir Agatha Christie romanı. Son sayfaya kadar tahmin edilemeyen, ters köşe yapma konusunda ustaca işlenmiş bir kurgu. Detaya inmeden biraz konudan bahsedeyim. Bir dairede beraber yaşayan üç genç kız vardır. Biri sanat düşkünü, diğeri özel sekreter, üçüncü kız ise “biraz tuhaf”tır. Her şey üçüncü kızın Hercule Poirot’nun karşısına çıkıp ‘Bir cinayet işlemiş olabilirim.’ demesi ile başlar. Bu cümle ile yola çıkan Poirot, gittikçe karmaşıklaşan bir olay örgüsünü çözümleyecektir. “Diğerleri gibi değil, bu kitap biraz durağan kalmış” diye düşünürken “Yok artık! Vay be!” dedirten bir kitap oldu. Polisiye sevenlere şiddetle tavsiyemdir.
Üçüncü KızAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20201,129 okunma
Mutluluk yaşanmaz, hatırlanır." diye
bir cümle okumuştum bir
yerde. Bu, böyledir.
Yaşarken farkında olmayız genelde
mutluluğun. Üstünden
seneler geçer, alelade bir anda burnumuzun direği sızlar ve şöyle
deriz; "Vay be! Ne de güzel zamanlarmış."
bu yüzden anda olup hayatımızın değerini bilelim ki elimizde sadece an’ımız var…
Bugüne Not;
"Mutluluk yaşanmaz, hatırlanır." diye
bir cümle okumuştum bir
yerde. Bu, böyledir.
Yaşarken farkında olmayız genelde
mutluluğun. Üstünden
seneler geçer, alelade bir anda burnumuzun direği sızlar ve şöyle
deriz; "Vay be! Ne de güzel zamanlarmış."
bu yüzden anda olup hayatımızın değerini bilelim ki elimizde sadece an’ımız var…
"Hatta uzun zamandır tanıdığınız, dost olduğunuz biri, bir an gelir, öyle bir iş yapar, öyle bir söz söyler ki; parmağınız ağzınızda kalır ve 'Vay be, ben bu adamı tanıyamamışım demek ki' dersiniz."
Yazar aslında kitabı çok güzel kurgulamış karakterleri güzel yaratmış ama hikaye beni tatmin etmedi ya istediğim vuruşu yakalayamadım.
Akılda kalıcılık olarak da pek bir şey yok seneler sonra hatırlayıp vay be diyebileceğim bir kitap değil.
Yazarın dili ağır değil kolay okunuyor.
birçok kitap okudum ama o heyecanı o duyguyu yakalayamadım O yüzden bir verdim başka okurlarda farklı etki yaratmış olabilir o yüzden bir şey diyemeyeceğim.
Dr. Jekyll ile Bay HydeRobert Louis Stevenson · İş Bankası Kültür Yayınları · 201519,9bin okunma