463 sayfa nasıl okunur? Çok kısa sürede, vayyy be diyerek.... Toplum tarafından kabul görmeyen bir aile, o ailenin meyvesi... O meyvenin topluma uyum sağlamadığı için kaderini yaşamasi... O meyvenin dilinden bedel odetme hikayesi... Çok güzel bir eser....Şebnem in dilinden yaşam...
MENEKŞELER DİYARI ( HATİCE DABAK )
Öyle bir kitap okudum ki umudun her zaman hayatımıza geleceğini bir kez daha anladım. Kitap kurgusu hem günümüzü konu alıp hem de geçmişi tatdırmış bizlere . Olaylar arasında bağlantı o kadar güzel ilerlemiş ki her iki zaman da kaldığınız yerden devam ediyorsunuz.
Aylin İzmir'de yaşayan, annesini kanser yüzünden kaybedip bu hayatta babası,
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
"Wow!" "Death of a Writer" is a very high-quality crime novel that makes me wonder what I just read and I still have question marks in my mind about the ending.
This is the second book I have read from Swedish detective and crime novelist Hakan Nesser. The first book didn't hit this much, but this one is really good.
Hearing the voice of his wife, who has been missing for three years, on a radio program, translator and writer David goes after her and gets the job of translating the last novel of the murdered writer Rein, which he does not want to be published, into another language. While translating, he realizes that there are striking parallels between his own life and the writings. The novel, written mainly in the form of a monologue, is a complete text of internal analysis. However, this does not make the book lose anything from its grippingness. The novel, which ends in a way I never expected, is a true example of a Scandinavian detective story.
Read the book, which was also made into a movie in 2018, then watch it
Paranızı ve zamanınızı karşılayacak bir kitap:))
Öyle bir kitap olsun ki; içinde gerilim, polisiye, macera, entrika, aldatma, şiddet, psikoloji, akıcı ve merak uyandırıcı olsun derseniz bu kitap sizin için. Kitabın sonunda ters köşe olabileceğiniz, vayyy be diyeceğiniz bir kitap. Açıkçası uzun zamandır bu kadar güzel kitap okumamıştım. Açıkçası kurgusunu çok beğendim. Parasına ve zamanına değecek bir kitap. İyi okumalar
Kitap o kadar güzel ve basit bir tarzda yazılmış ki su gibi akıp gidiyor, bittiğini farkedemiyorsunuz.
Karakterlerimizden Dante de çok tatlı olmasına rağmen Aristo ya tam anlamıyla bayıldım diyebilirim. Melankolileri, içsel hesaplaşmaları, annesiyle sadece ikisinin arasında olan özel espirileri....
Kitabımız 15 yaşındaki iki gencin hayatlarını, kendilerini, arkadaşlıklarını, aşklarını anlamaya ve sorgulamaya çalışmasını anlatıyor. Yazarımız o yaşların getirdiği dünyayı, etrafında olup bitenleri anlama kargaşasına o kadar güzel değinmiş ve öyle doğru soruları sormuş ki ”vayyy be keşke bende 15 yaşındayken bunları düşünebilecek kadar zeki olsaydım” diye düşünüyorsunuz yada ben öyle düşündüm diyelim:)))
Kısa ve öz, vermek istediği mesajı dallandırıp budaklandırmadan veren bir kitaptı.
Kısacası ben çok beğendim ve onların hikayesini dinlemekten büyük bir keyif aldım.
Kitabı bitirdiğimde, kapağını kapattığım anda dilimden dökülen “vayyy beee” sözcüğü oldu. Götürüp kitaplığıma bıraktığım da tekrar bir vay be dedim. Sen ne güzelsin, siz ne güzelsiniz, sizin sevginiz ne güzel dedim. Mucize bu. Sevgilerde, mucizelerin en güzelini okudum ben dedim. Allah için sevmelerin sonu ne de güzel. Temiz sevmek, dokunmadan, kirletmeden, sevdiğin için arayışa girmen, ve sonunda kavuşman.. Seyyah gibi sevmeler anca Fesleğen gibi hanımlara yakışır.. Böyle bir hikayemizin olmasını istiyorsak; Fesleğen gibi güzel kalıp, güzel sevip, Seyyah gibi güzel adamlara denk geleceğimize olan inancımızı yitirmememiz gerekiyor.. Bir de dilimizden duayı eksik etmememiz gerekiyor..
Unutmayın; bazı hüzünlü hikâyelerin sonuna efsunkâr bir huzur yazar Allah ..
