388 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
”Kabulleniş bir yöntem, inanç ise bir kazanımdır.”
“Yapmış olduğum bu inceleme de spoiler vardır. Okumadan önce lütfen bunu göz önünde bulundurunuz.” Aleksandr Sergeyeviç Puşkin 19.yy Rus edebiyatının öncülüğünü yapan isimdir. Şair kısa yaşamının ardında müthiş eserler bırakmıştır.. Bir roman değil, şiir-roman yazıyorum; cehennemi bir fark aralarında!” diyerek yazmaya başladığı “Yevgeni
Yevgeni Onegin
Yevgeni OneginAleksandr Puşkin · Yapı Kredi Yayınları · 2020801 okunma
155 syf.
8/10 puan verdi
Her şeyden vazgeçersin, mümkün olsa nefes almaktan bile. Denersin nefessizliği, başaramazsın. Aman intihar girişimini kimselere anlatma! Acımasınlar, şefkat gösterilerine ihtiyacın yok... Hayat avuçlarından kayıp gider, elinden bir şey gelmez. Gerçekleri kabul etmeli, gerçeğin dibine yuvarlanmalısın... Kendine yasaklar koyar, yüreğinin yerinde sanki tıkır tıkır işleyen bir makine varmışçasına yaşarsın. Öyle hissiz, öyle umarsız... Tutunamadın bu dünyaya, yalnızlığa sığınırsın. Kimseler görmesin sığındığın yeri, kapalı kapılar ardına kilit üstüne kilit vur! Evet, o vitrinden izlediğin hayat senin hayatın, sana ait... Ve bir gün karşına bir adam çıkar. Söylemediklerini anlar, hiç öğrenmediğin sevgiyi hissettirir. En gizli yaralarının kabuklarını birer birer koparır, koparır ama şefkatle. Gizli dehlizlerini ona açmaktan çekinmezsin, aniden çıkar dudaklarından gizlerin. Çünkü bu adam sana bakarken aslında içinde gizlenmiş mucizeni görüyor, biliyor ve hissediyorsun bunu. Bu adamı tanıdığından beri yüreğine, arzularına bağladığın prangalardan kurtuldun. Yalnızlığının altın anahtarını belki bir daha kullanmamak üzere yok edersin. Bu adamın kim olduğunun bir önemi var mı? Karayipler'de deniz kabuğu toplayabilir, siyah bir deriye sahip olabilir, çirkin hatta çirkinden de öte olabilir... Bunlar engel mi, "KABUK ADAM" olmasına? Kitabın kapağına bakarak içindekini anlayamadığın gibi bir insanın yüzüne bakarak içindekini bilemezsin! Biliyorsun bunu! Belki "BENDEN kaçıp gitme!" der. Kaç kişi dedi ki hayatında sana bunu? Peki kaçıp gidecek misin?
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,369 okunma
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
kitap yorumu
Felsefi kitaplarını sevdiğimi söylemiştim değil mi? Hediye olunca ayrı bir güzel oluyor İsminde de anlayacağınız gibi Ütopya da ideal bir devletin nasıl olması gerektiğini, yöneticilerin halka nasıl davranması, halkın nasıl yaşaması, işlerin nasıl paylaşılması gibi konulara yer veriliyor. Kitap Ütopya diye bir devlet üzerinden mükemmel bir ülkeyi anlatıyor. Oranın nasıl kurulduğunu, ülkenin kuralları, halkın yaşam biçimi, yasaları hakkında bilgileri okuyoruz. Ve karşılaştırmalarla nasıl bir devlet olduğunu anlıyoruz. Kitap da o dönemdeki İngiltre'ye göndermeler vardı. İdeal bir devlet nasıl olur bir kaç örnek vereyim (o dönemin şartlarıyla); Ütopya'da hırsızlık yapan bir insan hemen ölüm cezası ile çarptırılmıyor onu kazanmaya çalışıyor. Köle oluyor örneğin eğer yaptığı hatadan vazgeçerse özgürlüğüne kavuşuyor. Oradaki halk hep çalışır fakir ve dilenci yoktur herkes eşittir kralın bile süslü bir kıyafeti yoktur. Oradaki en yüksek kişi rahiptir. Paraya düşkün değillerdir bu yüzden açgözlülük yoktur. Savaştan olabildiğince kaçınırlar eğer savaşa katılacaklarsa kendi halkı değil paralı askerlerini savaştırırlar. Komşu ülkelere yardım edilir. Hasta olduğunda çare aramak yerine hasta olmak istemezler mesela bu gibi bir çok durumları vardır. Kitap da daha detaylı bilgiler var Felsefi kitap okurken kendimi çok iyi hissediyorum yazara katıldığım yerler kadar katılmadığım yerlerde var. Oluşturduğu ideal devletten bazı özelliklerini çıkardığımda öyle bir yerde yaşamak istedim Ama öyle bir dünya yok. Kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Utopia
UtopiaThomas More · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020.6k okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Santiago'yu Kim Vurdu ?
Kitapta beni etkileyen bir konuyla ilgili bir seyler yazmak istiyorum. Insanlar genelde suc işleyecekleri zaman bunu gizleme egilimindedirler. Evi soymayi plandiginizi kalkip da tum mahalleye soylemezsiniz ya da sahte para bastiginizi,vergi kacirdiginizi, iftira attiginizi da birine anlatmaktan utanc duyarsiniz. Ama birini oldurmek istediginizi tum mahalleye anlatabilirsiniz ustelik kimse de sizi uyarmaz, engellemez. Peki neden? Bir suc isleyecegimizi kimseye anlatmayiz cunku bizi engelemelerini istemeyiz, peki ya bir gun insanlar sizi uyarmaktan vazgecerse?kotuluklere karsi toplumsal baski ortadan kalkarsa? Insanlar giderek duyarsizlasirsa, umursamaz olursa? Trafikte kavga eden suruculeri kimse ayirmasa, Sokakta insanlari tekmeleseniz ve insanlar yaninizdan gecip giderse, yaktiginiz evi sondurmeye kimse yardim etmese? Bir suç isleyecegimizi kimseye anlatmak istemeyiz cunku ceza almaktan cekiniriz, insanlarin bizi dislamalarindan, ayiplamalarindan korkariz. Peki ya cinayete 'namus' adinda bir gerekce bulunduysa, bu gerekce yeterli midir bir insanin varligini bitirmeye? Katilimiz cinayetini herkese anlatmisti cunku engellenmek istiyordu, belki de karsiliginda ceza almak istiyordu. Cinayeti gerceklestirmesine engel olabilecek capta bir ceza. Ama aradigini bulamadi. Yaptiginiz eylem kimse tarafindan engellenmeyecekse, karsiliginda bir ceza da almayacaksaniz, bu davranis suc sayilabilir mi? Ya da butun semt bu olaya sessiz kalmisken tek bir suclu aranabilir mi ? Bence Hayir.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178.5k okunma
324 syf.
7/10 puan verdi
Bir gun halk oy kullanmaktan vazgecerse ne olur? Ailesiyle vakit gecirmeyi, calismayi, zaman ayirip da oy kullanmaktan daha degerli bulursa ve bos oy orani %75 cikarsa ne olur? Hukumet tekrar secim yapar. Evet bu kolay bir tahmindi peki bu ikinci secimde de bos oy %83'u bulursa? İste o zaman hukumet tum guclerini de alarak sehri terk eder. Hem de Isyan cikarmaya, kavgaya, silaha, istifa istifa diye bagirmaya gerek kalmadan. Anarsizm kotu bir seydir oyle degil mi ? Hukumetin olmadigi yerde insanlarin ipini koparan kopek gibi etrafa saldirmalari gerekir oyle degil mi ? Hukumet de gizlendigi perdenin ardindan bunu bekliyor zaten. Ama polisi olmayan kent huzur icinde yasamina devam ediyor. Is basa dusuyor anlasilan. Hukumet basliyor kaosu yaratmaya. Beyaz korlugu beyaz oya bagliyip kurban arayisina giriyor. Herkes beyaz korlukteyken gozleri goren kadindan ala suclu mu olur deyip cezasini kesiyorlar Beyaz korlukten sonra insanlarin gercekten gormeye basladigi dusunulmuyor tabi..
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218.1k okunma
77 syf.
·
Not rated
Bir buçuk yıl önce bu kitapla karşılaşmamı sağlayan bütün o tesadüfler silsilelerine teşekkür ederim, belki de hiçbir tesadüf bu kadar hayatımı değiştirmedi. Okuduğum o an da, aslında uzun süredir aklımın bir kenarında olan ama bir türlü ilk adımı atamadığım vejetaryen hayatın kapısından ben de girmiş oldum. Öncelikle kitap 1927'de yazılmış o yüzden bu kitabı okurken bilimsel kanıt beklentisine girmemeli okur çünkü henüz dünyamızda bu konularla ilgilenen kişi sayısı çok azken Sadık Hidayet aslında kendi tarzının çok fazla dışına çıkarak yazdığı bu kitap günümüzde bile okunmaya değer nitelik taşıyor. Ne de olsa bilimsel veriler değişkendir ama benden yüz yıl önce doğmuş bir insanın vicdanıyla benimki aynı cümlede buluşabilir. Kitabı okurken altını çizdiğim bir çok cümle vardı ama ben bu yazıyı aralarından en sevdiğimle bitirmek istiyorum "Hiç kuşku yok ki, insanlar yedikleri hayvanları bizzat kendileri kesmek zorunda kalsalardı çoğu et yemekten vazgeçerdi. "
Vejetaryenliğin Yararları
Vejetaryenliğin YararlarıSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 2018777 okunma
Reklam
895 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.