Yine sana sesleneceğim.
Senin kim olduğunu hiç bilmeden,bilmek istemeden.
Alaaddin’in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi
Ve ne dilersem dilememi isteseydi.
Hiçbir şey elde etmeyi dilemezdim.
Bir şeyden vazgeçmeyi isterdim sadece. Hayatta bir şeyden vazgeçmem lutfedilseydi,
Bedeli herşeyim olsa bile sana seslenmekten vazgeçmeyi isterdim.
Garip değil mi?
Sana seslenmekten vazgeçemediğimi,
Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de.
Oysa sana seslenmek,bütün hesaplarımı gördüğüm bu dünyadaki,
Geride kalmış tek hesap benim için.
Bu dünyadaki tek yük,
Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek.
Kürek mahkumu için kürek neyse
Benim için de sana seslenmek o.
Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu,
Öbür yandan bileklerimden sızan kanların
Gönlümü işgale yeltendiği bir rotanın can suyu.
Oysa ben sana küreklerden değil
Gemiden bahsetmek isterdim..
Bazen vazgeçmeyi bilmek gerek. Belki de emeğine, türlü sebeplerle ilkimine uygun değil, belki toprağını sevmedi, yerini bulamadı ya da. Tutmadı, filizlenmedi işte.