“Biz aşkı yaşamanın çılgınca umudundan vazgeçtik.
Her gün onarım yapmaktan, kırılan parçaları bin defa bir araya getirmekten.
Karşımızdaki adamın bize gösterdiği gibi biri olmadığını fark edince aklımızı yitirmekten.
Onu hoşnut edebilmek için şekilden şekilde girip kendimizden uzaklaşmaktan.
Bir tatlı söz duyup biraz okşanabilmek için süslenip püslenmelerden.
Acınacak hale düşmekten.
Zehirli bir ilişkiye asılıp kalarak bütün sinir hücrelerini yok etmekten.
Aşkta kendini korumak mümkün değildir.”