9 Ayet ile çocuklarımıza Kur’anı nasıl aşılarız?
Önce anne babalar birkaç küçük ayet ezberlemeliler ve bunları uygun yerlerde zikretmeliler,mesela nasıl? 📌 1. Bakara Suresi, 153. Ayet "Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir." Çıldırmayacak anne, patlayıp balkonda sigara içmeyecek baba yetişrir bu ayet.
"Ama ben Tanrı'ya inanmadığım halde ahlâkî açıdan çöküntüye uğrayabilir miyim?" diye sordu Profesör Andersen kendine. "Çünkü inançsızım ve bu nedenle de ilâhî emre uymam mümkün değil. Ah, ama böyle düşünmemin bir faydası olmuyor." diye iç geçirdi Profesör Andersen. "Zira ahlâkî bir çöküntü içinde olduğumu hissediyorum ve bu duygu geçmiyor bir türlü. Ben Tanrıyı hafife almaktan korkmam ve bunu birilerine anlatacak olsam kimsede şaşkınlık yaratmaz. Bir günah işlemiş olmam meselesi tamamen yabancı bir düşünce benim açımdan. Ahlâkî çöküntü meselesine aklım yatıyor, ancak parmaklarımı şıklatmak ve böylelikle bir katili salıvermek yoluyla nasıl Tanrı'ya karşı bir günah işlemiş oluyorum, işte bunu anlayamıyorum. Bu çok yabancı, çok garip bir şey. Üşüyorum, donuyorum. Evet, ben bir sınırı aştım ve bu sınırı aşarken de Tanrı olarak isimlendirmek zorunda kaldığım bir şeyle karşılaştım. Bu, içimi donduracak kadar yabancı bana."
Sayfa 103 - yapı kredi yayınları
Reklam
Günaydın yolu acıdan geçenler. İnşirah ferhalığı dilerim
Bu gün bir dua ile başlamak istiyorum güne. Amin diyen herkesten Allah razı olsun. Madem gökyüzü bile bulutlarından yükünü atıyor, leysanlar yağdırıyor gözlerinden, dualarım yükselsin arşa... Allahım🤲 Kimin kalbine yük olduysam, çek al beni oradan. Her kim benim ahımı aldıysa, ben affediyorum, sen de affet🤲 Kimseyi yalan söylemek zorunda kalacak
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Roma İmparatoru ve filozof Marcus Aurelius, “Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok,” diye yazmış. İşte ünlü psikiyatr Irvin Yalom da bu sonsuz varoluşun küçük bir parçasını işgal eden günübirlik hayatları, yani bizi yazıyor… Yalom yıllarca üzerinde çalıştığı bu kısa hikâyelerde hastalarının mücadelelerini konu ettiği kadar kendi sarsıntılarını da anlatıyor ve iki önemli sorunun üzerine gidiyor: Kısa da olsa nasıl anlamlı bir yaşam sürüp her günün tadına varabiliriz? Ve kaçınılmaz son olan ölüm gerçekten ne ifade ediyor? Öfke sorunu yaşayan bir kadın, her istediğine sahip ancak bir türlü mutlu olmayı bilmeyen bir iş adamı, insanın bu dünyadaki konumu üzerine düşünen ve bir yandan da kendi acısıyla başa çıkmaya çalışan yeni mezun bir psikolog… Irvin Yalom’un gerçek psikoterapi seanslarından derlediği bu hikâyeler, zorlukları ve tatlı anlarıyla yaşamı bir bütün olarak kabullenmeyi öğretirken aynı sayfaya her baktığınızda farklı şeyler görebileceğiniz bir başucu kitabı olduğunu kanıtlıyor. “Hepimiz bu hayatta bizi anlayacak birilerine ihtiyaç duyuyoruz, ancak öncesinde farkına varmamız gereken birçok şey var. Günübirlik Hayatlar kendimizi, insanları ve dünyayı anlamamız için bize lekesiz bir ayna tutuyor.”
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 201520 okunma
Kendini Hakiki Müslüman sananlara...
İslam'a, İslam'ın itibarına Ebu cehil gibilerden daha çok zarar veren bir güruh var. Ama farkında bile değiller ve kendilerini en mükemmel ve kusursuz Müslüman sanıyorlar ve başkalarının Müslümanlığına laf atacak cüreti bulabiliyorlar. Halbuki daha anlattığın şeyi bile anlayacak bilişleri yoktur ve anlamak istediği gibi anlarlar ve modernlik budalalığı sanarlar çünkü insanlık kendilerinde olan bir vasıf olmadığı için ve kendilerini hakiki müslüman sandıkları için insanlık yapan kişi, modernlik budalasıdır. Sırf kendileri gibi nefret kusmayıp İslam'a ısındırmaya çalışan herkes onlar için dinini yaşamayan insanlar çünkü İslamı birilerine saldırmak olarak görüyorlar, çünkü bilmiyorlar. Yumuşaklık ve dini sevdirmeyle ilgili bir sürü ayet ve hadis var ama cehalet böyledir. Bilmezler ve işlerine gelmediği için öğrenmezler de. Dini değil komplekslerini yaşıyorlar. "En Müslüman benim"cilik oynayarak egolarını tatmin ediyorlar. Umarım dinimiz bu parazitlerden temizlenir. Eğitim eğitim eğitim... Okulda olan değil.
Bunu gerçekten çok ama çok istedim. O kadar büyük bir şey değil aslında. Kime sorsanız aynı cevabı alacağınız kadar sıradan. Biri beni anlasın, biri beni gerçekten anlasın; yıllardır kaybolduğum o köhnemiş, toz toprak içindeki, yıkılmaya yüz tutmuş metruk binadan çıkayım. Gökyüzünü göreyim. İçine kapatıldığım-böyle söyleyerek birilerini suçlamak istemiyorum ama gerçek böyle- bu tuhaf esaret son bulsun istedim. Biri beni anlayarak özgürleştirsin. Ruhumu serbest bıraksın alıkonduğu o daracık mahzenden. Biri beni anladığını söylesin ve bir çift kanat taksın yorgun omuzlarıma. Ayaklarımda derman kalmadı çünkü, kalbimde derman kalmadı. Tarık Tufan
Reklam
308 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.