Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara. Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim O
Fakat Carrie onu öpmüş ve "beni sevme" demişti. "Neden sevmeyeyim?" "Ben sorundan başka bir şey değilim." Fakat bunu söylerken, sanki aniden ortadan kaybolacak olan kişi Evan'mış gibi ona sıkıca sarılmıştı. "Ben sorunları severim" demişti Evan ve onu öpmüştü.
Reklam
Allahu Teâlâ hazretleri bizi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılanlardan eylesin. Bizi onun sünnetini bu asırda ihyâ eden zümre etsin. Peygamber Efendimiz;"Kim beni severse benim sünnetime uyar ve beni sevmiş olduğu öylece belli olur ben de onu severim. Kim benim sünnetimi ihyâ ederse cennette benimle beraber olur."buyuruyor.
Sayfa 14
"Ben, özgür ruhlu ve özgür yürekli olanı severim; böylece kafası, yüreğinin yalnız içi olur, ama yüreği batmaya zorlar onu."
Aç mısın kardeşim, gel olanı bölüşelim, Ama şiirlerimle seni doyuramam ki; Ta, yıldızlara değin uzansa bile elim, Daha ötelerine, daha.. buyuramam ki. İnsanı insan diye sevmişim, hep severim; Ve onu tanrılara karşı bile överim. Ben bütün bir evreni sevmişim; alın terim Var evrende; öz, üvey diye ayıramam ki. Güzellikleri alır satarım, gelişim bu. Güzel tellalıyım ben; alan var mı? Neşem bu. Güzel'le yüceltirim insanlığı, işim bu, Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki.
Sayfa 146
Özen gösterilerek yetiştirilen çiçekler ve yemişler vardır. Sonra köşede bucakta, çayırların, çitlerin kendi içinde yetiştirilmiş çiçeklerle yemişler de vardır. İnsan, o özenli örneklerine elbette hayran olur. Ama doğanın bağış ve özeniyle kıyıda yetişen, derin güzellikler buluruz. Kimi zaman, bir çayır ucunda öyle bir yemişe rastlarsınız ki hayran olmamak elde olmaz. O denli çekici ve tatlıdır. İşte, Müjgân Hanım'ı hiç tanımadan, dün gece salondaki davranışlarıyla birden görünce, bana öyle geldi. Onu önce hiç dikkat çekmeyen ama sonra bulunacak pek derin güzelliğe, pek olağandışı tada sahip bir çiçeğe, bir yemişe .. Örneğin ... Örneğin .. Ben pek severim ... Bir böğürtlene benzettim. Benim bu ilgim, genellikle akılcı, dergi örnekleri çok, özel bir beğeniye sahip olduğumu gösterir.
Reklam
Özgürce seven, sadece sever. Bağımlılık ve kaybetme korku- suyla ilişki kuranlarsa “Beni seversen seni severim, bana sadık olursan sana sadık olurum, beni mutlu edersen seni mutlu ede- rim...” şartıyla bir esaret ve bağımlılık anlaşması yaparlar. Se- vilmemek korkusuyla sevmeye gayret etmek, kaybetme korku- suyla suiistimale göz yummak, sevgiyi deneyimlemek, sevgiyi yaşamak değildir. Özgür olan, sevilmek karşılığında sevmek için çabalamaz, sadece sever. Bu yüzden de mutludur. Mutlu insan, kendi olabilme cesaretini gösterendir. Yaşama katılandır. Sahnenin kenarında durup “Acaba şimdi neler ola- cak?” diye hayatı izleyen kişi olmayı reddedendir. O hayatının mimarı olmayı seçendir. En azından buna talip olandır. Ten- tenin altına sığınmamıştır. Yağmurun ortasındadır. Islanmayı, kurumayı, üşümeyi, terlemeyi göze alandır. Kimseye benzemek gayreti içinde değildir, dayatılanı gerçek- liği kılmaya çalışmıyordur, “Hayatımda artık bir şeyler olsun da ben de mutlu olayım” demiyordur. O zaten bir şeyler yapıyordur. “Biri beni sevse de benim de mutlu bir ilişkim olsa” beklentisinin esamisi bile okunmaz. Zaten mutlu insan beklenti içinde olamaz, o inşa edendir çünkü. Seven insan, biri tarafından sevilmenin ve onu sevmenin eksikliğini görmez, yaşamaz, hissetmez. Bir ilişki- nin ona verebileceği her şeyi zaten kendi başına da var edebiliyordur. Özgür olan kişi, bir bağımlılık ilişkisi yaşamaz. Sevgiyi yaşar.
108 Nablusî’nin inzivasının ilk yılında yazmış olduğu birinci münâcâtı Vahdet‐i Vücûd ile ilgili olarak ku‐lun Allah Teâlâ’ya münacatını anlatıyor. Rabbim bana dedi: “Sen, sen bana uygunsun” Dedim ki; “Fâni olan ben, nasıl Sana uygun olurum?” O ba‐na dedi ki; “Fâniden başka hiçbir şey Bana uygun de‐ğildir?” Dedim ki; “Ahlâkım kötüdür, ben Sana
Denize Vikont, denize. Bildiğiniz gibi ben bir denizciyim, çocukken yaşlı okyanusun kollarında ve güzel Amphitrite’in (deniz tanrıçası) göğsünde uyudum; birinin yeşil mantosunda, diğerinin ise gök mavisinde oynadım; denizi bir metres gibi severim ve uzun süre görmezsem onu özlerim.
1.000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.