Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben Ortodoks Hıristiyan inancına göre vaftiz edildim ve yetiştirildim. Bu inanç bana çocukluk ve gençlik çağım boyunca öğretildi. Ne var ki, on sekiz yaşında üniversiteyi ikinci sınıftan terk ettiğimde geçmişte bana öğretilen şeylerin hiçbirisine artık inanrnıyordum. Belli hatıralardan çıkarabildiğim kadarıyla, bana öğretilenlere hiç ciddi olarak inanmamıştım. Sadece öğretilenIere ve etrafımdaki büyüklerin inançlarıyla ilgili söylediklerine güvenmekle yetiniyordum. Ancak bu temelsiz bir güven duygusuydu.
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana
Reklam
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Mustafa Kemal 1. Dünya Savaşı'nın çıkışını ve Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişini Sofya'da izledi. Yarbay Mustafa Kemal "pek yakında" bir dünya savaşının çıkacağını görmüştür. Mustafa Kemal savaşın nedeni olarak iki noktaya dikkat çekmektedir: İngiliz-Alman rekabeti, Sırbistan'ın Avusturya ve Macaristan'ın
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
En büyük hazinemiz aklımızdır
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Reklam
Gerçekten de biz bir anlamda sevgiliydik. Ve hiç şüphesiz, ben o sevgili tarafından terk edildim. Fakat sizden ayrıldıktan sonra kendi benliğime bakmayı başarabildiğim gibi aynı zamanda sizin içinizi de gördüm. Tsuchida-san. Tek bir cümleyle söyleyeceğim. Siz bu dünyadaki en tehlikeli insansınız. Siz şeytansınız. İnsanların sadece etini yemekle yetinmeyen, ruhlarını da cehenneme düşürene dek durmayan korkunç bir şeytansınız.
En büyük hazinemiz aklımızdır
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, bir çok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Sayfa 385Kitabı okudu
Okulda bir Romeo sayılmazdım kızların çoğu deli olduğumu sanırdı- ama bir süre için Jane adında bir kız arkadaşım oldu. Yolun yukarısındaki kızlar okuluna gidiyordu. Onun için deli oluyordum. Fena hâlde. Ne zaman onunla buluşacak olsak, önce okuldaki erkekler tuvaletine gider, saçımı sabunla arkaya yatırırdım; bu yüzden kız havalı biri olduğumu düşünüyordu. Ama bir gün yağmur yağmaya başladı ve ben kızın yanına vardığımda kafam köpük banyosu gibi görünüyordu, tüm o sabun alnımdan gözlerime akıyordu. Bana sadece bir kere baktı ve, "Sen ne halt ediyorsun?" dedi. Terk edildim. Anında. Kalbim fena hâlde kırılmıştı. Birkaç sene sonra onu Aston'daki bir kulüpten çıkarken gördüm, yüzünden düşen bin parçaydı. Acaba onu bu kadar üzen neydi?
Sayfa 42 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
❛❛ HERKESİN OKUMASI GEREKEN ALTIN TAVSİYELER,
◆ Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsâit zamânıdır. ◆ Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsâit yeridir. ◆ Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
200 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.