İnsanoğlunun, kendi toplumunun toplumsal kategorilerini kabul etmek zorunda bulunmadığı en güzel durum, uykuda olma durumudur. Uyku, insanın, varlığını sürdürme sorunlarıyla uğraşmak zorunluluğundan kurtulduğu bir varoluş durumudur. İnsan uyanıkken, büyük ölçüde varlığını sürdürme işlevi ile sınırlanmıştır; uykudayken, özgür bir insandır. Bunun sonucu olarak, düşünme süreci toplumunun düşünce kategorilerine uymak zorunda değildir ve düşlerde gördüğümüz o garip yaratıcılığı gösterir. İnsan düşlerde, yiyecek toplamak ve savunmakla uğraşan yaratık olduğu dönemde sahip olamadığı yaşam biçimine ve kendi kişilik özelliklerine kavrayıcı gözle bakar ve simgeler yaratır
Insanların büyük bir kısmının entelektüel faaliyetten anladığı , kulaklarından içeri dökülen sloganları papağan gibi tekrar etmekten ibarettir . Sloganlar ise dayanıksızdır . Ayette zikredilen örümceğin evini anımsatır . Ancak sloganlar bir akış oluşturur . Kendinizi bu akışa kaptırmazsanız ve durabilmeyi becerirseniz sloganın ne kadar boş olduğu çok kolayca fark edilir . Bu sebeple insanlar dönemin modasına kapılarak canları ve malları pahasına savundukları fikirlerinin çok saçma olduğunu modası geçince fark ederler . " Yahu biz o zamanlar nasıl kapılmışız buna " gibi bir ruh halinde olurlar . İşte bu durum , akış ve dönemin modası ile alakalıdır.
Reklam
"her kişinin ukalâ ömrü yeter sanılır çiçeklenmeye ve dünyanın karanlığından bir aşk bahanesiyle kurtulmaya...
Sayfa 461
Büyük yapılar, büyük dağlar gibi, yüzyılların eseri dir. Çoğu kez sanat değiştiği halde onlar askıda kalır :pen dent opera interrupta ve dönüşmüş sanatın içinde sakin sakin varlıklarını sürdürür.
"Sence en büyük zaman kaybı nedir?" "Kendini başkalarıyla karşılaştırmak," dedi köstebek.
Yağmurun taneleri sayısınca menfaatler ve katreleri adedince rahmanî cilveler ve reşhaları mikdarınca hikmetler içinde bulunuyor. Hem o şirin ve latîf ve mübarek katreler o kadar muntazam ve güzel halkediliyor ki, hususan yaz mevsiminde gelen dolu o kadar mizan ve intizam ile gönderiliyor ve iniyor ki; fırtınalar ile çalkanan ve büyük şeyleri çarpıştıran şiddetli rüzgârlar, onların muvazene ve intizamlarını bozmuyor; katreleri birbirine çarpıp, birleştirip, zararlı kütleler yapmıyor. Ve bunlar gibi çok hakîmane işlerde ve bilhâssa zîhayatta çalıştırılan basit ve camid ve şuursuz müvellidülma' ve müvellidülhumuza (hidrojen-oksijen) gibi iki basit maddeden terekküb eden bu su, yüzbinlerle hikmetli ve şuurlu ve muhtelif hizmetlerde ve san'atlarda istihdam ediliyor. Demek bu tecessüm etmiş ayn-ı rahmet olan yağmur, ancak bir Rahman-ı Rahîm'in hazine-i gaybiye-i rahmetinde yapılıyor ve nüzulüyle وَهُوَ الَّذ۪ى يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنْشُرُ رَحْمَتَهُ âyetini maddeten tefsir ediyor.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.