Varoluşun zirvesini gösteren, hayatın artık daha fazla yükselemediği bir kendinden geçme hali vardır. Yaşamanın çelişkisi de odur ki bu kendinden geçme, esirme hali, insan ancak en hayat doluyken ve insanın ancak hayatta olduğunu tamamen unutmsıyla gelir.
Sayfa 38 - Kültür yayınlarıKitabı okuyor
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
20. yüzyıl Alman tiyatrosunun temellerini atan Karl Georg Büchner ile selamlıyorum sizi. Bütün toplumları etkilemiş Fransız Devrimi'ni ele alan #dantonunölümü ile tanınan yazarın uzun öyküsü “Lenz” ile… “Fırtına ve Coşku” dönemi şairi ve yazarı Jakob Michael Reinhold Lenz, çılgınca saplantılardan kurtulmak üzere perperişan bir halde Vosges Dağları’na sığınır ve üç haftalığına papaz Oberlin’in misafiri olur. İşte, muhtemelen şizofreniden mustarip Lenz’i misafir ettiği süre boyunca şairin ruh halini ayrıntılarıyla kayda alan Oberlin’in günlüğü, bize Büchner’in Lenz’ini armağan eden kaynakların başında gelir. Tam da temsil ettiği akımla müsemma, fırtınalı ve coşkulu ömründe akıl sağlığını tamamen yitiren J. M. R. Lenz, 4 Haziran 1792 tarihinde Moskova’da bir sokakta ölü bulunur; gömüldüğü yer bilinmemektedir. Modern edebiyatın leitmotivi olan kaygı, dünyaya fırlatılmış olma hissi, gerçekliğin parçalanması gibi temel ontolojik meseleler karşısında derin bir anlamsızlığa ve ıstıraba gömülen protagonistlerin öncülü sayılabilen bu eser Lenz’i ölümsüzleştirir. Goethe ile yolları kesişmiş yazar onun “Yaşamımdan. Şiir ve Hakikat” adlı eserinden ilham almış. Goethe’nin Lenz hakkında yazdıklarını da okuyabileceğiniz bu yükte hafif pahada ağır ezber bozanı umarım teğet geçmezsiniz.
Lenz
Lenz
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Everest · 202416 okunma
Reklam
Yarası olmayan şifacı olamaz. Çünkü gerçek iyileştirici güç,yaranın kendisinden gelir. Yalnızca yaralanmış hekimler iyi edebilir... - Carl GustavJung
İnsan iç halini, kararlarını, niyetlerini değiştirmedikçe hikmet ve hakikat ona tesir etmiyor; ayet tesir etmiyor, mucize tesir etmiyor.
“Her insanın içinde iyi ve kötü yan yana durur. Hangisini beslersen o galip gelir.”
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Reklam
Namazda teslimiyet vardır. Onun içindir ki, namaz nefse giran gelir. Yalnız bu kadar Islâmın hak ve namazın mutlak ibadet olduğunu göstermeye yeter. Nefslerini şahlandıranlar, namaza yaklaşamazken, müslüman geçinenler de onun kabuğunda kalır ve gerçek namaz pek az kimseye nasib olur.
"Eğer Allah insanlara müstahak oldukları cezayı, onların faydalarına olan şeyleri çarçabuk elde etmek istedikleri hız ve çabuklukta hiç geciktirmeden verseydi derhal sonları gelir ve yok olup giderlerdi. Fakat biz, bize kavuşma arzusu, ümidi ve beklentisi içinde olmayanları belli bir süre kendi hallerine bırakırız da, azgınlıkları içinde gayesiz bir şekilde şaşkın şaşkın bocalayıp dururlar."
Sayfa 210 - Kur'an Dünyası Yayınları - Yûnus Suresi - 11. Ayet - Bir başka ayet: “İnsan, hakkında hayırlı olacak şeyler için dua ettiği gibi şer olacak şeyler için de dua eder. Çünkü insan, çok acelecidir.” (İsrâ 17/11)Kitabı okuyor
Bir umut besler insan. Büyütür de büyütür içinde. Bir iç kanamaya döner sonra umutlar. İnce ince kanar. Anlar ki hayat aldatıcıdır. Bir oyun ve eğlence. Kalbi hayata soğur. Yavaş yavaş sönen ateş gibidir artık. Söndüğünü son deme dek anlayamayan. Ürküntüler gelir üzerine ölü yapraklardan. Sonsuza dek bozuldu düşlerim sanır. Sonra...
Kapı Yayınları
Akan Nefrettir, Görülen de.
Vatanım, milletim dediğin yerlerde, içinde yaşadığın insanlar yüzüne bakarak alay ediyorlar senden, değerlerinden, bedeninden, ruhundan, kemiğinden, akan kanından, yüz çizgilerinden, eylemlerinden, eylemsizliğinden, uyuyup kalkmana, hatta istediklerini yapmana rağmen; dehşetin damarlara basılışı gibi, delirircesine öfke duyuyorlar; bulsalar seni cılız anında, saplayacaklar gövdene kör kurşunları... bilinmez, belki erken yaşlarda varıyorsun farkına, dostunun, arkadaşının, ailenin; kir batağına battığını, çekip kurtarmak gelir içinden... ne âlâ! Hançer yarası gibi taşıyorsun bütün olan biteni, olacakları; daima sineye çekiyorsun... sonra ne mi oluyor Paro? Kandırmayalım kendimizi, iyiden iyiye nefret ediyorsun bu insanlardan; ses edemediğin için kendinden... bıraksalar, kaçıp gideceksin; kimselerin duymak istemedikleri, görmek istemedikleri diyarlara, yapayalnız... Ama bırakmıyorlar! Bırakmıyorlar ey! Tüm rezilliklere rağmen, tüm pisliklerine rağmen, tüm anlayışsızlıkları, tüm değer bilmezliklerine rağmen; kendi değerlerine saygı ve sevgi istiyorlar, kusursuz itaat istiyorlar! Nefret ediyorum, nefret ediyorum, nefretle soluyorum!
Reklam
Mustafa Kemal milli teşkilatlanmada siyaset kurumunun oluşturulmasına öncelik vermiştir. Diğer bir ifadeyle Mustafa Kemal düzenli orduya geçişi bazı şartların gerçekleşmesine bağlamıştır. Önceliğin ordu kurulmasına verilmesini benimsememiştir. Bu düşüncesini şöyle açıklamıştır: "Bir devre yetiştik ki onda her şey meşru olmalıdır. Millet işlerinde meşruiyet ancak milli kararlara dayandıkça, milletin genel eğilimine tercüman oldukça meydana gelir. Evvela meclis, sonra ordu… Orduyu yapacak olan millet ve onun vekili olan meclistir. Çünkü ordu demek yüz binlerce insan, milyonlarca servet ve zenginlik demektir. Buna iki üç şahıs karar veremez. Bunu ancak milletin karar ve kabulü meydana çıkarabilir." Mustafa Kemal'in önceliği Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşuna verişi, onun meşruiyete verdiği önemi çok net olarak ortaya koymaktadır. Onu değerli ve ölümsüz kılan niteliklerin başında da yaptığı her şeyde meşruiyeti araması, onu sağlamaya çalışması gelmektedir.
Sayfa 270 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
❝ İlim Rahattan Fedakarlık İster..
Üzücüdür ki bugün öğrenciler arasında zihni tembellik yaygınlaşmıştır. Rahatı ve eğlenceyi, ciddiyet ve istikrarlı çalışmaya tercih etmektedirler. Rahat içinde yaşamak, lüzumsuz işlerle uğraşmak onlar için yaşamın gayelerinden biri olmuştur. Onların hedefleri nefsin arzularını temin etmektir. Derse ve ilim tahsiline vakitleri kalmamıştır.
Sayfa 96 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Çoğu zaman hayata,insanlara,olaylara,durumlara vs ...lere bakarken gozlerimizin bize verdigi görüntü algılamamıza gerçekleri görmemize yetmez.bakarken kokusu gelir bazen şeylerin.işte mesele; görüntüler yanılsama yapabilir hatta hiç görünmeyedebilir ama koku her zaman ordadır yeter ki hissedebilesin ve onu algılayacak bilince erişebilesin!
Üç parmaklı eldiven ve ikisi yandı katalitik Önünde bağdaş kurup sırra kadem basan kumandayı Kıyafeti yanımdan kurtaran akut Görmezden gelir beni üstüm mandalin kabuk
Kur'an'ı Kerim
Yeryüzünde, böylesine çok ve erken döneme ait yazması olan başka bir metin daha yoktur. Böyle bir metnin tahrif edildiğini öne sürmek için iddialaşmak ya cehaletten ya da ön yargıdan ileri gelir, Eğer bu kadar yazması olan bir metnin güvenilirliği tartışılacaksa yeryüzünde güvenilir tek bir metin dahi yoktur.
Sayfa 81
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.