"Mustafa Suphi'yi kim öldürdü?" . Romanda leitmotif olarak kullanılan bu cümle aslında romanın ana sorunsalını da ortaya koymaktadır.
"Kız" ,"Baba" , "Ana " ve " Kadın " olmak üzere dört bölümden oluşan roman bazı sosyal meseleleri sol izlekten gözlemler ve yorumlar .Kendisi de Türkiye'deki ilk
“Yaşamın anlamı insandır Nevzatçım, insan…”
Kavim’in son sayfalarında Evgenia, Başkomser Nevzat’a hayatla ilgili işte bu cümleyi söylüyor. Epeyce düşünüyorum üzerine ve şu sonuca varıyorum kendimce; “ Tam şu an bana müthiş doymuş hissi veren bir kitabı bitirdim. Bambaşka topraklarda, bambaşka insanların hayatlarından geçtim. Bambaşka inançlarla
"Çaresiz misin? Hadi ordan!!
Çaresiz falan değilsin sen! Şımarıksın sadece. Kimdir biliyor musun asıl çaresiz?
800 lira maaş alıp, 300 lira gaz faturasını ödeyemediği için kendini asan babadır çaresiz. Öpe koklaya askere uğurladığı oğlunun, bayrağa sarılı tabutuna sarılıp aklını kaybeden annedir çaresiz.
On yaşından beri kendi evinde her gece tecavüze uğrayan ve daha fazla dayanamadığı için evden kaçmaya yeltendiğinin gecesi, otogarda "namus"
cinayetine kurban giden kızdır çaresiz.
Koca dayağından bunalıp baba evine sığındığında, babası ve abileri tarafından, çocuklarının gözü önünde öldüresiye dövülen kadındır çaresiz."
Bugün karşılıklı takipleştiklerimden olan 4 okur kaybettim. Toplulukların koyun gibi kolaylıkla güdülebilmesi için yaratılmış izmlerin, sorgusuz takipçilerinin yaşattığı fikir göçünün güzel bir örneği gerçekleşiyor. Herhangi bir düşünceye sahipseniz, o düşüncenin temsilcileri gibi tek tipleşme eğilimi göstermeniz bekleniyor. Buna aykırı hareket ettiğinizde ise ciddi memnuniyetsizlik söz konusu oluyor. Türk toplumu öylesine küstah tiplerle dolu ki; aykırı bir ses duyduğunda önce onu kendisine uygun şekle çevirmek istiyor, başarılı olamazsa susturmak. Ahlakınızı kıçınıza sokun, küstahlığınız yok olsun gençler. Ahlak dersi verme küstahlığını bir zahmet bırakıp, ahlaksızlığı ahlak edinmiş bilinçsiz halinize çeki düzen verin. Her görüşe bir yere kadar tahammülüm var ama ahlak ve namus bekçiliği üstlenmiş tiplere bir saniye bile tahammül edemiyorum. Usul usul mağaranıza sektiriniz gidiniz lütfen. Spam denen saçmalık ile birçok iletim hesabımdan kaldırıldı. Toksik feministlerin yaşadıkları sanrıların sonucu olarak uğradığım birkaç sosyal linç ise oldukça eğlenceliydi. Boktan zamanlar ve boktan insanlar. Olabildiğince keyif almak lazım.
"SPOİLER İÇEREBİLİR"
İncelmeye geçmeden önce biraz kısaca kitabın konusundan bahsedeyim :
Roman, 1. Tekil kişi tarafından aktarılıyor. Hikayeyi anlatan kişi (aslında hikayeyi Orhan Pamuk'a getiren kişi başkası ama Orhan Pamuk, hikayeyi getiren kişinin ağzından aktarıyor) yakında nişanlanacak biri ve nişanlanmadan once
Sizin Tesettür Diye Giydiğinizi Ebu Cehilin Karısı Bile Giymedi
Bismillahirrahmanirrahim.Hamd alemlerin rabbi olan Allah’adır. Geceyi bize örtü yapan ve uykuyu dinlenme zamanı kılan, ve gündüzü de çalışma zamanı yapan Allah ne güzeldir. (1) Selam o kutlu Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimize olsun. O ki
Bir tabunun çöküşü; Kızlık zarı; Dünya'nın geri kalmış hatta gelişmiş pek çok ülkesinde, kızlık zarı üzerinden tabular geliştirilmiştir. Kadını ötekileştiren, cinsel bir obje haline getiren bu ilkel tabular, binlerce yıldan bu yana sürdürüle gelmiştir. Kadına ar ve namus gibi zırva anlamlar yüklenmiş, kızlık zarı üzerinden en ağır ayrımcılığa
Fanî insanın mülkünde bekâ aranır mı? Bilirdim ki insan malını, canını, canânını ve hatta namus ve şerefini her an için kaybedebilir ve ruhen hazırlıklı bulunmalıdır.
Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku cığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Sizi, Beethoven’in Kreutzer Sonat’ını iliklerinize kadar hissettiren Canım Tolstoy’un bu eseriyle tanıştırayım: Aşk kıskançlığın sebebi miydi ? Peki ya kıskançlık nefretin ? Ya nefret ölümün?
Toplumun (daha doğrusu geri kafalı ailelerin ve onların kan bağı ile bağlı oldukları akrabaların) kadınlara dayattığı ‘evlilik töresi’ denilen iğrenç ve