Nefs
Nefis, şehvet hâlinde bir hayvan; öfkeli anında bir Aslan, musibet zamanında küçük bir çocuk, bolluk anında Fir'avn, açlık zamanında mecnûn ve tokluk hâlinde ise kibirli görürsün. Onu
..İşte nefs içimizde var olan bir puthane gibidir.Ne yanımız eksikse o yanımızdan saldırır ve eksik yanımızı put eder gönlümüze.*
Reklam
Yâ Rab, bize hakkı hak olarak gösterip ona uymayı nasip eyle, batılı batıl olarak tanıyıp ondan uzak olmayı müyesser kıl ve bizi bir göz yumup açıncaya kadar bile kendi nefs-i emmârelerimizin eline bırakma!
Sayfa 48
İhlası kıran ikinci mani: Hubb-u câhtan gelen şöhretperestlik saikasıyla ve şan ü şeref perdesi altında teveccüh-ü âmmeyi kazanmak, nazar-ı dikkati kendine celbetmekle enaniyeti okşamak ve nefs-i emmareye bir makam vermektir ki, en mühim bir maraz-ı ruhî olduğu gibi "şirk-i hafî" tabir edilen riyakârlığa, hodfüruşluğa kapı açar, ihlası zedeler . L.165
Kalp hastalıklarının doktorları âlimlerdir. Ancak kalp hastalıkları onları da kuşatmıştır. Kendisi hasta olan doktorun tedavisine ise pek itibar edilmez. Bu nedenle dert ağır, hastalık müzmin, tedavi de yitiktir.
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak...
Reklam
nefs-i emmareyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır. Bir lezzet verse, bin elem takar çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
Olamamanın ve tam bulamamanın içime yerleştirdiği huzursuzluğu da hiçbir şey dağıtamıyordu. Geceleri beni topuklarımdan çekip: - Hani ya, ne vakit? Diye yalvaran sesi duymamak için de, zaman zaman, kendimi kaba nefsâniyetime büsbütün bırakıyor, en sert nefs esareti altında yaşıyordum.
Üstün muradı anlatmakta bu çok kısır ifadenin hedefini çılgınca arayan bir oluş hasretinden başka bir delaleti yoktu. Bulunması gereken bizzat hayattı; asıl hayat... Onu bul da evvelâ yaşa, sonra yaz yazabildiğin kadarını... Burada yaşaya- bilmekle yazabilmek beraber... Garp âleminde, kendilerince yaşayabilenler, yâni duyup yazabilenler arasında,
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Kitapta nefs anlatılıyor. Daha doğrusu nefs konuşuyor.Konu Aziz Mahmud Hüdâyî'nin hayatı üzerinden anlatılıyor. Yani Aziz Mahmud Hüdâyî'nin hayatı nefsin 7 mertebesine göre bölüm bölüm anlatılıyor. Ene" Arapçada ben demektir.Kitap, kendini boşlukta hisseden bir kişinin bu kitaba denk gelip okumaya başlamasıyla nefsiyle yaptığı savaşı harika bir üslupla anlatılıyor. Yazar nefsi konuşturuyor, okuyan kahramanı konuşturuyor ve vicdanı konuşturuyor. En güzel tarafı da tam bu devirde böyle şey mi olur dediğim anlarda tekrar günümüze dönüp kitabı okuyan kahramanımıza kafamdan geçen soruları sorduruyor. Oldukça düşündürücü ve akıcı bir şekilde kaleme alınan bu eseri herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar ...
Ene
EneFatih Duman · Nesil Yayınları · 20215.4k okunma
Reklam
Bugün bizi biz düzenlemiyoruz. Ne di­limizi, ne hayat aktivitemizi, ne mantalitemizi ve ne de maalesef duygularımızı. Bizi başkaları düzenliyor. Avamı, nefs-i emmare düzenliyor. Onun için kaybettik.
Nefs
(...) nefs, Allah'ın beden ve ruhu birleştirdiğinde varlığa gelen şeydir. Ne ruhtur ne bedendir, ne de tamamıyla yeni bir şeydir. (...) insanın nefsinin alanı "aradadır"; yani ilahi nefes ile dünyevi çamur, ruh ile beden arasındadır.
Sayfa 124 - Nefes Yayınları
İnsan akıl nuruyla aydınlanmadıkça, kendi nefsini göremez. Karanlıkta kalan kimsenin ne kendisini, ne çevresini görmesi gibi, nefs de kendi özünü, aklı ve aşkın biçimleri (suret) aklın ışığıyla görür.
Mertebe
Dünya ve nefs adına her şeyin olumlu gittiği durumların, manevi ilerlemeye ve terakkiye engel olduğunu bilen kamiller için, seçim daima dertten ve meşakkatten yana yapılmıştır.
Ahh Nefs..
....derdi olan insan Allah'ı hatırlardı ve Allah'ı hatırlayan insan unuturdu beni.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.