Abdullah b. Ömer (ra)
Ey Ademoğlu! Dünyaya yalnızca bedeninle sahip ol! Kalbini ve hedefini ondan uzak tut! Bil ki sen yaptıklarının esirisin.
Sayfa 82 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Hz. Peygamber (sav): "Her çocuk fıtrat üzerine doğar" buyurdu ve sonra da "Şu ayeti okuyun." dedi: "Allah'ın yaratılışta verdiği fıtrat..." (Rum. 30/30). Sonra Resulullah (sav) sözünü şöyle tamamladı: "Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir Tıpkı hayvanın doğurunca, azaları tam olarak yavru doğurması gibi. Siz kesmezden önce, kulağı kesik olarak doğmuş hayvana rastlar mısınız?" Dinleyenler: "Ey Allah'ın Resulü, küçükken ölenler hakkında ne dersiniz (Cennetlik mi, cehennemlik mi?) diye sordular. Hz Peygamber (sav) şu cevabı verdi: "(Yaşasalardı) nasıl bir amel işleyeceklerdi Allah daha iyi bilir." Bir başka rivayette: "Doğan hiçbir çocuk yoktur ki, konuşmaya başlayıncaya kadar şu din üzere olmasın." buyrulmuştur (Buhari, Müslim, Muvatta, Tirmizi, Ebu Davud)
Reklam
Hz. Enes (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin." (Ebu Dâvud, Nesâî)
Ebû Zerr"in (ra) işittiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Hiç kimse başka bir kimseyi fâsıklıkla suçlamasın ve onu küfürle itham etmesin. Eğer itham ettiği kimse dediği gibi değilse, bu sıfatlar muhakkak itham edene döner.” (B6045 Buhârî, Edeb, 44)
Sayfa 459
Doktor Mehmet Şükrü Sekban
Aslı, bugün Elaziz’in ilçesi olan Madenlidir. Cildiye mütehas­ sısı ve Cerrahpaşa Hastahanesinde bugünkü manada doçentti. İstanbul’daki tüm Kürt faaliyetlerinin içinde yer almıştır. Çok pa­ ra kazanırdı. Tüm Kürt dernek ve dergilerine maddi yardımlarda bulunmuştur. Atatürk’ün “Yüzellilikler” dediği listenin başınday­dı. O da, diğer Yüzellilikler
Mehmet mihri hilav
Hem eski İlahiyat Fakültesi profesörü, hem de avukattı. Dina­mik, alim, avcı, şerefli bir Kürttü. Süleymaniye Kürdü idi, ama Kurmanciyi de güzel biliyordu. Zaten Mehmet Mihri’nin bilmediği dil yoktu sanki. Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca ve Kürtçenin tüm lehçe ve şivelerine hakimdi. Dicle Kaynağı’nı çıkar­dığımda bana yedi tane yazı verdi. 1957 yılında vefatına kadar Irak’ta çıkan Jîn dergisine de muntazaman yazı gönderiyordu. Mehmet Mihri Bey, aynı zamanda avukatımdı da. Fırat Talebe Yurdu’nun aleyhine açılan bir tahliye davasında, mahkemedeki babacan ve insani tutumuyla hakimi etkilemiş ve davayı kazan­mıştı. Müdafaası, aşağı yukarı şöyleydi: “Hakim Bey, bu çocuğun ne kadar insansever olduğunu bilemezsiniz. Yüzlerce fakir fuka­ ra bu yurtta yetişmiş ve halen de yetişmektedir. Şimdi bu çocuk­ların yurdunu ve yuvasını dağıtıp, binayı bu parababalarına mı teslim edeceksiniz? Sizin vicdanınıza bırakıyorum..” Hakim düşünmüş ve Mihri Bey’in insanlığına iştirak etmişti. Parababası, Bursalı fabrikatör İbrahim Yörük ve onun avukatı Yahudi köken­ li meşhur Reşat Atabek pis pis mahkemeden ayrılmışlardı.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.