Ayırıcı Bir Çizgi
İslâm, "La ilahe illallah, Muhammedun Resulullah" şahitliğine
dayalı olarak kainatın yaratıcı ve mutasarrıfının ortaksız bir tek Allah olduğuna inanmaktır. Günlük ibadet ve hayat faaliyetlerini bir tek Allah'a ait kılmaktır. Allah (Subhabehu ve Tealâ)'dan başka hiç bir kimseden hayat kanunlarının alınamayacağına ve tüm hayat işlerinde ilâhî hükümden başkasına boyun eğilemeyeceğine inanmaktır.
İşte şehadet kelimesinin anlamı budur. "La ilahe illallah"a bu anlamıyla
şehadet etmeyen bir kimse, kim olursa olsun; adı, lakabı ve soyu ne olursa
olsun, şehadet getirmemiş ve henüz İslâm'a girmemiş demektir. Aynı şekilde
üzerinde "La ilahe illallah" şahitliğinin bu anlamıyla egemen olmadığı bir ülkede Allah'ın dinine boyun eğip İslâm dinine girmemiştir. Bu toprakların üstünde yaşayanlar, "müslüman isimler" kullanıp müslümanların soyundan gelse de bu hüküm değişmez. O ülkelerin bir zamanların "Dar'ul-İslâm'ı" olması da bu durumu değiştirmez. Çünkü bu tür insanlar, gerçek anlamıyla şehadet getirmemişlerdir. Çünkü bugün şehadet kelimesinin gerçek anlamına uygun olarak Allah (Subhabehu ve Tealâ)'ya itaat eden ülkeler de yoktur.
06.02.2023 04.17
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale ruhunu şöyle ifade ediyor; “Siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına kamilen düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor... Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur."
Sayfa 34Kitabı okudu
Bugün kelimeler kifayetsiz
Bir pencere aralanır,
Bir bayrak dalgalanır.
Ve bir ana evladından,
Bayrak inmesin diye Ayrılır...
Vatan sağolsun.
🏴Ruhlarınız şâd olsun🇹🇷
#şehit #şehâdet #şühedâ
youtu.be/1JGBMJajWgo?si=...
“Vallahi bana sorarsanız; Muhsin Başkan, han köşelerinde ölemezdi. Ona bir dağın zirvesinde ölmek yakışırdı.”
Abdurrahim karakoc
Muhsin Yazıcıoğlu albayrak uğruna adanmış bir ömür.
Başımı alsanızda size boyun bükmem diyerek şehadet şerbetini yudumlayan lider.. Mekanın cennet olsun. Sevgi saygı ve özlemle anıyoruz alperenlerinüsuyor #zamanbuztuttu #muhsinbaskan #kocareis #25mart2009 😔
Özenmek mi istiyorsunuz?
•Hz. Ebû Bekir: Sıdk/doğruluk ve sadakat ahlakı
•Hz. Ömer: Kuvvet, güç ve adalet ahlakı
•Hz. Osman: Hayâ, edep ve infak ahlakı
Cengizhan, bir ülkeyi işgal etmeden evvel ajanlarını gönderir, herkese sahte hikayeler anlattırıp, insanların kendisinden korkmasını sağlarmış. Yok "şöyle vahşiler, böyle güçlüler, böyle öldürürler" diye. Bu durum, öyle bir hal almış ki, bir defasında Cengizhan'ın askerlerinden biri, tek başına bir köyü basmış. Atından hiç inmeden, tek sıra halinde toplanmalarını emretmiş. Köylülerden birine "ellerini bağla" demiş, ötekine "sen de başlarını vur" demiş ve bir köyü bu şekilde atından bile inmeden, empoze ettikleri korkuyla ele geçirmiş.
Bu tarih kitaplarına "Cengiz korkusu, Cengiz ordusundan daha kuvvetlidir!.." kelamı ile geçmiştir.
Hasılı kelam bunlar bizim elinde sadece taş olan 7 yaşında çocuklarımızdan bile korkacak kadar ödlektirler özünde. Bizler ölmeye şehadet derken onlar Kuranımızın beyanıyla ölümden öyle korkarlar ki bin yıl yaşamak isterler!
Dolayısıyla siyonizmi ve Amerikayı devirecek yürekte, imanda, Allahın yardımı da bizimledir. Yeter ki dik durmayı bilelim.