Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
240 syf.
10/10 puan verdi
Sahabe olan hayranlığım @hilal_celikkol_kara hocalarımızın kalemi ile birleşince ortaya enfes bir eser elde edilmiş. Bugüne kadar sadece siyer kitaplarından ne okuduysam o kadar bilgim vardı. Lakin bu kitapla ayrıntılı okuduğumda hayranlığım Nirvana’ya ulaştı diyebilirim. Bilal-î Habeşî’ nin anne ve babasının ülkeleri olan Habeşiştan’da kendi halinde yaşarken, yaşanan tarihi olaylardan sonra ordan oraya savrulup, acı dolu yılların içinde bulmalarıyla başlar herşey. Siyahi bir köle olan Bilal-î Habeşî, Efendimize olan hayranlığıyla islam ile şerefleniyor. İslamın o çetrefilli yıllarında Müşriklerin bunu duyması ve köleler arasında farklı boyuta gelmesinden korkan müşrikler bunu önlemek için dayanılmaz işkenceler yapıyorlar. Onca işkenceye rağmen Çelik gibi iradesi, azim ve kararlılığı ile dimdik ayakta durup mazlumların kahramanı oluyor. Ona inkar et dediklerinde söylediği tek söz; Ehad! Ehad! Ehad! “Allah bir!” diyordu. Kölelik hayatı hz. Ebubekir’in onu satın alıp azad etmesi ile son buldu. İslamın yayılması ile insanları tek çatı altında namaza davet için, Abdulllah b. Zeyd’in rüyasında gördüğü ezanı Hz.Bilal’e öğretti ve ilk ezanı okudu. Efendimize olan sadakati ve hizmetleri vefatına kadar devam etti. Allah onlardan razı olsun. Binlerce salât ve selam Efendimize ve onun ashâbına olsun. Şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka bu güzel eserle tanışın.
Bilâl-i Habeşî (ra)
Bilâl-i Habeşî (ra)Abdullah Kara · Siyer Yayınları · 202415 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Selam arkadaşlar. Bugün size dikenler şehri serisinin son kitabı olan yılanlar bahçesi kitabından bahsedeceğim. Modern Dünya içersinde geçiyor. Bize sunduğu evren çok güzel. Yazarın yazım dili kurgunun sürükleyici olması beni kitabın içine çekti. Seri 3 kitaptan oluşuyor. Serinin her kitabı ince ve bölümleri kısa olduğu için hızlıca bitirmeniz mümkündür. Eğer fantastik seven okurlardansanız bu seriye bir şans verin derim.
Yılanlar Bahçesi
Yılanlar Bahçesi
C.N. Crawford
C.N. Crawford
Yılanlar Bahçesi
Yılanlar BahçesiC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 202443 okunma
Reklam
Gün batmak üzere. Yalnız mezarlar karanlığı beklerken gökyüzüne bakıyorlar. Bilmiyorum nedense sebepsiz bir şekilde Tevrat'tan bir cümle aklıma geldi: "Ve ölümün sevgisi ağırdır!"
Mutlu Son ,
Ve herkes öldürür sevdiğini..
Kendi Gök Kubbemiz
Düşünce Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı, Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı? Insanlar anlaşıldı. Cihanın da sırrı yok, Kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok, En tatlı bir hayal için atmazdım ufkuma Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma! " Yalnız duyan yaşar " sözü, derler ki, doğrudur "Yalnız duyan çeker " derim, en doğru söz budur. Gördüm ve anladım yaşamak macerasını, Bakiyse ruh eğer dilemezdim bekasını. Hulyası kalmayınca hayatın ne zevki var? Bitsin, hayırlısıyle, bu beyhude sonbahar! Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi, Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ATLARI DA VURURLAR romanını okumaya niyetiniz varsa, buradan sonrasını okumayın! Anlatıcı, romanda konu edilen yarışmaya katılmıştır. Bir erkek ve bir kızdan oluşan gruplar, birinci olmak için bedensel güçlerini sonuna kadar kullanmak zorunda kalmaktadırlar zira en arkada kalan çift yarışmadan atılır. Elenen çiftler, o vakitler büyük miktar sayılan 500 dolar paraya da veda ederler. İnsan haysiyetine yakışmayan bu yarışma çeşitleri, tiksindirici anonslarla duyurulur pist dışındaki izleyicilere. Anlatıcının "Yarışma Ortağı" olan kız yaşamaktan bıkmıştır. Her fırsatta ölmek istediğini dile getirir; isyankâr ruhlu, anarşist tavırlıdır. Romanın sonlarına doğru, her onur kırıcı teklife ispirto misali parlayan bu genç kızın, evvelce intihara teşebbüs etmiş olduğunu fakat ölmeyi beceremediğini duyarız kendi ağzından. Anlatıcı, Kız'a:"Yahu sen ne meraklısın ölmeye!" der elimizde artık romanın okumadığımız bir-iki sayfası kaldığında... Okyanus'un kıyısında yan yana oturmakta, yarışmadan bahsetmektedirler şimdi. Kız, çantasında bir tabanca taşıyor olduğunu, kendisine bir iyilik yapıp yapamayacağını sorar Anlatıcı'ya. Kendi yaşamına kendi elleriyle son vermeyi beceremeyecek kadar korkak olduğundan şikâyet eder. Anlatıcı nasıl olduğunu anlayamaz, birden, elinde patlamış olan tabanca ve kumlara serilmiş yatan kanlar içerisindeki Kız'ı görür. Polis otosunda karakola götürülüyor Anlatıcı ve polislerden birinin sorusuna muhatap oluyor: -Niçin vurdun 'lan kızı? Anlatıcının verdiği cevap okumuş olduğumuz romanın başlığıdır: "ATLARI DA VURURLAR"
Atları da Vururlar
Atları da VururlarHorace McCoy · E Yayınları · 0199 okunma
Reklam
496 syf.
10/10 puan verdi
❥ Mutlu Azınlığa
Kitabın son cümlesi ama incelememin ilk cümlesi “Mutlu Azınlığa!” ✯ Kitap, Seneca'nın dostu Lucilius'a gönderdiği 124 tane mektuptan oluşuyor. Dostluklarının simgesi olan felsefi konuşmalara, içinde bulundukları durumların eleştirilerine ve tavsiyelere yer verilmiştir. Çok uzun zaman ayırıp okuduğum ve sıkılmadığım bir eser. Yavaş yavaş ve sindirerek okumak çok keyifliydi, kendimi her satırın altını çizmemek için zor durdurdum. Seneca, Stoa felsefesi ışığında insanlık sorunlarını, yaşamın değerini, bilgelik, erdem gibi konuları ahlak açısından değerlendirmiştir. Vergilius, Lucretius, Epikuros gibi yazarların sözlerine de kitapta yer vermiştir. Kitapta muazzam tavsiyeler verilmiş ve bu tavsiyeleri hayatımıza dahil ettiğimizde muhteşem fark direkt görülüyor. ✯ “Ölüm peşimde, hayat kaçıyor benden. İşte bunlara karşı bir şeyler öğret bana, benim ölümden kaçmamamı, hayatın da benden kaçmamasını sağla; güçlüklere karşı yüreklendir beni; kaçınılmaz acılara karşı soğukkanlılık ver bana; kısacık zamanımı genişlet.” ✯ “Öğret bana ki hayatın iyisi uzunluğunda değil, kullanımındadır. Çok kez olduğu gibi, çok yaşayan aslında pek az yaşamıştır.” ✯ “Ne kadar altının olduğu önemli mi? Senin olmayan o kadar çok altın var ki!”
Ahlak Mektupları
Ahlak MektuplarıSeneca · Jaguar Kitap · 2019792 okunma
..şiirin bile fayda etmediği çünkü şiir çaredir bir bakıma ölüme, özellikle de son dize ve her şeye çengel atan kafiye
Milliyetçiliğin günümüz saçmalığı:
Ulus, bir topluluk, bir cemaat olarak hayal edilir, çünkü her ulusta fiilen geçerli olan eşitsizlik ve sömürü ilişkileri ne olursa olsun, ulus daima derin ve yatay bir yoldaşlık olarak ta­sarlanır. Son iki yüzyıl boyunca milyonlarca insanın, birbirlerini öldürmekten çok, böylesi sınırlı hayaller uğruna ölmeye razı olmalarını mümkün kılan şey, son kertede bu kardeşliktir.
kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. dünya değişiyor dostlarım. günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. sizin için kötü olacak. benden hikâyesi.
Reklam
En önemli bölüm.
Bütün dünya bir sahnedir, Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular. Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar. Ve yedi perdeye bölünmüştür hayatı: Birinci perdede bebektir; Sütninesinin kollarında salyalarını akıtarak ağlar. Sonra sızıldanan bir okullu; Sırtında çantası, tertemiz sabahlık yüzü
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Aralık 2021 BaskısıKitabı okudu
Fatih Sultan Mehmet Han şarkta iki asırdır örneği hiç görülmeyen , hele hele bugün kendi milleti arasında hiç olmayan , komplekssiz , Batı'ya ve Doğu'ya açık, kendi hukukuna sahip bir entelektüeli temsil etmektedir.
Insanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı. Bir de ben bu halimle kalkıp baska bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
325 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Algernon'a Çiçekler 9/10 İnandırıcı, sürükleyici ve oldukça dokunaklı bir hikaye.-New York Times- Heyecan verici bir günlük… Bu kitaptaki bazı sahneleri hayatım boyunca aklımdan çıkarabileceğimi sanmıyorum.-The News & Observer- "İnsanın içine işleyen dâhiyane bir hikaye... Duygulandırıcı...Her yönüyle gerçek... " Baltimore Sun İnsanı içine çeken bir roman, özgün… Önemini uzun süre kaybetmeyecek bir hikaye.” Library Journal Çok düşük bir IQ ile doğan Charlie, bilim adamlarının, zeka seviyesini artıracak deneysel ameliyatı gerçekleştirmeleri için kusursuz bir adaydır. Bu deney Algernon adındaki laboratuvar faresinde test edilmiş ve büyük bir başarı elde edilmiştir. Ameliyattan sonra, Charlie’nin durumu günlüğüne yazdığı raporlarla takip edilmeye başlanır. İlk yazdığı raporlara çocuksu bir dil ve imla hataları hakimdir. Ve sonra ameliyat etkisini göstermeye başlar. Charlie artık, insanların kendisiyle dalga geçemeyeceğini ve bir sürü arkadaş edineceğini, aşık olduğu kadına açılabileceğini düşünür. Fakat zekası normalin çok üstüne fırladığından, çevresinde yadırganır, kıskanılır ve istemiş olduğu arkadaşları edinmekte yine başarısız olur ve yine yalnızdır... Bu deney, son derece önemli bir buluş olarak görülüyordu, ta ki Algernon’da ani bir gerileme baş gösterene kadar... Acaba Charlie’de de aynı gerileme olacak mıydı? ALGERNON'A, bugüne dek 27 dilde 30 ülkede yayınlandı, 5 milyon adetten fazla sattı. Prestijli Hugo ve Nebula ödüllerini kazandı.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.