Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
📰 Yeni Çağrı Gazetesi'nde bu haftaki yazımda kıymetli büyüğüm, usta yazar Okay Tiryakioglu 'nun "Kanuni" kitabına yer verdim. 📍Kanuni Sultan Süleyman Han, 72 yıllık yaşamında, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapmış, 13 kez sefere çıkmış ve saltanatı boyunca geçen bu 46 yılın, 10 yıl 1 ayını tamamen seferlerde geçirmişti. 📍Yazarımız Okay Bey ise Kanuni dönemini üç ayrı kitapta toplamıştır ve bu eser serinin ilk kitabıdır. Kitap, Belgrad ve Rodos'un fetihleri ile başlıyor. Tüm zamanların en büyük imha savaşlarından biri olan, iki saat içinde 657 yıllık Macar Devleti'nin yok olduğu ve II. Lajos'un bataklıkta boğularak öldüğü Mohaç Meydan Muharebesi ile son buluyor. Bu eşsiz kitapta iki büyük fetih ve muhteşem bir meydan savaşını okurken, aynı zamanda saray entrikalarının da içinde buluyorsunuz kendinizi ve 1500’lü yılların Osmanlı'sına gidiyorsunuz. 📍Üçlü serinin ilk kitabı olan "Kanuni" ile ilgili çok daha fazlası, kültür sanat bölümünde, sayfa-8'de. Yazımın linkleri hemen aşağıda 👇 yenicagri.com/okay-tiryakiogl... egazete.yenicagri.com/basili-gazete-s... yenicagri.com/ugur-maleri 🙋‍♂️Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın... ▪︎▪︎▪︎ #Kitap #YeniÇağrıGazetesi #Gazete #KöşeYazısı #Makale #inceleme #kitapincelemesi #kitapyorum. #kitaptavsiyesi #UğurMaleri #Kanuni #okaytiryakioğlu #timaşyayınları #timaş #osmanlıdevleti #KöşeYazarı #kitapincelemesi #çokokuyun
Nietzsche'mi özledim :D ruhum daraldı çok hüzünlü :D
❝ Benim anıma yılda bir kez beyaz güller koy vazoya. Yılda bir gün, yanında yaşadığım gibi sessizce an beni. Senden tek ricam bu, yap bunu sevgilim… Senden ilk ve son dileğim… Teşekkür ederim sana. Seni seviyorum, seni seviyorum… Hoşça kal, sevgilim… ❞
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnanılmaz bir eser...
İnceleme yazmaya başlamadann önce bir cümle geliyor karşımıza kitabı beğendiniz mi diye? Beğenmek ne kelime bayıldımmmmmmmmm... İlk defa
Fatih Duman
Fatih Duman
okudum ve asla son olmayacak. Aslında uzun zamandır merak ettiğim lakin bir türlü fırsat bulup da okuyamadığım bir yazardı kendisi. Ve çok fazla üzerine tavsiye aldığım bir yazar aynı zamanda.
Fatih Duman
Fatih Duman
için 'keşke' kelimesini kullanıyorum çünkü keşke daha önce okumuş olsa idim, tanışmış olsa idim bu kuvvetli kalem ile. Ama bizler nasip kelimesine inanan insanlar olduğumuz için elhamdülillah, çok fazla üzülmeyeceğim çünkü nasip bu zamana imiş. Kitaba gelecek olursak asla ne anlattığını söylemeyeceğim çünkü içerisinde kişinin kendi kendine keşfetmesi gereken ne hazineler saklı. Şöyle oluyor böyle oluyor demek benim açımdan bu eserin gizemini kaçırır gibi geliyor. Şunu diyebilirim ama o kadar çok şey öğrendim, hayatıma aldım, kalbime işledim ki anlatamam. Ben Somuncu Baba hakkında meğer hiçbir şey bilmiyormuşum. Şimdi onu anlamaya, hissetmeye ve sırrını bende kendimce uygulamaya çalışıyorum. Rabbim bizlere de böyle iman gücü nasip etsin. Amin. Değerli kitap dostları kitabı bence okuyun demeyeceğim kesin okumalısınız. Mutlaka okuyun. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Âmâ
ÂmâFatih Duman · Nesil Yayınevi · 20191,837 okunma
Bir zamanlar somurtkan bir kavun kafa vardı Bütün gün oturup ölmeyi dilerdi Ama insan ne dilediğine dikkat etmeli Çünkü duyduğu son şey sağır edici bir ezilme sesiydi
Sayfa 109Kitabı okudu
Yıkılmıştım. Sanki son gününü yaşayan bir dünyada, son gününü yaşayan ve her ikisinin de bilincinde olan (bunaltı bu değil mi? bilincinde olmak) bir insandım.
Düşler son derece tuhaf şeylerdir: Müthiş bir açıklıkla, en ince ayrıntılarına kadar, kuyumcu işlemesi gibi gözleriniz önünde belirir, örneğin zaman ve mekânın farkına varmadan birinden ötekine geçtiğini görürsünüz sanki. Sanırım mantığı değil, arzuları yönlendirir, beyni değil, yüreği, oysa mantık bazen ne olmadık kurnazca işler yapar!
Sayfa 777 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
518 syf.
9/10 puan verdi
Anne kızın bir kitaba aşık oldu
Zekice kurgulanmış karakterlerin her biri ustalıkla oluşturulmuş hikayelerin hastasıyım arkadaşlar... Biby'i yayınladığı zamandan beri güncel olarak takip ediyorum ve yeniden okuyunca her şeyiyle bayıldığım bir kitap olduğunu bir kez daha hatırladım. Dikkat bu yorumda methiyeler düzülecektir. Babasını kelimeleriyle öldürdüğünü sanan
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar
Bazı İnsanlar Böyle YaşarFiliz Puluç · İndigo Kitap · 2023190 okunma
"Biz birbirimize aittik. Anlamlandıramadığım bir şekilde o bana ait, ben de ona. Son sayfada ne yazdığı önemli değil. Gerçek bu. Tam şu anda ve burada."
58 syf.
10/10 puan verdi
Ünlü öykü ustası Çehov’un tamamladığı son öyküsü Nişanlı ve 1894 yılında Puşkin ödülünü aldığı Edebiyat Öğretmeni adlı öyküsünün bir araya getirildiği güzel bir kitap. Öyküler bilinçli mi bir araya getirilmiş yoksa tesadüfi bilmem ama birbirine zıt iki öykü. Birinde okuma sevdasıyla evlilikten kaçan bir kız, diğeri iki okumuş öğretmen olmuş ve ideallerini bir kenara bırakıp evlenen ve daha sonra bir çıkmaza giren bir öğretmen. Öykülerin Çehov’un kaleminden çıktığı belli oluyor lakin dini simge ve terimlerin ikinci eserde fazla oluşu yazarın dindar mı yoksa değil mi sorusunu aklıma getirdi. Zira birçok eserinde din eleştirilerini öykü ve romanlarının ayakta durduğu bir ayağı haline getirmişti. Kadınların toplumdaki yeri ve kadınların okuması gerektiği önemi üzerinde duran yazar, diğer öyküsünde ise bireyin doyumsuzluğu ve çelişkileri üzerinden evliliklerin toplumsal öneminden bahsetmektedir. Bu kısa ve güzel öyküler, okurda sorgulayıcı bir bakış açısı geliştirmekte ve bunu daha ileri götürerek toplum en kutsal bağı olan evliliğin ve kadının bundaki rolünün önemi üzerinde durmaktadır.
Nişanlı
NişanlıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası · 2023705 okunma
“Bütün günahlar bağımlılık yaratma eğilimindedir ve bağımlılığın son noktası lanettir.”
Sayfa 1
Reklam
Son olarak şunu bil ki dünyadaki bütün karanlıklar, çok küçük bir mum ışığını ve nurunu dahi söndürmeye kâdir değildir. |Esif Bergusi
"Akıp giden zamana"
Yüz üçüncü süre olan 'Asr Sûresi, çocukların ve yeni Müslümanların ilk öğrendiği, Kuran'ın en kısa sürelerinden biridir. Ayrıca Kur'ân'ın tedvin edilmiş hâlindeki son ilahi kasemi içermektedir: Akıp giden zamana! (el-asr) Şüphesiz insan hüsran içindedir (husr) Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. (sabr) (103:1-3) İlk âyette Allah (cc), el-'asr üzerine yemin eder. Bu kelime sıklıkla "zaman" olarak tercüme edilir, ama aslında akıp gitmiş ya da hâlen akan bir zamanı ifade eder. Sıkmak veya preslemek anlamına gelen ve aynı zamanda bir meyvenin içindeki suyun ('asir) sıkılmasını tarif etmek için kullanılan aşarı kökünden gelir. Resmedilen imaj, zamanın hem sınırlı bir kaynak olduğu hem de tamamen "sıkıldıktan" sonra, daha fazlasının elde edilmesinin mümkün olmayacağıdır. Bu kelime aynı zamanda güneşin iyice zevale döndüğü ve gündüzün yakında sona ereceği ikindi vakti için de kullanılır. Bu kasem, tüm süreye ciddi bir aciliyet duygusu katar: Her bir insan hüsran içindedir ve durumunu düzeltme zamanı hızla tükenmektedir (103:2). Sûre, kişinin kendi sini bu hüsrandan kurtarmak için zamanı tükenmeden önce yerine getirmesi gereken dört şartla bitmektedir.
Osmanlı tarihi ile ilgili klişe hâline gelmiş laflar vardır. Bir mevzu anlatılırken veya tartışılırken üzerinde hiç düşünmeden aynı şeyler tekrarlanır. Mesela, Türkler'in savaşta kazanıp, masada kaybettiği sık sık tekrarlanan bir husustur. Sanki Türkler hiç diplomasiden anlamıyor, saflıkları ve bilgisizlikleri yüzünden Avrupalı diplomatlar tarafından kandırılıyor gibi anlatılır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son zamanlarında bazı savaşlarda galip gelinmesine rağmen (1897 Yunan Savaşı gibi) yapılan antlaşmalardan kayıpla çıkılmıştır. Ancak bunun sebebi Osmanlı diplomatlarının maharetsizliği değil, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi devletlerin baskılarıdır.
152 syf.
·
Puan vermedi
Yorumum ; Nisan ayının ilk kitabı. @pamukokumalar grubumuzda yabancı yazar kategorisinde okuduğum kitap ve neredeyse 1.5 yıl sonra Agatha okumak son zamanlarda reading slumptan sonra çok iyi bir başlangıç oldu benim için.Meşhur dedektifimiz Hercule Poirot yine iş başında. Açıkçası yazardan okuduğum diğer kitaplara göre biraz beklenti altında kalıyor çünkü olay akışları ve karakterler kendini belli ediyor. Böyle sizi çokta şaşırtmıyor . Ama yine de severek okudum , gayet akıcı ilerliyordu. Poirot’un ince düşünceleri ve zekasına hayranım zaten. Bu yıl elimden geldiğince Agatha kitaplarına daha çok yer vermeye çalışacağım polisiye severlere önerilir
Agatha Christie
Agatha Christie
Acı Kahve
Acı KahveAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20187,6bin okunma
+ Locke/ Güçlerin ayrılması ilkesini savunması
"Yani devlet iktidarının çeşitli kurumlara dağıtılması." "Bunlar hangi kurumlar, biliyor musun?" "Biri Millet Meclisi. Bu 'yasama' gücüne sahip olan kurum. Bir de 'yargı' gücü var, yani mahkemeler. Son olarak da 'yürütme' gücü, yani hükümet." "Bu üçlü ayrımı Fransız Aydınlanma filozoflarından Montesquieu ortaya atmıştır. Locke diktatörlüğün önlenebilmesi için öncelikle yasama ve yürütmenin ayrılması gerekti ğini vurgulamıştı. Locke tüm gücü kendi elinde toplamış olan XIV. Louis'yle aynı dönemde yaşamıştı. 'Devlet benim' diyordu XIV. Louis. Bu yönetim tarzına mutlakiyet diyoruz. Bugün böyle bir devleti belli bir hukuka bağlı olmayan keyfi bir yönetim sayıyoruz. Buna karşı Locke, hukuk devletini güvenceye alabilmek için yasaları halkın temsilcilerinin çıkarması, kral ve hükümetin de uygulaması gerektiğini söylemişti."
Sayfa 302 - Pan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.