Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öfke sonunda yaşandıktan ve haklı bir nedene dayandığı anlaşıldıktan sonra yatışır...
Ve bu hayatı tatmadıktan sonra yaşamak, ona boş, pek boş geliyordu.
Reklam
Yaşarken başımızdan hiçbir şey geçmez. Dekorlar değişir, kişiler girer çıkar, hepsi bu. Başlangıçlar da yoktur. Günler anlamsızca birbirine eklenir durur; sonu gelmez, tek düze bir ekleniştir bu. Sonra tören alayı yeniden başlar , saatleri ve günleri birbirine eklemeye koyulursunuz: pazartesi, salı, çarşamba. 1924, 1925, 26
Sonra ezilmış olduğunu, ezilmiş bir adamın hayatını yaşadığını anladı. Ve yeryüzünün bütün ağırlığıyla göğsüne çökmüş olan şeyın de aşkı olduğunu anladı
Sayfa 155 - Yapı Kredi Yayınları
Tüm İnsanlar Kendi Üsluplarıyla Matematik Yapar
Tüm insanlar matematik yapar. Herkes kendi usulünde matematik icat eder. Şuradaki jonglör hiçbir büyük bilim insanının kayda değer saymayacağı geometrik şekilleriyle numarası- nı yapıyor. Ama onun için bu şekiller güzel ve havada halkalar çizen topları da gelip geçenlerin gözlerini kamaştırıyor. Bence bütün bunlar büyük bilginlerin büyük keşiflerinden bile daha zevkli. Matematikte, en basit halinde bile, bitmez tükenmez bir şaşkınlık ve hayranlık kaynağı var. Fuar'ın ziyaretçileri arasında her şeyden önce çocukları için gelmiş ama yavaş yavaş kendini oyuna kaptıran ebeveynler görülüyor. Hiçbir şey için geç değil. Matematiğin neşeli ve popüler bir disiplin olma potansiyeli çok fazla. Matematiğe merak duymak ve araştırmaların ve keşiflerin keyif veren tadını almak için matematik dehası olmaya gerek yok. Matematik yapmak için öyle çok bir şeye gerek yok. Bu son sayfayı çevirdikten sonra da devam etmek isterseniz size anlatabileceğimden fazlasını keşfedebilirsiniz. Kendi yolunuzu kendiniz çizebilir, kendi zevkinizi oluşturabilir ve kendi arzularınızı takip edebilirsiniz. Bunun için cesur bir şüphe, dozunda bir merak ve biraz da hayal gücü yeter.
Sayfa 244Kitabı okudu
Âlim bir şahsiyetin geçmişte yaşamış olması onun görüşlerini değerli kılmaz. Üç asır sonra gelecek nesiller için geçmişin alimleri(!), bugünün saray mollaları ve dalalet önderleri olacaktır. Geçmiş ve içinde yaşayanlar, kıyamete kadar tek ölçü olan ve sadece kendisinden hesaba çekileceğimiz Kur’an ve Sünnet’e arz olmalıdır.
Reklam
Wo rdsworth kendi Alp deneyimini kaleme alırken Rousseau'dan aldığı şeyler vardır: ...mavi bir uçurum, buğunun içindeki bir yarık, içinde sayısız nehrin ve derenin Tek bir sesle gürlediği Derin ve kasvetli bir dinlenme yeri. Rousseau kısa süre sonra Chambery'ye doğru son inişine geçti.
Eğer bir insan uzun bir süreç içinde çocukluğunda hiçbir zaman olduğu gibi kabul edilip sevilmediğini, sadece performansından başarılarından ve niteliklerinden dolayı kullanıldığını ve çocukluğunu bir "sözde sevgi" uğruna feda etmiş olduğunu yaşayabilirse, bu gerçeğin al- gılanması onda mutlaka büyük sarsıntılara yol açar. Fakat bir süre sonra bu insan böyle bir "sevgiyi" elde etme çabalarına artık son vermek gerektiğini anlar, gerçek benliğini yaşamak ister ve bundan böyle "onu hep eli boş boynu bükük bırakmış", sadece şimdi uzak- laşmakta olduğu sahte benliğine yönelmiş olan bir sevgiyi hak etmek zorunda olmayı istemez.
7.cilt
1764. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Geceler arasında sadece cuma gecesini namaz kılmaya ayırmayınız. Günler arasında da sadece cuma gününü oruç tutmaya tahsis etmeyiniz. Ancak, sizden birinizin tutmakta olduğu oruç cumaya rastlarsa, bunda bir sakınca
Sahte Kahramanlar
Şimdi İslâmiyette akıl nedir? Aklın methine ait yüzlerce hadîs var. Buna mukabil, sırf akılla da bir şey olamayacağına ait birçok ölçü mevcut!.. İslâm, teslim olmaktır. Teslimiyet, selâmet, İslâm... Bir aileden geliyor bu mefhumlar.... Teslimiyet akılla, aklı teslim etmekle olur. Aklını teslim eder müslüman; boğazından yukarısı yoktur müslümanın... Yeri- ne teslim eder onu... Bir doktora; neşterini de iyi kullandığı- nı duyduğumuz veya bildiğimiz doktora, burnumuza koyduğu bayıltma ilacına kadar kendimizi teslim ediyoruz. O, beni keser mi, öldürür mü diye düşünmüyoruz da ebediyetin doktoruna nasıl teslim olmuyoruz? Akıl kendisini teslim eder, teslim olduktan sonra ona gerçek akıl iade olunur ve şimdi akılla düşün, denilir. Tâbi akılla, metbu akılla değil... Tâbi olunan akıl değil, tâbi olan akıl... Ona "akl-ı selim" derler. İşte bütün incelik buradadır
Sayfa 48 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.