Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen kendi dünyanın içinde hapsolmuş durumdasın, kapını tıklattığımda iki saniye bana bakıyor ve sonra tekrar içine dönüyorsun.
Ölüm ile yeniden doğuş o kadar birbirine yakın ki. Yapraklarını dökmeyen sarmaşıklar, doğa ilkyazda tekrar renklerine kavuşana kadar yeşil nöbetlerini tutmayı sürdürüyorlar. Renkler ve ışık heyecan verici oyunlarına hiç ara vermiyor. Doğada yaşanan her şey bir geçiş, yavaş yavaş gelen ve yine yavaş yavaş uzaklaşan bir uyum.
Sayfa 130 - 131 Everest Yayınları
Reklam
En iyi Yahudi ölü yahudidir
İzleyince şu Filistin’i Vuruyorlar göğsümden beni Düşündükçe Afganistan’ı Şehit düşen körpecik canı Her yanımız Müslüman kanı Yüreğimi yakar ağlarım
·
Puan vermedi
Kaybolduğu ve bana geri getirilmediği için yarım bırakmak zorunda kaldım. Kitabı tekrar edindiğim zaman okuyacağım. Lütfen kitabımı bulan olursa bana geri getirsin.
Hikayem Paramparça
Hikayem ParamparçaEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20215,2bin okunma
İnsanlar başlangıçta Yeryüzü'nün en derin dölyatağında yaşıyorlardı. Bir gölden veya bir pınardan yüzeye çıktılar; başka geleneklere (örneğin Mandaulara) göre bir sarmaşıktan tırmanarak çıktılar ya da (Navajolara göre) bir kamıştan tırmandılar. Bir Zuni mitinin anlattığına göre, başlangıç zamanında "Savaşan İkizler" bir gölden yeraltı dünyasına düştüler. Orada "buharımsı ve kararsız" bir halkla karşılaştılar, katı bir beslenmeleri yoktu ve sadece yiyeceklerin "buharı ve kokusuyla" yaşıyorlardı. Bu insanlar İkizlerin katı yiyecekler yediklerini görünce dehşete kapılmışlardı, çünkü yeraltı dünyasında bu tür yiyecekler yenmezdi ve atılırdı. İkizler birçok serüvenin ardından tekrar yeryüzüne dönerler ama yanlarında belli sayıda yeraltı insanını da götürürler, bugünkü insanlık işte bu yeraltı insanlarının soyundan gelmektedir. Mite göre, "görünmez bağı" kesilene kadar yeni doğanın sadece "nefes almak” dışında beslenmemesinin nedeni budur: Ancak bundan sonra süt içmeye, çok hafif gıdalarla beslenmeye başlar ama bunda bile çok zorluk çeker.
480 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
“Zor zamanlar, büyük insanlar yetiştirir.” derler. Fahreddin Paşa da onlardan biri. Medine Kahramanı, Çöl Kaplanı, Fahrettin Paşa! Lawrence’a dair milyonlarca eser, film, dizi, destanlar yazıldı. Birbiriyle savaşan, geçienemeyen arap kabilelerini bir araya getirmesinden övgüyle bahsedildi. İsyan lideri Şerif Hüseyin de keza böyle. Tanınan,
Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası
Fahreddin Paşa'nın Medine MüdafaasıFeridun Kandemir · Yağmur Yayınları · 2021381 okunma
Reklam
Umatilla kabilesinden bir Amerikan yerlisi kâhin Smohalla toprağı sürmeyi reddeder. "Tarım yaparak hepimizin anasını yaralamak, koparmak veya kesmek günahtır" der ve ekler: "Bana yeryüzünü kazayım diye mi soruyorsunuz? Ne yani, bir bıçak alıp, anamın göğsünü mü deşeyim? Ama o zaman, ben ölünce, beni tekrar bağrına basamaz? Toprağı kazıp taşları çıkarmamı mı istiyorsunuz? Kemiğine varana dek etini deşmeli miyim? O zaman bir daha asla onun bedenine tekrar girip yeniden doğamam. Benden otları kesip, mısırları toplamamı ve sonra bunları satıp tıpkı beyaz adam gibi zengin olmamı istiyorsunuz? İyi ama anamın saçlarını kesmeye nasıl cüret edebilirim?"
Kütüphanem -ister raflara yerleştirilmiş, ister kutulara kaldırılmış halde bulunsun- hiçbir zaman tekil bir yaratık olmamış ve diğer pek çok yaratığın birleşiminden meydana gelmiştir; ömrüm boyunca tekrar tekrar kurulan ve sonunda da terk edilen birçok kütüphanenin parçalarından meydana gelmiş masallardan çıkma bir mâhluktur o. Hayatımda şu veya bu şekilde bir kütüphanemin olmadığı hiçbir zaman dilimi aklıma gelmiyor. Kütüphanelerimin her biri bir nevi çok katmanlı otobiyografidir; her kitap onu ilk kez okumuş olduğum ânı içerisinde muhafaza eder. Sayfa kenarlarındaki karalamalar, kitabın başındaki boş sayfaya atılmış muayyen bir tarih, bugün esrarını koruyan bir sebepten dolayı sayfanın tekini işaretleyen sararmış bir otobüs bileti-bunların hepsi de bana o zamanlar kim olduğumu hatırlatma çabası içindedirler.
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Yola çıkmayı severim. Gözümün önünden manzaraların geçip gitmesini, bulunduğumuz anın şarkısını yahut ruhumuzun en derin köşelerine sinmiş korkuları, fenalıkları tekrar edip duran tekerleklerin sallantısını severim. Camlarda rüzgarın bağırışlarını ve gemilerin, bilhassa onların arkalarında bıraktıkları... "
Gene sonuna kadar desteklediğim bir paragraf
Çağdaş toplum bilinçli tasarımların bir sonucudur ve eğitim fırsatları onlara uygun olarak tasarlanmak zorundadır. Okul vasıtasıyla belli bir amaca uygun olarak geliştirilmiş, tüm günü kapsayan eğitime olan güvenimiz günümüzde azalmaktadır. Öğrenmek ve öğretmek için daha farklı yollar bulmak zorundayız. Tüm kurumların eğitim niteliği tekrar artmak zorundadır
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.