Tuncuyu yüzyılın 2 yarısında Özellikle de 1840 yılında Mehmet Ali Paşa kovulup yerine Osmanlılar tekrar dönünce batılı devletlerinin filistine karşı ihtimamını arttı bu ihtimam 1833 ile 1914 yılları arasında çeşitli Hristiyan gruplarca bina edilen ve küçümsenmeyecek derecede artış gösteren kilise Manastır ve özellikle de Kudüs'te açılan konsolosluklarda kendisini göstermektedir.
Selahattin Eyyubi Kudüs'ü tekrar haçlıların elinden kurtarınca Yahudiler bu büyük Arap komutanının arkasından şehre geri dönebilmişti.
Reklam
415 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
İsmiyle müsemma 'Ferahfeza makamı'nı dinlerken yazıyorum bu incelemeyi size. Konumuz Huzur! Bir İstanbul romanı Huzur. Şark ile Garbın davası, değişmeyen eğitim meselesi, dış dünya ve iç huzur gibi çeşitli hususlara değinmiş Ahmet Hamdi Tanpınar şairane ruhuyla. Bir de musiki var tabii, 'zamanın nizamı' musiki. Acemşiranlar, Ferahfezalar... Niceleri ve Mahur Beste. Mazi ile istikbal arasında yaşayanların kitabı. Ağır ve hisli dil, Tasavvurlu bir anlatım. Olay beklentisiyle okuyanların sıkılacağı, fikir beklentisiyle okuyanların bırakamayacağı bir kitap olarak tanımlıyorum Huzur'u. Çoğu zaman sıkılma olasılığınızın bulunduğu ancak bitirdiğinizde 10 yıl sonra tekrar okuma ihtiyacı hissedeceğinizi düşündüğüm bir kitap. Ve son olarak okumalarınıza eşlik etmesini naçizane önerdiğim o makam: İncesaz-Ferazfaza [Eski Nisan 1999]
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,7bin okunma
Sadece bilim adamlarının yanıldığını biliyordum. Dünya düzdü. Biliyordum çünkü tam kenarından aşağı fırlatılmıştım ve 17 yıldır tutunmaya çalışıyordum. 17 yıldır tekrar yukarı tırmanmaya çalışıyordum ama hiç kimsenin size el uzatmaya niyeti yokken yer çekimini yenmek neredeyse imkansızdı. Hiç kimse size dokunma riskini göze almazken.
Yıldırım Bâyezid, Bizans İmparatoru İkinci Manuel'e bir ültimatom göndererek şehrin teslimini istemişti. Bu teklifin reddi üzerine şehri yeniden kuşatmıştı. Bu, O'nun Bizans'ı üçüncü kuşatışıydı. Fakat Boğaz'ın sâdece Anadolu yakasındaki bir hisar, Bizans'ın yardım almasını önlemeye kâfi gelmemişti. Bu yüzden muhâsara tahminlerden fazla uzamıştı. Diğer taraftan Bizans İmparatoru İkinci Manuel de İstanbul'da bir Türk mahallesinin kurulmasına, bu mahallede inşâ edilecek câmide hutbenin Yıldırım Han adına okunmasına, Türklerin dâvâlarına ayrı bir mahkemede ve islâmi esaslar dâiresinde bakılmasına, Osmanlılara yılda onbin altın “haraç” verilmesine râzı olmuştu. İmparator İkinci Manuel bu töâvizler sâyesinde tehlikeyi atlatmış fakat ilk fırsatta verdiği sözden cayarak düşmanca hareketlere girişmişti. Gerçekten Türkler'e karşı yeni bir Haçlı seferi tertiplenmesini temin maksadıyla seyahate çıkarak Avrupa'nın belli başa bütün merkezlerini dolaşmıştı. O'nun bu düşmanca hareketleri üzerine tekrar harekete geçen Yıldırım, İstanbul'u dördüncü defa olarak kuşatmıştı. Şimdi Timur belâsının ortaya çıkmasıyla bu kuşatmadan da vazgeçmek mecbüriyeti doğmuştu.
Gösterip Yaptırma (Demonstrasyon) Yöntemi
Bir işin nasıl yapıldığının öğretmen tarafından gösterilmesi ve öğrenci tarafından tekrar edilmesine dayanan gösterip yaptırma yöntemi, sınıfın önünde belirli olgu ya da olaylara ilişkin ilkeleri açıklamak, bir işlemin uygulanmasını veya bir aracın çalışmasını gösterip daha sonra öğrencilere uygulama ve alıştırma yaptırmak yoluyla öğretmeye çalışmak olarak tanımlanabilir (Akpınar, 2010). Hesapçıoğlu'na göre (2011) bu yöntem, bir işin nasıl yapılacağını göstermenin yanı sıra ilke ve kuralların açıklamasında da kullanılabilir. Bu yöntemde hem görerek hem de uygulayarak öğrenme fırsatı buldukları için öğrencilerin psikomotor becerileri gelişir.
Sayfa 344 - Asos YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.