Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Sayfa 87 - Ötüken Neşriyat - 35. Basım - Eski Bir SonbaharKitabı okuyor
Belki bir zamanlar ben niye onun kadar önemli olamıyorum diye düşünmüşümdür. Ama sonra emin olun böyle bir duyguya kapılmadım. Bu duygu şuna benziyor: Ağrı Dağı’nı kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi? Mustafa Kemal’i kıskanmak, işte o kadar akıldışı bir şey benim için.
Sen gideceksin.
Ve aslında gitmelisin de.
Şehrin gece lambalarında dans etmeli veda bakışların.
Korkularımla yüzüstü öylece kalakalmalıyım basık bir kenar mahalle kahvehanesinde. Aşkınla demlenmiş sıcak bir çay içmeliyim. Küfürler saçıp etrafa belalara bulaştırmalıyım ağrılı başımı.
Yokluğuna alışamamalıyım.
Alışmamalıyım.
Benim cennet kokulu sevdigim
Varlıgınla yoklugunu neden bir ettin
Kalbimi neden kirlettin
Yüregimi neden yaraladın
Bir varmış bir yokmuş gibi neden davrandın
Kalbime giden kanımı neden kestin
Varlıgınla yoklugunu neden bir ettin