Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
AŞK İLE VAROLUŞ
Herhangi bir insan değişimden korkabilir mi? Değişim olmadan ne var olabilir? Evrenin doğasına bundan daha yakın, daha uygun ne olabilir? Odunlar değişime uğramasa yıkanabilir misin? Besinler değişime uğramasa beslenebilir misin? Diğer ihtiyaçlarının hangisini değişim olmaksızın giderebilirsin? O halde senin değişiminin de buna benzediğini,
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Can Yayınları · 202025,3bin okunma
"Siroz hastalığının sırf içkiden ileri geldiği yolundaki düşünce doğru değildir. Benim Fas, Tunus ve Cezayir'den gelen hastalarım var ki, ömürlerinde ağızlarına herhangi ispirtolu içki koymamışlardır. Siroz hastalığının daha başka sebepleri olduğunu kabul etmek lazımdır" diyordu. • (O tarihte karaciğer biyopsisi yapılamıyordu. Ölüm sonrası otopsi de yoktu. Dolayısıyla, Mustafa Kemal'in siroza yakalanma sebebinin, alkol, sıtma veya virütik hepatit gibi nedenlerden hangisine bağlı olduğunu söyleyebilmek mümkün değildi. Bu soru işareti, tıp dünyasının en çok tartışılan konularından biri oldu... Parazitoloji ve mikrobiyoloji uzmanları arasında, Mustafa Kemal'in "şistozoma" türü parazitler yüzünden siroza yakalandığı görüşü ağır basıyor. Bu paraziti büyük olasılıkla İskenderiye'de veya Trablusgarp'ta kapmış olabileceği düşünülüyor. Çünkü söz konusu parazitler o tarihlerde o ilkel coğrafyada çok yaygın görülüyordu. Hatta, İstiklal Marşı'mızın şairi, hayatı boyunca asla alkol kullanmayan Mehmet Akif Ersoy da Kahire'de siroza yakalanmıştı, Mustafa Kemal'den iki yıl önce sirozdan vefat etmişti. Mustafa Kemal'e içki yüzünden siroz oldu diyen, bunu söylemekten pek hoşlanan karşı devrimciler, Mehmet Akif Ersoy'un da aynı hastalıktan rahmetli olduğundan hiç bahsetmezler. 1930'lu yıllarda Türkiye'de sirozun ne kadar yaygın olduğundan, Kuzey Afrika'da ne kadar yaygın olduğundan bahsetmezler. 2018 itibariyle günümüzde bile iki yaşındaki üç yaşındaki çocukların siroza yakalanabildiğinden hiç bahsetmezler.)
Sayfa 474Kitabı okudu
Reklam
#220163548 Şu yazımı okudunuz mu bilmiyorum. Ben çok da sevgi dolu bir aile içerisinde büyümedim. Yani annemden görmedim. Babam gerek evlatlarına karşı, gerek insanlara karşı belki dünyanın en hassas, en ince ruhlu en merhametli en mucizevi insanı idi (bittabii herkesin kendi babası öyledir yanlış anlamayın) Ne var ki rahmetli babam iş icabı hep dış memleketlerde olduğu için onu çok da fazla göremiyordum.. İstanbul'da hemen hemen yardım etmediği elinden tutmadığı hiç kimse yoktu.. Vefat ettiğinde cenazesi ucu bucağı gelmez insan denizleri içerisinde kalktı.. Ben hep yalnız kaldım, yalnız büyüdüm.. Abim de vardı ama, onun huyu annemden beterdi.. Ablam zaten benim gibi küçük idi.. Ben kendi tekamülümde kendi gelişimimde, ne aileden ne hiç kimseden bir destek ya da yönlendirme görmedim.. Şu sonsuz gözüken kainatta doğru hep tek idi zaten, ve hep onun peşinden gitmeye çalıştım.
İbnu’l Cezvi; Peygamber efendimizin hadîs-i şerîflerini yazdığı kalemleri açarken çıkan küçük yonga parçacıklarını toplardı. Vefat edeceği zaman; “Ben ölünce, beni yıkayacağınız suyu bunlarla ısıtınız” diye vasiyet etti. ( kendisine şahitlik etmesi için)
Bi sebebi yok ama vefat etmiş gibi hissediyorum.
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir süredir okuma listemde bekleyen kitabı sonunda okudum. ️ Momo, arka kapak yazısında yazdığı gibi masalımsı ama bu denli sade hatta çocuk kitabı gözüküp bir o kadar da derin anlama sahip, çarpıcı bir kitap daha okumamıştım. Hele kitabın sonsözü çarpıcılıkta son nokta diyebilirim. 1973 yılında yazılmış bir kitabın geleceğe ışık tutup günümüzde de geçerliliğini hatta tartışabilirliğini koruyan bir konuya sahip olması gerçekten takdire şayan. Kitabın çevirmeninin de 1922 doğmuş bir kisi olup 2005 yılında vefat etmis olması ve benim bu kitabı 2021 yılında okumuş olmam oldukça ilginç ve farklı hissettirdi. Eski basıma ait pek çok kitap okumuştum ama çevirmenin hayatını okuyup da beni etkilediğine ilk defa şahit oldum diyebilirim. Momo, yetim ve bir süre yetimhanede kaldıktan sonra oradan kaçıp eski tiyatro amfilerinin olduğu bir yerde kendine has dostlarıyla yaşayan küçük bir kızdır. ️ Dönemimizin de en büyük sorunu olan 'zaman' ile sınanan Momo ve arkadaşları, zorlu olaylar ve badirelerle karşı karşıya kalırlar. Olaylar, akış hepsi kendini okutturan cinstendi. Yolculukta okumaya başladığım bir kitabı 3 günde okuyup bitirdim. Ve oldukça severek okuyup başucu kitaplarımdan biri oldu. ️ Herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, herkese tavsiye ederim. ️
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,1bin okunma
Reklam
En sevdiğinin huzuruna çıkacaktı, daha ne olsun
Ben böyle bir vefat ne gördüm ne de duydum. Sanki adam ölüme değil de bir tatile, bir düğüne, bayrama gidiyor gibiydi. Adam hazırlığını günler önce yapmıştı.
Sayfa 44 - PdfKitabı okudu
Nezihe muhiddin bunu haketmemişti..
1958'de lstanbul'da bir akıl hastanesinde yapayalnız ve­fat etti. Cenazesine TKB'li arkadaşlarından hiç kimse ka­tılmadı.
Herkes İçin SiYER (10.Bölüm)
✓Göz yaşarır, kalp mahzun olur. Fakat biz Rabbimizin razı olacağı şeylerden başkasını söylemeyiz. ✓Nübüvvetin 10. yılı, aylardan Ramazan idi. Hz. Hatice annemiz ) 27 Ramazan yani Kadir Gecesi’nde vefat etti. Efendimiz de Hira’dan bir Kadir gecesinde gelmişti ve ‘Beni örtün’ demişti. Bu sefer eşini örten Efendimiz (s.a.v.) oldu. ✓Hatice “erken gelen” demekti, erken de gitti. Giderken de Efendimizin yüreğinden büyük bir parça götürdü. ✓Taife gittiginde yine rahat vermezler geri dönmek zorunda kalır dönüş yolunda ise cinlerle tanışır ✓Mekkeye girmesi için himaye gerekiyor efendimiz amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin diyip hüzünleniyor. ✓Mekkeye girmesi için himaye istediği 3 kişi var bunlardan mutim bin adiyy kabul ediyor ve Mekke'ye giriyor fakat himaye etmeyen diğer 2 müşrik müslüman oluyor mutim bin adiyy iman etmiyor. ✓Elalem ne der endişesi adamın ocağını batıran bı puttur ✓ Bu dinin risaletin şahıslara ihtiyacı yok. ✓ Hicret, imkanların tükendiği yerden yeni imkanlar üretmek için mekan değiştirmektir. ✓ Bir adem bir alemdir. ✓Baki hakikatler fanı şahıslar üzerine inşaa edilmez Muhammed Emin Yıldırım
Allah'a dilekçe yazan adam.
Halk içinde deli, Erenle içinde Veli olan, 1965 yılında vefat eden Elazığ Akıl Hastanesi'nde yatmakta olan bir delinin(!) Allah'a yazdığı dilekçe aşağıda yazmakta. Bu dilekçe ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.