“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”
“Sen küçük kadınım, hastalığı sağlığı siktir et… Koşarken… Uçarken… Kaçarken… Ağlarken… Birlikte yok olup gitmeyi, kabul ediyor musun? Ben de, tilkilerimin bana verdiği yetkiye dayanarak bizi dünyanın en kutsal çifti ilan ediyorum. Gelini öpebilirim”
Birileri öldü , toprağın altına gömdüler . Ben doğdum , toprağın üstüne gömdüler .
Reader Follow Recommendations
Duracağın yerden emin değilsen durmayı arzulamayacaksın. Ölünce acılarının geçeceğinden emin olamayıp ölmeyi arzulamak gibi bir şey
Özgür bir tek ayın "22" sinde ağlardı. Bir tek ayın "22" sinde yalan söylemezdi. Sevdiği sigarasını bile içmezdi o günler. Düğüm olan yanı takvim yapraklarıydı onun. Ayın "22" leri...
Sakardı. İnatçıydı. Kırılgandı. Bazen küçük bir çocuk gibiydi, bazen yüz yaşında ruhsuz bir kadındı. Bazen sessizdi, bazen avaz avaz bağırırdı. Güçlüydü. Cesurdu. Benim için yaşamayı göze alacak kadar... Acıları pul pul dökülürdü yüzüne, parlardı.
Saçları dağınıktı hep. Sigarası dudaklarının arasından düşmezdi hiç. Kafasındaki tilkilerin kuyruklarını birbirine bağlardı. Yalan söylerdi. Yanında üşürdüm hep. Ama dudağının kenarıyla öyle bir gülerdi ki, bir daha kimse gülmesin isterdim..
"Söylesene Yosun, daha önce kaç kere denedin ölmeyi?"
"Sayılarla aram iyi değildir."
"Ne zamandan beri?"
"Az önce kapıdan çıkan adama, kaç kere aşık olduğumu sayamadığım günden beri."
Bir kere bile verdiğim sevginin ve değerin karşılığını alabilseydim belki böyle olmazdım
Beni incitmeyin bayım... Yalandan da olsa biraz mutlu edin. Yalanlarla aram iyidir çünkü...
Bilmediğim bir şarkının, delice dilime dolanması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum, sorsalar söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde.
O gidince patladı ruhumun dikişleri en hassas yerinden. Ama iğne de ondaydı, iplik de... Ama haklıydı. Ben balıktım. O ise yüzlerce balığa sahip bir okyanus...
Şuan çok soğuk bedenin... Hatırladın mı sana söz vermiştim. "sana asla kışı yaşatmayacağım" demiştim. Ama şimdi üşüyorsun küçük, ve elimden hiçbir şey gelmiyor.
dünya acımaz, kabul ediyorum... ama siz bir de kafamın içini görün.
"Ölüyorum Yosun. Ölüyorum...
Yaşayamıyorum ben. Olmuyor anlıyorsun değil mi? Gülemiyorum Yosun. Canım yanıyor..."