Tezer Özlü için söylenen "Türk Edebiyatı'nın gamlı prensesi" vb yakıştırmalara karşı Hatice Meryem'in Tezer Özlü için kullandığı sıfatlarla başlamak istedim yazıma.Tezer Özlü benim için çok özel bir yazar. Onun için Pavese neyse benim için kendisi odur. Tezer Özlü'yü okurken nasıl hissediyorum diye soruyorum kendi kendime. Garip bir şekile huzur buluyorum. Birinin bu kadar içtenlikle bu şeyleri yazmış beni çok mutlu ediyor hiçbir kalıba girmeden hiçbir yere ait olmadan. Ben onun bu hiçbir kalıba sığmayan , önümüze konulan kalıpları parçayan haline hayranım.
"Bomboş var olacağım. Kendi doluluğumun boşluğunda. Ve bir başıma. Ve bağımsız. Ovadaki yalnız ağaç gibi. Yaşlı ve büyük. Ve yalnız. O vadide. Bir yamaçta. Başıma buyrukluğuma hayranım."
"Bağırabilirim. Tüm sistemlere karşı haykırabilirim."
"Sordukları zaman, bana ne iş yaptığımı, evli olup olmadığımı, kocamın ne iş yaptığını, ana babamın ne olduklarını sordukları zaman, ne gibi koşullarda yaşadığımı, yanıtlarımı nasıl memnunlukla onayladıklarını yüzlerinde okuyorum. Ve hepsine haykırmak istiyorum. Onayladığınız yanıtlar yalnızca bir yüzey. Ne düzenli bir iş, ne iyi bir konut, ne sizin medeni durum dediğiniz durumsuzluk, ne de başarılı bir birey olmak ya da sayılmak benim gerçeğim değil."