Tahir ve salyangoz
Fas halkı Malikî mezhebine tabi olduğu, Malikî mezhebinde bir hayvan hem karada hem de suda yaşayabiliyorsa su hayvanlarından sayıldığı ve suda yaşayanların da -ittifakla- yenilmesi helal olduğu için salyangoz yemek helal kabul ediliyor. Ben bunları benim salyangoza anlatınca ertesi gün yine duvarın yüksek bir yerine çıktığını gördüm! Onu yiyeceğimi mi düşündü bilmiyorum. "Ben Hanefî mezhebindenim" desem de günlerce orada kaldı. Bir gün hava birden soğudu ve rüzgâr şiddetlendi. Salyangoz hesaplamalarını yaparak duvarda rüzgârın tesirinin en az olduğu yere yerleşti. Bana daha yakındı ama yanına gitmedim. Kırılmıştım.
Beka YayınlarıKitabı okuyor
Tahir. .
Tahir hanginiz?"
"Benim... Ben aslen Diyarbakırlıyım ama Adanada ikamet ediyorum. Siz beni yürek yürüyüşüne niyet etmiş bir fert olarak hatırlayın."
Sayfa 23 - Beka YayınlarıKitabı okuyor
Zavallı şey. Tıpkı Vera gibi bebeğini kaybetmişti. Derin bir nefes aldım. Tıpkı benim gibi. Bu adil değildi. Trajikti. Ama hayat böyleydi.
Sayfa 304Kitabı okudu
Armstrong, "Dört kişiyiz. Katilin kim olduğunu bilmiyoruz," dedi.
Blore, "Ben biliyorum," diye mırıldandı.
Vera, "Benim de artık hiç kuşkum kalmadı dedi," dedi.
Armstrong ağır ağır, "Sanırım ben de biliyorum..." dedi.
Philip Lombard da, "Benim de bir fikrim var tabii..." dedi.
Yine bakıştılar...
Sayfa 171
"Neden gözlerin yaşlı?" diye sordu Vera, memleketine gitmek için ayrılacağı gün Çağatayev'e.
"Anamı hatırladım, küçükken bana nasıl gülümsediğini." "Nasıldı?" Çağatayev zorlandı. "Hatırlamıyorum... Benim için sevinirdi, benim için ağlardı; artık böyle gülümsemiyor insanlar. Mutlu yüzünden dökülürdü gözyaşları."
Sayfa 17Kitabı okudu
Oysa ona ne çok şey anlatabilirdim ve bana müşfik davranırdı. Bak Vera, diyebilirdim, durum böyle böyle, şunlar şunlar oldu ve sen şöyle şöyle yaparsan bir daha olmaz belki, çünkü benim hakkımda şöyle şöyle düşünen biri var ve buna son vermek zorundayım; öleceğimi bilsem bile vazgeçmeyeceğim çünkü bu şekilde devam edemem.
