Rin, Anka tanrısının gücüne sahipti ve Altan’dan sonraki son Speer’lıydı.Dolayısıyla herkesin gözü onun ve gücünün üstündeydi.Ateş gücünü kazandıktan sonra üçüncü Haşhaş Savaşı’nda Mugen Federasyonu’nu yakarak yok etti ancak bu durum onun aleyhine olmadı çünkü artık bir kaçak ve afyon bağımlısı durumunda.
İmparatoriçe Daji’nin ihanetinden sonra Rin oldukça sinirli ve intikam hırsıyla yanıp tutuşuyor.İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir tek o değil tabi.Ejderha Savaş Lordu Yin Vaisra, yani Rin’in ölümüne nefret ettiği Nezha’nın babası da aynı ateşle yanıyor.Vaisra, Daji’ye savaş açma peşinde ve bu planına Rin’i de dahil ediyor, böylece bir savaştan yeni çıkmış olan kızımız kendisini yeni bir savaşın içinde buluyor.
Bu kitapta kime güvenseniz boşa çıkıyor söylemedi demeyin.Kitaba ne ara başladım ne ara bitirdim anlam veremedim, başından sonuna kadar çok heyecanlıydı ve üçüncü kitapta neler olacağını çok merak ediyorum.Nezha’dan nefret mi etsem sevsem mi bilemedim aşırı ikilemde bırakan bir karakter.Ah Rin, bakalım başına daha neler gelecek, daha kimlerden kazık yiyeceksin, daha hangi savaşlara gireceksin göreceğiz.