yalnizca nesnelerin degerli oldugu yabancilasmis bir dunyada, insan da nesneler arasinda bir nesne olmus, ne yazik ki nesnelerin en ucuzu ve gucsuzu konumuna dusmustur.
Sevmeyi özledim biliyor musunuz? Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü.
Sonra neden sevinçler değil de acılar gidip gidip geçmişten karşılık bulur kendine? Ve neden insan, ne kadar acı geçerse geçsin, çocukluğunu okşar durur yaşlandıkça?